Değerli dostlar, bilindiği üzere bu hafta okullar açıldı. 2022-2023 eğitim öğretim yılı başladı. Tüm eğitimcilerimize, öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize huzurlu, başarılı, verimli ve sağlıklı bir eğitim öğretim yılı diliyorum. *** Yine yeni bir eğitim öğretim yılı başlangıcında yıllar yıllar öncesinden bugüne, öğrenciliğimiz ve öğretmenliğimiz film şeridi gibi gözümüzün önünden akıp geçti. *** Geçmişe dönüp baktığımızda yıllar önce özellikle ilkokullarda-ilköğretim okullarında her sabah “Andımız” okunurdu. İyi veya kötü, bence iyi yönde bu uygulama ile çocuklarımızda milli bir bilinç oluşuyordu. “Andımız”ın sözleri ve verdiği ileti doğru ve gerçekçi olarak algılandığında çok yararlı iletiler içerdiği bir gerçek. “Andımız”, 2013 yılında alınan bir kararla o yıldan beri okunmuyor. *** Yine ortaokul ve lise yıllarımızda, öğretmenlik yaptığımız yıllarda da öğrencilerimize ilk derslerde ders kitaplarımızın ilk sayfalarında yer alan “İstiklal Marşı”mızın ezberlenmesi ve açıklaması, ödev olarak verilir; sözlülerde, sınavlarda mutlaka sorulurdu. Yine “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi” de ezberlettirilir, “Gençliğe Hitabe”nin ana düşüncesi ve iletisi mutlaka sorulur, değerlendirmeler yapılır, çıkarımlarda bulunulurdu. Öğrencilerimizle birlikte hem “İstiklal Marşı”nı hem de “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi”ni okuyup inceleyerek “Tarihten ders alma” uygulamaları yapardık. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un belirttiği gibi tarihten ve yaşananlardan ders çıkartıp “Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” dizelerinin gereğini yerine getirmeye çalışırdık. *** Bu haftaki yazımızda yıllardır okun(a)mayan Öğrenci Andını, “Andımız”ı ve ardından da “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi”ni buradan bir kez daha aktarmak istiyorum. Unutulan ve hatırımızdan çıkan birtakım olguların ve değerlerin hatırlanmasında yarar olduğunu düşünüyorum. *** ANDIMIZ Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene! ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Mustafa Kemal Atatürk Sözün Özü: Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.’ M. Kemal ATATÜRK.