Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

TÜRKİYE RUSYA'YA İYİCE PAZAR OLDU

Ülkeler,milli menfaatleri doğrultusunda ticaret yapan, yada ülkelerinin çıkarları için bir araya gelen topluluklardır. Siyasi yada ekonomi olsun,ülkelerin bir başka ülkeden çıkarı varsa onu için bazı kurallar veya yaptırımlar pek de önemli sayılmaz. Nasıl ABD hem bizimle dost oluyor gibi gözüküp,arkamızdan çıkarları olduğu için pyd'ye gözümüzün içine baka baka silah yardımı ediyor. Yani tavşana kaç derken tazıya da tut diyor. Dünya artık iyice küçülüyor. Uluslar arası platformda ülkeler çıkar hesapları yaparak her ülke kendi menfaatleri doğrultusunda safını belirlemek istiyor. Uluslar arası siyaset ve çıkarlar, çok esnek verilere sahip. Çünkü hemen hemen her ülke, pastadan daha fazla pay almanın derdinde. Son yıllarda Rusya ile ilişkilerimiz oldukça sıcak bir şekilde ilerliyor. Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde yaşanan savaş uçağı düşürme olayında ipler biraz gerilse de olayın fetö tarafından kumpas edildiğini belirten Türk yetkilileri olayı tatlıya bağlamış ve ondan sonra "Bazen en güzel arkadaşlıklar kavga ile başlarmış " sözünü doğrular nitelikte olup, tam da bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi anlatmaktadır. KABULLENMESİ ZOR AMA RUSYA BİZİ SÖMÜRÜYOR  Aşağıda verilen veriler gerçek rakamlardır. Nasıl bir ülkenin sömürüsü altına girdiğimizin göstergesidir. iki kamyon domates satarak mutlu olan ülkemiz, maalesef  işi hamuduyla götüren ülkelerle baş edemez duruma gelmiştir. Özellikle yaptığımız  anlaşmalara baktığımızda kazananın devamlı Rusya olduğunu görüyoruz.  Afrin harekatında bize vermiş olduğu destek tamamen ABD ile olan ilişkilerimizin (özellikle pyd konusunda) anlaşmazlıklara varması sebebiyle Rusya bize daha yakın gelmiş ve Afrin harekatında hava sahasını bizlere açarak güya gönlümüzü kazanmıştır. Unutmayalım  ki Dünya'da iki tip devlet vardır. 1. si üreten ve ürettiğini pazarlayan devletler, 2.si de üretemeyen ve pazar olan ülkeler.  Gelin şimdi Rusya'nın bize neler sattığına bakalım, tabi bir de bizim sattıklarımıza Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler yüzlerce kalemden oluşuyor. 515 başlıkta sıralanan bu ürünler incelendiğinde, Rusların Türkiye'ye 96 milyon dolarlık hububat ve baklagil; 92 milyon dolarlık azotlu mineral veya kimyasal gübreler; 87 milyon dolarlık diğer alaşımlı çelikten yassı hadde mamulleri; 86 milyon dolarlık demir cevherinin doğrudan indirgenmesi ile elde edilen demirli ürünler; 75 milyon dolarlık bitkisel yağların üretiminden kalan küspe ve katı atıklar sattığı görülüyor. GAZETE KAĞIDI BİLE RUSYADAN GELİYOR Son günlerde yerel basın olarak kağıt sıkıntısı ve gazete dahi basamama noktasına geldiğimiz açıkça dillendirilmeye başlandı. Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler arasındaki 53 milyon dolarlık rulo veya tabaka halinde gazete kağıdı; 34 milyon dolarlık sıvanmamış kağıt ve karton, her boyutta perfore edilmemiş delikli kart ile delikli şerit kağıt; 30 milyon dolarlık birincil elyaf (kraft) kağıt ve kartonları; 52 milyon dolarlık azot, fosfor ve potasyumun ikisini veya üçünü içeren mineral veya kimyasal gübreler; 48 milyon dolarlık sentetik kauçuk veya sıvı yağlardan türetilen taklit kauçuk ile 42 milyon dolarlık uzunlamasına kesilmiş, biçilmiş ağaç da dikkati çekiyor.  Rusya'nın Türkiye'ye toplam ihracatı, 17 milyar 338 milyon dolar olurken, Türkiye'nin bu ülkeye ihracatı ise 3 milyar dolar Tabi bunların yanında silah sanayi yani s 400 füzeleri ve son anlaşmamız Rusya'nın bize göndereceği etler ve Mersin de kurulması düşünülen nükleer termik santrali hariç. Son olarak   "üretmeyen bir devlet yok olmaya mahkumdur" sözün sahibi çok ilginçtir ki eski Tarım bakanımız sayın Eşref Fakıbaba'ya aittir. Evet gelinen nokta bu maalesef, Rusya'nın 17 milyar 338 milyon dolar ihracatına karşılık, Türkiye'nin sadece 3 milyar dolar ihracatı. Bunun adına karşılıklı uluslar arası ticaret denilse de benim gözümde güzel ülkemin yavaş yavaş sömürülmesidir.  işin en tarafıda Rusyanın bize yollamış olduğu ürünlerin hemen hemen hepsinin ülkemizde yetişiyor olması,doğalgaz ve petrol ürünlerini anlıyorum hadi bunlar bizim ülkemizde yeterli değil ama hudubat ve baklagillerin neden ithal edildiğini anlamış değilim. Soruyorum değerli halkımıza sizce RUSYA BİZİ SÖMÜRMÜYOR MU?  
Ekleme Tarihi: 06 Eylül 2018 - Perşembe
Ramazan Duman

