Yıllardır terör olaylarının bitmediği bir ülkede yaşıyoruz. 1960 darbesiyle başlayan provokatif eylemler, sonrasında öğrenci olaylarıyla tırmandı. Masum öğrenci hareketlerinin karanlık ellerce provoke edilmesiyle birlikte 1968’de Amerikan 6. Filosunun Dolmabahçe’de protesto edilmesi, ülkeyi sağ-sol çatışmalarına sürükledi. Bu süreçte 5.000 gencimizi kaybettik. *** Ardından, yine emperyalist güçlerin yönlendirmesiyle planlı bir şekilde gerçekleştirilen 12 Eylül darbesi geldi. Bu darbenin ardından bu kez de etnik ayrımcılığı körükleyen girişimlerle Kürt hareketi sahneye sürüldü. Sağ-sol çatışmasının sona erdirilmesinin hemen ardından başlayan PKK terörü, bu ülkeye 40 binden fazla can ve trilyonlarca dolarlık ekonomik kayıp olarak geri döndü. BARIŞ SÜRECİ BAŞLATILMIŞ DURUMDA Peki tüm bunların Türkiye’ye ne kazandırdığını bir Allah’ın kulu bana açıklayabilir mi? Bugün bir silah bırakma ve barış süreci başlatılmış durumda. Bu sürecin kime ne zararı olabilir, anlamakta güçlük çekiyorum. Kırk yıl boyunca savaştık, binlerce şehit verdik. Artık bu kanın durması gerek. Bu süreci yürütürken kardeşlik, barış ve tek yürek bir Türkiye inşa etmek en doğru yoldur. Bunu da demokratik kurallar içinde yapmak, ülkemizi selamete çıkarır. *** Ama bazıları, “Bu yol bizi uçuruma götürür,” diyor. Onlara soruyorum: Daha fazla kan mı dökülsün? Evlatlarımız dağlarda ölsün mü? Kardeş kardeşi mi vursun? Bu kadar kayıp yetmedi mi? Ekonomik kayıpları bir kenara bıraksak bile, insan kayıplarını durdurmak ve bu ülkeyi tek vücut haline getirmek kime ne zarar verir, anlamıyorum. İSPANYA’DA DEMOKRASİYLE TERÖR BİTİRİLDİ Bir örneğe bakalım: İspanya’da ETA terör örgütü nasıl sona erdi? Franco rejimi sonrasında, Felipe González’in önderliğinde demokrasiyle terör bitirildi. Peki kazanan kim oldu? ETA mı? Hayır. Kazanan İspanya oldu. Bugün İspanya, bir turizm cennetine dönüşmüş durumda ve gelirlerinin büyük kısmını turizmden sağlıyor. *** Şimdi soruyorum: Güneydoğu’ya hiç gittiniz mi? Pek çoğunuz gitmemişsinizdir, çünkü terörden korktunuz. Umarım artık korkmadan o güzel coğrafyayı görmeye gidersiniz. Doğu’nun misafirperver insanlarını, kültürünü, sıcaklığını yerinde tanırsınız. Yaşasın barış, yaşasın kardeşlik, yaşasın terörsüz bir Türkiye!