VARLIK NEDENİ
Kent konseylerinin varlık nedeni, halkın belediye meclislerinde karar süreçlerine katılmasının kapısını aralamaktır.
Bu kapıyı açacak olan; Kent Konseyi başkanları ya da yürütme kurulları değil, Çalışma Grupları, Meclisler ve Kent Konseyi Genel Kuruludur.
KAYBEDİLEN ZAMAN
Manisa Kent Konseyi bir yıldır bu görevini yerine getiremiyor. Çünkü başkan ve yürütme kurulu görevlerinin bilincinde değil. Çalışma gruplarının ve meclislerin yerine kendilerini koyuyorlar.
Bu tavır, hem zaman kaybettiriyor hem de yerelde katılımcı belediyeciliğin hayata geçmesini zorlaştırıyor.
YÖNETMELİK RAFLARDA
Yılda en az iki kez yapılması gereken genel kurul bir türlü yapılmıyor. Doğruyu söyleyen dışlanıyor, yönetmelik uygulanması gerek bir metin olarak görülmüyor hep es geçiliyor. Oysa yapılması gereken; doğruyu söyleyeni dışlamak değil, anlamaya çalışmak olmalıdır.
BEKLENTİ BAŞKA
Büyükşehir’in kent konseyinden beklentisi çok açık: Kent Konseyi, yönetmelikle belirlenen grevlerini yapsın deniliyor. İstenilen: Çalışma gruplarını ve meclisleri kurmak, sorunlara çözüm üretmek, bunları genel kuruldan geçirerek belediye meclisine taşımak.
Çünkü kent konseyinde görev; günü kurtarmak değil, geleceği kazanmak için görüş ve öneriler üretmek, karan süreçlerinin içinde olmaktır.
Kent konseyinin işi yapmak değil, yapılacak olanı tanımlamak tanımlamaktır. Sorunlara çözüm önerileri hazırlamaktır.
GENEL KURUL ŞART
Bir öneri kent konseyi genel kurulunda kabul edildiği anda artık o öneri bireyin değil, Manisalıların ortak önerisi olur. Katılımın meşruiyeti buradan doğar.
KATILIM OLMADAN ATILIM OLMAZ
Halkın katılımı olmadan ne halkçı belediyecilik olur ne de katılımcı belediyecilik.
Çözüm, kent konseyini etkin kılmaktır.
Ve unutulmamalıdır ki: Kent Konseyinde haklı ve güçlü olmanın tek yolu, yönetmeliği yok saymak değil; ona uymak ve çalışmaktır.
SONUÇ
Kent konseyinin geleceği, katılımcı belediyeciliğin geleceğidir. Birlikte düşünmek, birlikte üretmek, birlikte karar almak zorundayız. Yönetmeliği uygulamak bir tercih değil, zorunluluktur. Eğer bu sorumluluğu yerine getirmezsek, kent halkını dışlamış yok saymış oluruz. Bugün kaybedilen her gün, yarının umutlarını zayıflatıyor. Ama doğruyu söylemekten, çözüm üretmekten, yönetmeliğe uyarak çalışmaktan vazgeçmezsek; hem Manisalılar kazanacak hem de katılımcı belediyeciliğin yolu açılacaktır.