“Mücadele eden yenilgiye uğrayabilir. Mücadele etmeyen zaten yenilmiştir.”
Hayat, sürekli bir sınavdır. Kimi zaman karşımıza engeller çıkar, kimi zaman da beklenmedik fırtınalar. İnsan bu fırtınaların içinde mücadele etmeyi seçerse, evet, yenilgi ihtimali vardır. Ama en azından dik durur, varlığını ortaya koyar. Yenilen, yeniden ayağa kalkabilir.
***
Mücadele etmeyen ise çoktan kaybetmiştir. Çünkü çabalamayan, risk almayan, denemeyen insan; kendi yenilgisini peşinen kabul etmiş olur. Asıl yenilgi, hiç başlamamaktır.
GÜNÜMÜZDEN DERSLER
Bugün çevremize baktığımızda mücadele örneklerini her alanda görüyoruz.
• Çiftçiler, artan maliyetlere ve kuraklığa rağmen üretmeye devam ederek aslında toprağın da ülkenin de umudunu ayakta tutuyor.
• İşçiler, hakları için greve giderek bazen kaybediyor gibi görünseler de, aslında geleceğin daha adil düzenine giden yolu açıyorlar.
• Gençler, özgürlük ve demokrasi taleplerini sosyal medyada, meydanlarda dile getirerek çoğu zaman baskıyla karşılaşıyor ama yine de seslerini yükseltmeyi sürdürüyorlar.
• Dünya ölçeğinde ise iklim krizine karşı mücadele eden çevre hareketleri, bugün kazanamasalar bile yarının yaşanabilir dünyasını inşa ediyor.
UMUDU KAYBETMEMEK
Tarih bize gösteriyor ki, mücadeleden vazgeçmeyenler sonunda kazanıyor. Düşünelim: Kurtuluş Savaşı’nda umutsuzluğun hâkim olduğu günlerde “Mücadele etmeyelim” diyenler olsaydı ya da Mustafa Kemal Atatürk umudu filizlendirmeseydi, toplum mücadeleye katılmasaydı, bugün bağımsız bir Türkiye’den söz edebilir miydik?
***
Mücadele etmek; bazen hak için, bazen ekmek için, bazen de sadece onurumuz için olur. İnsan mücadelesiyle anlam bulur. Unutmayalım: Yenilgi ihtimaliyle mücadele etmek, teslimiyetin kesin yenilgisinden daha onurludur.