TÜRKİYE RUSYA'YA İYİCE PAZAR OLDU

Ülkeler,milli menfaatleri doğrultusunda ticaret yapan, yada ülkelerinin çıkarları için bir araya gelen topluluklardır. Siyasi yada ekonomi olsun,ülkelerin bir başka ülkeden çıkarı varsa onu için bazı kurallar veya yaptırımlar pek de önemli sayılmaz. Nasıl ABD hem bizimle dost oluyor gibi gözüküp,arkamızdan çıkarları olduğu için pyd'ye gözümüzün içine baka baka silah yardımı ediyor. Yani tavşana kaç derken tazıya da tut diyor.
Dünya artık iyice küçülüyor. Uluslar arası platformda ülkeler çıkar hesapları yaparak her ülke kendi menfaatleri doğrultusunda safını belirlemek istiyor. Uluslar arası siyaset ve çıkarlar, çok esnek verilere sahip. Çünkü hemen hemen her ülke, pastadan daha fazla pay almanın derdinde.
Son yıllarda Rusya ile ilişkilerimiz oldukça sıcak bir şekilde ilerliyor. Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde yaşanan savaş uçağı düşürme olayında ipler biraz gerilse de olayın fetö tarafından kumpas edildiğini belirten Türk yetkilileri olayı tatlıya bağlamış ve ondan sonra "Bazen en güzel arkadaşlıklar kavga ile başlarmış " sözünü doğrular nitelikte olup, tam da bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi anlatmaktadır.

KABULLENMESİ ZOR AMA RUSYA BİZİ SÖMÜRÜYOR 
Aşağıda verilen veriler gerçek rakamlardır. Nasıl bir ülkenin sömürüsü altına girdiğimizin göstergesidir. iki kamyon domates satarak mutlu olan ülkemiz, maalesef  işi hamuduyla götüren ülkelerle baş edemez duruma gelmiştir. Özellikle yaptığımız  anlaşmalara baktığımızda kazananın devamlı Rusya olduğunu görüyoruz. 
Afrin harekatında bize vermiş olduğu destek tamamen ABD ile olan ilişkilerimizin (özellikle pyd konusunda) anlaşmazlıklara varması sebebiyle Rusya bize daha yakın gelmiş ve Afrin harekatında hava sahasını bizlere açarak güya gönlümüzü kazanmıştır.
Unutmayalım  ki Dünya'da iki tip devlet vardır. 1. si üreten ve ürettiğini pazarlayan devletler, 2.si de üretemeyen ve pazar olan ülkeler. 
Gelin şimdi Rusya'nın bize neler sattığına bakalım, tabi bir de bizim sattıklarımıza
Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler yüzlerce kalemden oluşuyor.
515 başlıkta sıralanan bu ürünler incelendiğinde, Rusların Türkiye'ye 96 milyon dolarlık hububat ve baklagil; 92 milyon dolarlık azotlu mineral veya kimyasal gübreler; 87 milyon dolarlık diğer alaşımlı çelikten yassı hadde mamulleri; 86 milyon dolarlık demir cevherinin doğrudan indirgenmesi ile elde edilen demirli ürünler; 75 milyon dolarlık bitkisel yağların üretiminden kalan küspe ve katı atıklar sattığı görülüyor.

GAZETE KAĞIDI BİLE RUSYADAN GELİYOR
Son günlerde yerel basın olarak kağıt sıkıntısı ve gazete dahi basamama noktasına geldiğimiz açıkça dillendirilmeye başlandı. Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler arasındaki 53 milyon dolarlık rulo veya tabaka halinde gazete kağıdı; 34 milyon dolarlık sıvanmamış kağıt ve karton, her boyutta perfore edilmemiş delikli kart ile delikli şerit kağıt; 30 milyon dolarlık birincil elyaf (kraft) kağıt ve kartonları; 52 milyon dolarlık azot, fosfor ve potasyumun ikisini veya üçünü içeren mineral veya kimyasal gübreler; 48 milyon dolarlık sentetik kauçuk veya sıvı yağlardan türetilen taklit kauçuk ile 42 milyon dolarlık uzunlamasına kesilmiş, biçilmiş ağaç da dikkati çekiyor.
 Rusya'nın Türkiye'ye toplam ihracatı, 17 milyar 338 milyon dolar olurken, Türkiye'nin bu ülkeye ihracatı ise 3 milyar dolar
Tabi bunların yanında silah sanayi yani s 400 füzeleri ve son anlaşmamız Rusya'nın bize göndereceği etler ve Mersin de kurulması düşünülen nükleer termik santrali hariç.
Son olarak   "üretmeyen bir devlet yok olmaya mahkumdur" sözün sahibi çok ilginçtir ki eski Tarım bakanımız sayın Eşref Fakıbaba'ya aittir.
Evet gelinen nokta bu maalesef, Rusya'nın 17 milyar 338 milyon dolar ihracatına karşılık, Türkiye'nin sadece 3 milyar dolar ihracatı. Bunun adına karşılıklı uluslar arası ticaret denilse de benim gözümde güzel ülkemin yavaş yavaş sömürülmesidir.
 işin en tarafıda Rusyanın bize yollamış olduğu ürünlerin hemen hemen hepsinin ülkemizde yetişiyor olması,doğalgaz ve petrol ürünlerini anlıyorum hadi bunlar bizim ülkemizde yeterli değil ama hudubat ve baklagillerin neden ithal edildiğini anlamış değilim.
Soruyorum değerli halkımıza sizce RUSYA BİZİ SÖMÜRMÜYOR MU?
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.