Harun Ülger
Köşe Yazarı
Harun Ülger
 

SAĞLIK ANKSİYETESİ

Sağlık anksiyetesi bireylerin ciddi bir sağlık sorunları olduğuna dair kaygıları ve korkuları olarak tanımlanabilir. Hastalık hastası olarak tabir ettiğimiz kimseler aslında hipokondriyazis olarak adlandırdığımız sağlık ile ilgili kaygı yaşamaktadırlar. Kişi sürekli olarak bir ağrısı olduğuna veya hastalık belirtileri olduğuna inanmaktadır ve farklı farklı alanlarda doktorlara muayene olup herhangi bir negatif sonuçla karşılaşmasa dahi bir hastalığının olduğunu düşünerek henüz bunun saptanamadığına dair inançlarını korumaktadır. SAĞLIK KONUSUNDA ANKSİYETE GELİŞTİRDİK Hepimiz ister istemez pandemi sürecinde ve sonrasında vücudumuzu daha fazla dinler olduk. Hastalık belirtilerine karşı hassasiyet ve toplum olarak sağlık konusunda anksiyete geliştirdik. Kaygı doğal ve koruyucu bir duygu iken aslında düzeyi ayarlanmadığında başlı başına bir problem teşkil edebiliyor. KAYGI BİZİ ÖNLEM ALMAYA İTER Kaygı harekete geçirir ve bizi önlem almaya iter bu noktada kaygının koruyucu etkilerini gözlemlemekteyiz. Bedensel belirtileri gözlemlediğimizde elbette bir hastalığımız olduğuna dair endişelenebiliriz ve doktora görünmek isteyebiliriz. Bundan farklı olarak anksiyetesi yani kaygısı yüksek kişilerde duyulan stres gündelik hayatını sekteye uğratacak düzeydedir. Bu endişe hali okul, iş hatta ikili ilişkilerini etkileyecek düzeyde olabilmektedir. *** Sağlık anksiyetesi yüksek bir insan muhtemel olarak bedensel duyumlarını yorumlama konusunda çok da başarılı değildir. Örnek olarak uzun süreli bir açlık konusunda hissedilen baş ağrısını beynimiz ile ilgili bir hastalığın belirtisi olarak yorumlama eğilimindedir. Bir başka etken de aile bireyleri arasında kaygısı yüksek olan birinin varlığıdır ki sürekli hastalık endişesi duyan birine çocukken şahit olmuş isek biz de kaygılanma eğiliminde olabiliriz çünkü bu davranışı ve duyguyu öğrendik. Kaygılar yani eşdeğer olarak ele alabileceğimiz korkular da öğrenilebilmektedir. Küçükken geçirilen ağır bir hastalık da bedensel belirtileri diğer insanlara göre daha korkutucu algılamamıza sebep olabilir. YALNIZ VE ÇARESİZ DEĞİLSİNİZ Size iyi bir haber vermek isterim ki sağlık anksiyetesi ile yapabileceğiniz şeylerin başında bir psikoterapi desteği almak vardır. Sağlığa dair inançlarımızı ve bizleri neyin kaygılandırdığını tespit etmek ile bu kaygının termostatını ayarlamaya başlayabiliriz. Endişelerin bizi ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini fark edebilir isek güzel bir ilerleme sağlayabiliriz. Son olarak altta yatan kaygı bozuklukları, depresyon gibi ruhsal sorunlara sahip olup olmadığımızın da araştırılması önem arz etmektedir. Yalnız ve çaresiz değilsiniz bunu unutmayın, sağlıklı günler dilerim.
Ekleme Tarihi: 03 Mart 2023 - Cuma
Harun Ülger

SAĞLIK ANKSİYETESİ

Sağlık anksiyetesi bireylerin ciddi bir sağlık sorunları olduğuna dair kaygıları ve korkuları olarak tanımlanabilir. Hastalık hastası olarak tabir ettiğimiz kimseler aslında hipokondriyazis olarak adlandırdığımız sağlık ile ilgili kaygı yaşamaktadırlar. Kişi sürekli olarak bir ağrısı olduğuna veya hastalık belirtileri olduğuna inanmaktadır ve farklı farklı alanlarda doktorlara muayene olup herhangi bir negatif sonuçla karşılaşmasa dahi bir hastalığının olduğunu düşünerek henüz bunun saptanamadığına dair inançlarını korumaktadır.

SAĞLIK KONUSUNDA ANKSİYETE GELİŞTİRDİK

Hepimiz ister istemez pandemi sürecinde ve sonrasında vücudumuzu daha fazla dinler olduk. Hastalık belirtilerine karşı hassasiyet ve toplum olarak sağlık konusunda anksiyete geliştirdik. Kaygı doğal ve koruyucu bir duygu iken aslında düzeyi ayarlanmadığında başlı başına bir problem teşkil edebiliyor.

KAYGI BİZİ ÖNLEM ALMAYA İTER

Kaygı harekete geçirir ve bizi önlem almaya iter bu noktada kaygının koruyucu etkilerini gözlemlemekteyiz. Bedensel belirtileri gözlemlediğimizde elbette bir hastalığımız olduğuna dair endişelenebiliriz ve doktora görünmek isteyebiliriz. Bundan farklı olarak anksiyetesi yani kaygısı yüksek kişilerde duyulan stres gündelik hayatını sekteye uğratacak düzeydedir. Bu endişe hali okul, iş hatta ikili ilişkilerini etkileyecek düzeyde olabilmektedir.

***

Sağlık anksiyetesi yüksek bir insan muhtemel olarak bedensel duyumlarını yorumlama konusunda çok da başarılı değildir. Örnek olarak uzun süreli bir açlık konusunda hissedilen baş ağrısını beynimiz ile ilgili bir hastalığın belirtisi olarak yorumlama eğilimindedir. Bir başka etken de aile bireyleri arasında kaygısı yüksek olan birinin varlığıdır ki sürekli hastalık endişesi duyan birine çocukken şahit olmuş isek biz de kaygılanma eğiliminde olabiliriz çünkü bu davranışı ve duyguyu öğrendik. Kaygılar yani eşdeğer olarak ele alabileceğimiz korkular da öğrenilebilmektedir. Küçükken geçirilen ağır bir hastalık da bedensel belirtileri diğer insanlara göre daha korkutucu algılamamıza sebep olabilir.

YALNIZ VE ÇARESİZ DEĞİLSİNİZ

Size iyi bir haber vermek isterim ki sağlık anksiyetesi ile yapabileceğiniz şeylerin başında bir psikoterapi desteği almak vardır. Sağlığa dair inançlarımızı ve bizleri neyin kaygılandırdığını tespit etmek ile bu kaygının termostatını ayarlamaya başlayabiliriz. Endişelerin bizi ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini fark edebilir isek güzel bir ilerleme sağlayabiliriz. Son olarak altta yatan kaygı bozuklukları, depresyon gibi ruhsal sorunlara sahip olup olmadığımızın da araştırılması önem arz etmektedir. Yalnız ve çaresiz değilsiniz bunu unutmayın, sağlıklı günler dilerim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.