Sözün bittiği yerdeyiz dedim demesine ama içimi de bir fırtına var fırtınada öte. Belki bir kasıra. Gözümden yaş, bilgisayarımdan destan, olarak dökülecek. Oluruna bıraktım hem ağladım hem yazdım. Ya yazarak ya anlatarak ya seni yaşayarak geçecek günlerimiz. Zor be başkanım şimdi baktığımız her yerde seni göreceğiz.
FERDİ ZEYREK DESTANI (Manisa’nın Yiğit Evladına)
Evvel zaman içinde,
Yürek yanan çağ içinde,
Yiğit doğar bir sabah,
Manisa’da bağ içinde.
Babası tıraşçı Ahmet,
Dükkânında emekle yoğrulmuş,
Anası duayla büyütmüş,
Bir ocağın gülü olmuş.
Çocuktu, gözleri ışıkla dolu,
Sokaklarda rüzgârla yarıştı,
Ama kalbi hep halktan yana,
Yüreği mazlumla barıştı.
II
Okudu, çalıştı, mimar oldu,
Taşla, harçla dost oldu eli,
Her çizgisinde halk vardı,
Her planında bir mahalleli.
Ulupark’a dokunulmasın diye
Ön cephede durdu dimdik,
Beyazfil yıkılmasın diye
Yaktı içinde yanan ateşi.
Mimarlar Odası’nda bir başkan,
Ama halkın içinden geçen,
Manisaspor’da ter döktü,
O da bu kentin bir parçasıydı, seçen.
III
Siyaset dediler,
O yine halkı seçti,
Çıkarsız, hesapsız yürüdü,
Yüreğiyle, sözleriyle geçti.
Gök kubbe şahidimizdir,
Taş duvarlar duysun sesimizi,
Ferdi Başkan geldi mi,
Derman olurdu kimsesizin derdine.
Bir şehir büyüdü onunla,
Her taş, her ağaç onu tanır,
Bir çocuğun okul yolunda,
Bir annenin duasında anılır.
IV
Ve bir sabah…
Kara haber indi toprağa,
Gülüşü sustu şehrin bir anda,
Olmadı dedik,
Bu hiç olmadı başkanım…
Ama bil ki,
Sen gittin sananlar yanılır,
Toprağın altına sığmaz böyle yürek,
Adın her taşta, her eserde kalır.
V
Şimdi biz kaldık ardında,
Anılarla, kitaplıklarla, umutlarla,
Her sözünde bir tohum var,
Biz onu yeşertiriz dualarla.
Bir destan yazdın,
Adını taşla oydun kalbimize,
Ferdi Zeyrek derler sana,
Manisa der,
“Halkımın evladıdır” hepimize.