Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

AYÇİÇEK YAĞI, ŞEKER, UN FİYATLARI VE PTT

Karşılaştığımız her sorunu enine boyuna araştırmak ve çözüm bulmak yerine, geçici çözümler bulmak daha kolayımıza geliyor. Oysa kronikleşen sorunların, kalıcı ve mantıklı çözümlere ihtiyacı vardır. Patates, soğan, biber fiyatları artınca, biliyorsunuz hükümetimiz belli yerlere pazar manavı açtı. Güya millete ucuz sebze satacaktı. Aslında sattı ama nasıl? Antalya'dan getirtilen ürünleri hiç kar etmeden millete sattı. Ha bu ne kadar sürdü, seçim bitinceye kadar. İstanbul'da belediye seçimlerini kaybeden AK Parti bir anda ortada ne tezgah bıraktı, ne manav. Herkes biliyordu ki, "Taşıma su ile değirmen dönmez", dönmedi de. Aynı senaryo şimdi yine yaşanıyor. Neymiş efendim PTT ayçiçek yağı, şeker, çay, tuz, bakliyat satacakmış. Ne olur biraz ciddiyet lütfen. Bunlar büyük ve vizyon sahibi ülkelerin yapacağı faaliyetler değil. Biz de Afrika ülkesi değiliz. Anayasamız var, kanunlarımız var, kolluk kuvvetlerimiz var, denetimcilerimiz var, mühendislerimiz var. Eğer markete giren bir ürünün fiyat takibini ve fiyat reaksiyonunu takip edemiyorsak, o zaman hiç kendimize güçlü ülke ya da otokontrolünü yapan ülke demeyelim. Sonuçta bir ürün, ya bizim topraklarımızda yetişiyordur ya da başka ülkeden ithal ediliyordur. Oysa ithal edilen malları takip etmek çok daha kolay. Gümrükten giriş fiyatları belli, üzerine konacak farkta belli, markette ortalama satış fiyatı da belli. Yurt içinden gelen mallar ve üretim yerleri hepsi belli. YÜKSEK FİYATIN SEBEBİ TEKELLEŞEN MARKETLERDE Üretildiği yerde satış fiyatı belli olan bir ürün, nasıl oluyor da marketlere ve satış yerlerine bu kadar fahiş fiyatlarla geliyor. Nasıl oluyor da geçen yıl 5 lt'si 35 TL olan ayçiçek yağı bu sene 85 TL'ye yükseliyor. Yükseliyor çünkü bazı büyük market zincirleri üreticiden bütün yağları toplayıp piyasaya yüksek kardan satıyor. Tekelleşen bu marketler pandemi döneminde ne bakkal bıraktı ne kasabı, ne manavı, ne mandırayı, her şey satıyorlar. Okullar açılıyor tam kırtasiyecinin yüzü gülecek hooop yarı fiyatına çanta, kalem, defter satıyor. Bir de bilmem kaç şubesi var diye övünüyor. Aynı sermaye yapısı aynı kazanç modeli. Bir koli yumurta fiyatı bahsettiğim marketlerin hepsinde 22.90 TL ve işin ilginç yanı bir de aralarında WhatshApp grubu kurmuşlar fiyatları belirlemek için, yazık çok yazık. Devlet mahalle bakkalı gibi her köşeye bu tip marketlerden açtırmamalı. Vatandaş illa ki, büyük marketlerden alış veriş yapmak istiyorsa şehir dışına kurulan dev marketlerden alış verişini yapmalı. Tabi bu market sahipleri kimler olduğu çok açık. Cumhurbaşkanı bunlara gereken cevabı vermeli. Yaptırımlar sembolik kesilen cezalar, bu marketler için devede kulak bile değil. Böyle tekelleşen ve stokçuluk yapan satıcılar korunduğu sürece, hükümet ayağına kurşun sıkmaktan başka bir şey yapmıyor demektir. Stokçuluk, fahiş fiyatlar, haksız kazanç, tekelleşme gibi fiyatlarda manipülasyon yapan kim varsa bunlar için bir komisyon kurulmalı ve denetimler sadece halk isyan ettiğinde değil, düzenli olarak devamlı yapılmalıdır. DEVLET YAĞ, UN, ŞEKER SATMAZ, SATANI DENETLER Yazımın başında da dedim; devletin böyle küçük işlere ayıracağı vakti yoktur. Devletler kendi içindeki satıcılarla rekabet etmemelidir. Marketleri, pazarları, ithalatı, ihracatı denetlemek ve otokontrolünü sağlamakla görevlidir. Yoksa devlet ucuz yağ, şeker, un satacaksa bunu devamlı ve her bölgede yapmalıdır. Ayrıca devlet ile kimse rekabet edemez. Yani bu geçici gibi gözüken ama çare olmayan bir satış şeklidir. Oysa fiyat artışlarının denetimi ve kontrol edilmesi çok daha kolaydır. Bir ürünün fiyatı arttı diye, piyasada bulunmuyor diye, devlet hemen o ürünü satacak olsa vay halimize. Eskiler ne güzel söylemiş " Bana balık verme balık tutmayı öğret" yani bizler devletin ucuz ürünler satmasını istemiyoruz, bizler devletin satılan ürünleri denetlemesini ve fiyat artışlarının normal düzeyde olup olmadığını denetlemesini istiyoruz. Doğru olan da bu değil mi? Saygılar.
Ekleme Tarihi: 01 Şubat 2021 - Pazartesi
Ramazan Duman

