Türkiye genelinde yerel basın ciddi bir baskı altında. Basın İlan Kurumu’nun son dönemde uyguladığı politikalar, hemen hemen tüm illerde yerel gazetelere yönelik ilan kesintileri ve artan denetimlerle kendini gösteriyor. Bu uygulamalar, yerelden başlayan demokratikleşme sürecine ağır bir darbe niteliğinde. Çok sesliliğin yerini giderek tek sesliliğin alması, ifade özgürlüğü açısından son derece endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor.
***
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevinde bulunan Fahrettin Altun döneminde birçok yerel gazete kamu ilanlarından mahrum bırakılmıştı. Yeni atanan Burhanettin Duran’ın da bu politikaları devam ettirdiği görülüyor. Dün ilan alamayan Mersin basınıydı, bugün Manisa basını aynı kaderle karşı karşıya. Yakın gelecekte birçok ilin daha bu uygulamaların hedefi olması ihtimali, trajikomik olduğu kadar düşündürücü.
BÜYÜK BİR TEHLİKE
Basına uygulanan bu sistematik baskı; yasaklayıcı, tek tipçi ve totaliter bir anlayışın göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu durumu görmezden gelen ya da farkında olmayan kesimlerin olması ise, demokrasimiz açısından daha büyük bir tehlikeye işaret ediyor.
ÖZGÜR BASIN MÜCADELESİ
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), bu konuda sesini yükselten ve somut adımlar atan ender kurumlardan biri olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 20 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan TGF, yerel basına yönelik bu baskılara karşı alınabilecek önlemleri değerlendirmek ve gerekirse eylem planları oluşturmak üzere yönetim kurulu toplantılarını sıklaştırdı. Konunun üzerine titizlikle eğilen TGF, demokrasinin temel taşlarından biri olan özgür basın için mücadelesini sürdürüyor.
***
Unutulmamalıdır ki; özgür basın, sağlıklı bir demokrasinin vazgeçilmezidir. Yerel gazetelerin susturulması sadece bir meslek grubunun değil, toplumun tamamının sesinin kısılması anlamına gelir.