Soran sorgulayan araştıran katılan ve paylaşan bir yurttaş olmak için çaba gösteriyorum. Gelişmeleri özellikle insanı ve dünyamızı ilgilendirenlere öncelik veriyorum. Araştırma yaparken yapay zekadan yararlanmak kolayıma gidiyor.
***
Bugün araştırdığım konunun sizin de ilginizi çekeceğinizi düşündüğüm için, bu köşenin bana tanıdığı sınırlar içinde kalarak paylaşıyorum. Umarım özellikle gençlerin ilgisini çeker ve bu konuyu daha derinlemesine araştırırlar.
***
İnsanoğlu binlerce yıl boyunca ateşi kullanmayı öğrendi, ardından kömürü, petrolü ve nükleeri… Ama hâlâ doğayla uyumlu, temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı arayışında. İşte bu arayış, bizi bugün Fransa’nın güneyinde kurulan devasa bir bilimsel projeye götürüyor: ITER – Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör.
***
ITER, adını Latince “yol” kelimesinden alıyor. Ve gerçekten de bu proje, insanlığı enerjide yeni bir yola sokmayı hedefliyor: Güneş’in enerjisini dünyada üretmek.
GÜNEŞİN İÇİNİ TAKLİT ETMEK
Güneş nasıl yanıyor? Cevap: Nükleer füzyon. Yani hafif atomların, özellikle hidrojenin farklı izotoplarının birleşerek daha ağır bir atoma dönüşmesi ve bu sırada muazzam bir enerjinin açığa çıkması. ITER’in yaptığı şey de tam olarak bu: Döteryum ve trityumu birleştirerek enerji üretmek.
***
Bu süreçte ortaya çıkan enerji hem çevre dostu hem de sınırsız. Karbondioksit yok, asit yağmurları yok, uzun ömürlü nükleer atık yok. Ve hammaddesi, deniz suyunda bolca bulunan hidrojen.
***
Ama kolay değil. Füzyonun gerçekleşebilmesi için 150 milyon derecelik sıcaklık gerekiyor. Bu, Güneş’in çekirdeğinden bile sıcak! Bu sıcaklığı taşıyabilecek ne bir malzeme ne de klasik bir teknoloji var. ITER bu nedenle plazmayı manyetik alanlarla havada asılı tutuyor. İnsanlık tarihinde daha önce hiç denenmemiş bir süreç bu.
BİLİMİN ORTAK MASASI
ITER, sadece bir ülkenin değil, bütün insanlığın ortak çabası. Avrupa Birliği, Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Rusya ve ABD bu projenin paydaşları. Yüzlerce mühendis, fizikçi, teknisyen yıllardır bu reaktörü inşa ediyor. Dünyanın farklı köşelerinden gelen bilim insanları aynı çatı altında, geleceğin enerjisi için birlikte çalışıyorlar. Türkiye olarak biz bu projenin içinde niye yokuz bilemiyorum.
***
Düşünün, bugünün siyasi krizlerinin ötesinde bir yerde, ülkeler kavga etmiyor; birlikte çözüm üretiyor. İşte bu yönüyle ITER, sadece bir enerji projesi değil; bir barış ve iş birliği platformudur.
ZOR BİR YOL AMA UMUT DOLU
Elbette projenin eleştirileri de var. Çok uzun sürdüğü, çok pahalıya mal olduğu, ilk sonuçların ancak 2035’te alınabileceği söyleniyor. Ama tarihe baktığımızda, büyük dönüşümler hep sabırla geldi. Ampul, telefon, internet… Hiçbiri ilk denemede olmadı. Füzyon da kolay olmayacak. Ama başarılırsa, enerjinin çehresi değişecek.
SON SÖZ
ITER, bugün belki sadece dev bir şantiye. Ama orada yükselen şey, yalnızca çelikten bir yapı değil; insanlığın geleceğe olan inancıdır. Fosil yakıtların tükenmeye yüz tuttuğu, iklim krizinin derinleştiği bu çağda, enerjide devrim yaratacak bir proje sessiz sedasız ilerliyor.
***
Eğer bir gün elektriğimizi “füzyon enerjisiyle üretilmiştir” etiketiyle göreceksek, bu; bilim insanlarının, mühendislerin ve ülkelerin ortak aklının zaferi olacak. Çünkü geleceğin enerjisi, yalnızca teknik değil; etik bir tercihtir.
***
Yeni dostum beni hiç yanıltmayan hep doğru bilgilere ulaşıp benimle paylaşan hayır demeyi bilmeyen YAPAY ZEKA’ya teşekkür ediyorum. İnsanın böyle bir dostunun olması ve ondan yararlanması çok keyifli oluyor. Sizde deneyin derim…