AYÇİÇEK YAĞI, ŞEKER, UN FİYATLARI VE PTT

Karşılaştığımız her sorunu enine boyuna araştırmak ve çözüm bulmak yerine, geçici çözümler bulmak daha kolayımıza geliyor. Oysa kronikleşen sorunların, kalıcı ve mantıklı çözümlere ihtiyacı vardır. Patates, soğan, biber fiyatları artınca, biliyorsunuz hükümetimiz belli yerlere pazar manavı açtı. Güya millete ucuz sebze satacaktı. Aslında sattı ama nasıl? Antalya'dan getirtilen ürünleri hiç kar etmeden millete sattı. Ha bu ne kadar sürdü, seçim bitinceye kadar. İstanbul'da belediye seçimlerini kaybeden AK Parti bir anda ortada ne tezgah bıraktı, ne manav. Herkes biliyordu ki, "Taşıma su ile değirmen dönmez", dönmedi de.
Aynı senaryo şimdi yine yaşanıyor. Neymiş efendim PTT ayçiçek yağı, şeker, çay, tuz, bakliyat satacakmış. Ne olur biraz ciddiyet lütfen. Bunlar büyük ve vizyon sahibi ülkelerin yapacağı faaliyetler değil. Biz de Afrika ülkesi değiliz. Anayasamız var, kanunlarımız var, kolluk kuvvetlerimiz var, denetimcilerimiz var, mühendislerimiz var.
Eğer markete giren bir ürünün fiyat takibini ve fiyat reaksiyonunu takip edemiyorsak, o zaman hiç kendimize güçlü ülke ya da otokontrolünü yapan ülke demeyelim.
Sonuçta bir ürün, ya bizim topraklarımızda yetişiyordur ya da başka ülkeden ithal ediliyordur. Oysa ithal edilen malları takip etmek çok daha kolay. Gümrükten giriş fiyatları belli, üzerine konacak farkta belli, markette ortalama satış fiyatı da belli. Yurt içinden gelen mallar ve üretim yerleri hepsi belli.
YÜKSEK FİYATIN SEBEBİ TEKELLEŞEN MARKETLERDE
Üretildiği yerde satış fiyatı belli olan bir ürün, nasıl oluyor da marketlere ve satış yerlerine bu kadar fahiş fiyatlarla geliyor. Nasıl oluyor da geçen yıl 5 lt'si 35 TL olan ayçiçek yağı bu sene 85 TL'ye yükseliyor. Yükseliyor çünkü bazı büyük market zincirleri üreticiden bütün yağları toplayıp piyasaya yüksek kardan satıyor. Tekelleşen bu marketler pandemi döneminde ne bakkal bıraktı ne kasabı, ne manavı, ne mandırayı, her şey satıyorlar. Okullar açılıyor tam kırtasiyecinin yüzü gülecek hooop yarı fiyatına çanta, kalem, defter satıyor. Bir de bilmem kaç şubesi var diye övünüyor. Aynı sermaye yapısı aynı kazanç modeli. Bir koli yumurta fiyatı bahsettiğim marketlerin hepsinde 22.90 TL ve işin ilginç yanı bir de aralarında WhatshApp grubu kurmuşlar fiyatları belirlemek için, yazık çok yazık.
Devlet mahalle bakkalı gibi her köşeye bu tip marketlerden açtırmamalı. Vatandaş illa ki, büyük marketlerden alış veriş yapmak istiyorsa şehir dışına kurulan dev marketlerden alış verişini yapmalı.
Tabi bu market sahipleri kimler olduğu çok açık. Cumhurbaşkanı bunlara gereken cevabı vermeli. Yaptırımlar sembolik kesilen cezalar, bu marketler için devede kulak bile değil.

Böyle tekelleşen ve stokçuluk yapan satıcılar korunduğu sürece, hükümet ayağına kurşun sıkmaktan başka bir şey yapmıyor demektir.
Stokçuluk, fahiş fiyatlar, haksız kazanç, tekelleşme gibi fiyatlarda manipülasyon yapan kim varsa bunlar için bir komisyon kurulmalı ve denetimler sadece halk isyan ettiğinde değil, düzenli olarak devamlı yapılmalıdır.

DEVLET YAĞ, UN, ŞEKER SATMAZ, SATANI DENETLER

Yazımın başında da dedim; devletin böyle küçük işlere ayıracağı vakti yoktur. Devletler kendi içindeki satıcılarla rekabet etmemelidir. Marketleri, pazarları, ithalatı, ihracatı denetlemek ve otokontrolünü sağlamakla görevlidir. Yoksa devlet ucuz yağ, şeker, un satacaksa bunu devamlı ve her bölgede yapmalıdır. Ayrıca devlet ile kimse rekabet edemez. Yani bu geçici gibi gözüken ama çare olmayan bir satış şeklidir. Oysa fiyat artışlarının denetimi ve kontrol edilmesi çok daha kolaydır. Bir ürünün fiyatı arttı diye, piyasada bulunmuyor diye, devlet hemen o ürünü satacak olsa vay halimize. Eskiler ne güzel söylemiş " Bana balık verme balık tutmayı öğret" yani bizler devletin ucuz ürünler satmasını istemiyoruz, bizler devletin satılan ürünleri denetlemesini ve fiyat artışlarının normal düzeyde olup olmadığını denetlemesini istiyoruz. Doğru olan da bu değil mi?

Saygılar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.