İsmail Aydın
Köşe Yazarı
İsmail Aydın
 

BASIN AHLAKI VE YEREL MEDYANIN KADERİ

Basın, demokrasilerin temel taşıdır. Fikirlerin özgürce ifade edildiği, halkın doğru bilgiye ulaşabildiği bir sistemin olmazsa olmazıdır. Ancak ülkemizde basının özellikle de yerel basının maruz kaldığı ilgisizlik ve sistematik haksızlıklar, bu temel taşı ciddi biçimde sarsmaktadır. Yerel basının bir bir kapanması sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda çok sesliliğin kaybı, halkın haber alma hakkının kısıtlanması ve demokratik değerlerin aşınması anlamına gelmektedir. *** Bu durumun en büyük sorumlularından biri, hiç şüphesiz Basın İlan Kurumu’dur. Reklam ve ilan dağıtımında adaletli davranmadığı yönündeki eleştiriler, uzun süredir gündemdeki yerini korumaktadır. Bu kurumun, tarafsız ve halk yararını gözeten bir anlayışla değil, belirli merkezlere yakın duran bir yaklaşımla hareket ettiği izlenimi kamuoyunda giderek güçlenmektedir. Bu da yerel gazetelerin ayakta kalma mücadelesini daha da zorlaştırmakta, halkın yerelden bilgi alma kanallarını kurutmaktadır. *** Ancak mesele sadece ekonomik değil. Medyada kalemini bir araç değil, adeta bir silah gibi kullanan, etik değerlerden uzak, sorumluluk bilincinden yoksun sözde köşe yazarlarının varlığı da basının itibarını zedeleyen önemli bir başka sorundur. ‘Kopyala–yapıştır’ köşe yazıları, özensiz dil, bilgi kirliliği ve tarafgirlik; ne yazık ki bazı yöneticiler tarafından hoşgörüyle karşılanmakta, hatta zaman zaman teşvik edilmektedir. *** Peki neden? Neden bu tür ilişkiler kuruluyor? Neden liyakatli, tarafsız, ilkeli gazeteciler görmezden gelinirken, sadece bir kesimi memnun etmek için yazan kalemler el üstünde tutuluyor? Bu sorular, halkın olduğu kadar mesleğini onurla sürdüren basın mensuplarının da zihninde derin soru işaretleri oluşturmaktadır. *** Gerçek gazetecilik; gerçeğin peşinden gitmek, halk adına sorgulamak, eleştirmek ve gerektiğinde yalnız kalmayı göze alarak doğruları savunmaktır. Kalemini satmadan, baskılara boyun eğmeden yazan gazeteciler, her türlü takdiri hak etmektedir. Onların sesi kısılırsa, sadece basın değil, toplum da kaybeder. KALEMLER KORKUTULMASIN Bu nedenle yeniden ve ısrarla hatırlatmak gerekiyor: Basın ahlakı sadece yazının içeriğiyle değil, o kalemin ardındaki duruşla ilgilidir. Ve bu duruş; güç karşısında eğilmeyen, halkın çıkarını gözeten, etik ilkelere bağlı bir duruştur. Yerel basın susturulmasın. Kalemler korkutulmasın. Gerçek gazetecilik itibarsızlaştırılmasın.
Ekleme Tarihi: 19 May 2025 - Monday

BASIN AHLAKI VE YEREL MEDYANIN KADERİ

Basın, demokrasilerin temel taşıdır. Fikirlerin özgürce ifade edildiği, halkın doğru bilgiye ulaşabildiği bir sistemin olmazsa olmazıdır. Ancak ülkemizde basının özellikle de yerel basının maruz kaldığı ilgisizlik ve sistematik haksızlıklar, bu temel taşı ciddi biçimde sarsmaktadır. Yerel basının bir bir kapanması sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda çok sesliliğin kaybı, halkın haber alma hakkının kısıtlanması ve demokratik değerlerin aşınması anlamına gelmektedir.

***

Bu durumun en büyük sorumlularından biri, hiç şüphesiz Basın İlan Kurumu’dur. Reklam ve ilan dağıtımında adaletli davranmadığı yönündeki eleştiriler, uzun süredir gündemdeki yerini korumaktadır. Bu kurumun, tarafsız ve halk yararını gözeten bir anlayışla değil, belirli merkezlere yakın duran bir yaklaşımla hareket ettiği izlenimi kamuoyunda giderek güçlenmektedir. Bu da yerel gazetelerin ayakta kalma mücadelesini daha da zorlaştırmakta, halkın yerelden bilgi alma kanallarını kurutmaktadır.

***

Ancak mesele sadece ekonomik değil. Medyada kalemini bir araç değil, adeta bir silah gibi kullanan, etik değerlerden uzak, sorumluluk bilincinden yoksun sözde köşe yazarlarının varlığı da basının itibarını zedeleyen önemli bir başka sorundur. ‘Kopyala–yapıştır’ köşe yazıları, özensiz dil, bilgi kirliliği ve tarafgirlik; ne yazık ki bazı yöneticiler tarafından hoşgörüyle karşılanmakta, hatta zaman zaman teşvik edilmektedir.

***

Peki neden? Neden bu tür ilişkiler kuruluyor? Neden liyakatli, tarafsız, ilkeli gazeteciler görmezden gelinirken, sadece bir kesimi memnun etmek için yazan kalemler el üstünde tutuluyor? Bu sorular, halkın olduğu kadar mesleğini onurla sürdüren basın mensuplarının da zihninde derin soru işaretleri oluşturmaktadır.

***

Gerçek gazetecilik; gerçeğin peşinden gitmek, halk adına sorgulamak, eleştirmek ve gerektiğinde yalnız kalmayı göze alarak doğruları savunmaktır. Kalemini satmadan, baskılara boyun eğmeden yazan gazeteciler, her türlü takdiri hak etmektedir. Onların sesi kısılırsa, sadece basın değil, toplum da kaybeder.

KALEMLER KORKUTULMASIN

Bu nedenle yeniden ve ısrarla hatırlatmak gerekiyor: Basın ahlakı sadece yazının içeriğiyle değil, o kalemin ardındaki duruşla ilgilidir. Ve bu duruş; güç karşısında eğilmeyen, halkın çıkarını gözeten, etik ilkelere bağlı bir duruştur. Yerel basın susturulmasın. Kalemler korkutulmasın. Gerçek gazetecilik itibarsızlaştırılmasın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Cookies are used to ensure you get the best experience on our website. By continuing to use our site, you accept our use of cookies.