Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

AB KARBON VERGİSİNDE ANLAŞTI ÜRETİM VE TİCARET KÖKTEN DEĞİŞİYOR

AB üyesi ülkeler birlik dışından alınacak bazı ürünlere sınırda karbon vergisi uygulamasında anlaşmaya vardılar. Bunlar çimento, alüminyum, gübre, elektrik, demir ve çelik gibi üretim sırasında yüksek karbon salınımı yapan ürünler. AB konseyi bu uygulamanın temel amacının çevreyi korumak ve karbon kaçağını önlemek olduğunu açıkladı.Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadelede karbon fiyatlama piyasalarının oluşturulmasının teşvik edileceği belirtildi. Avrupa Birliği bu uygulama ile “karbon kaçağı”nı önlemeyi ve üçüncü ülkelerin diğer ifade ile birlik dışındaki ülkelerin iklim değişikliği ile mücadelede kendi uyguladığı kriterlere sahip olmasını istiyor. Bunların başında da karbon yoğun ürünlerin üretim aşamalarındaki çevreci ve yeşil üretim uygulamaları geliyor.Birlik, karbon emisyonunu azaltmak için 2030 ve 2050 yıllarını hedef seçti. 2030 yılında %50 azaltmayı ve 2050 yılında karbon nötr olmayı hedefliyor. Üretim esnasında karbonu düşürmek için uygulanan yöntemler maliyeti artırıyor. Birlik dışındaki ülkelerin buna dikkat etmemesi rekabeti olumsuz etkiliyor ve daha fazla karbon salınmasına neden oluyor. Buna karbon kaçağı deniyor. Bu yüzden üçüncü ülkelerden alınacak ürünlerin üretim aşamasında aynı standartların oluşmasını istiyor.Şayet bu standartlara uyulmamışsa, ürünlerin AB’ye girişinde sınırda karbon vergisi alınacak. *** Karbon fiyatlama sistemi ve karbon ticareti iklim değişikliği ile mücadelede kullanılan finansal yöntem. Bu yöntemin ana fikri sanayide üretim sırasında atmosfere salınan karbonun azaltılması için ekonomik bir yaptırım uygulamak. Fazla karbon yüksek maliyet anlamına geldiği için, üretici ve sanayici emisyonu azaltmak için çevreci yeşil üretimi seçecek. Karbonu azaltamazsa ürün fiyatı artacağı için rekabet gücü azalacak. Ayrıca sınırda da ilave vergi ödeyecek. Tabi bu AB ülkelerine yapılacak ihracatta geçerli.Türkiye ihracatının yaklaşık yarısı AB ülkelerine olduğu için konunun önemi daha da artıyor.Karbon fiyatlamasının yapılabilmesi için, “emisyon ticaret sistemi”nin kurulması gerekiyor. ***  “Çevreci ve yeşil üretim” için, üretim alanında çevre dostu süreçlerin oluşturulması gerekiyor. Bunun için de üretim süreçlerinin yenilenmesi şart. Fosil yakıt kullanılan termik santrallerden elde edilen enerjinin yerine, yenilenebilir kaynaklarından elde edilen enerjinin kullanılması, kirliliğin ve atıkların azaltılması, bu atıkların geri dönüşümü ile tekrar üretim süreçlerine dahil edilmesi ve daha az doğal kaynak kullanılması gerekiyor.Tabi bu sürecin takip edilmesi ve belgelendirilmesi şart.Ayrıca ürünlerin karbon ayak izinin belirlenmesi ve tıpkı etiketteki bilgiler gibi ürün üzerindeki bilgilerde yer alması da bu süreçte aranan kriterlerden.Kamuoyunda oluşturulan “çevreci ve yeşil ürün” algısı da bu ürünleri seçen tüketici için belirleyici oluyor.Tüketicilerde çevre ve iklim değişikliği ile mücadele bilgisi ve duyarlılığı arttıkça, karbon ayak izi daha düşük olan ürünler tercih ediliyor. *** Sanayi ve ticaret odaları, ihracatçı birlikleri, TÜSİAD, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeni “Çevreci ve yeşil üretim” sistemleri ile “emisyon ticaret sistemi”nin kurulması ve işlerlik kazanması için çalışıyor.Önümüzdeki günlerde daha çevreci üretim şekilleri ve tüketim alışkanlıkları hayatımıza girecek.Toplumda çevre bilinci arttıkça alışverişlerimizdeki tercihlerde değişecek.Bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi için sivil toplum örgütlerine, basına ve eğitim camiasına önemli görevler düşüyor.Üretimdeki bütün bu çevreci uygulamaları ihracattaki kaygılar yerine toplumumuzun daha temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşaması ve ekosistemimizi korumak için yapmalıyız.Unutmayalım ki doğanın var olması ve yaşanabilir olması için insanın olması şart değildir ama insanın hayatını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için sağlıklı ve temiz bir doğanın var olması şarttır.
Ekleme Tarihi: 22 Mart 2022 - Salı
Lütfi  Vural

AB KARBON VERGİSİNDE ANLAŞTI ÜRETİM VE TİCARET KÖKTEN DEĞİŞİYOR

AB üyesi ülkeler birlik dışından alınacak bazı ürünlere sınırda karbon vergisi uygulamasında anlaşmaya vardılar. Bunlar çimento, alüminyum, gübre, elektrik, demir ve çelik gibi üretim sırasında yüksek karbon salınımı yapan ürünler. AB konseyi bu uygulamanın temel amacının çevreyi korumak ve karbon kaçağını önlemek olduğunu açıkladı.Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadelede karbon fiyatlama piyasalarının oluşturulmasının teşvik edileceği belirtildi.

Avrupa Birliği bu uygulama ile “karbon kaçağı”nı önlemeyi ve üçüncü ülkelerin diğer ifade ile birlik dışındaki ülkelerin iklim değişikliği ile mücadelede kendi uyguladığı kriterlere sahip olmasını istiyor. Bunların başında da karbon yoğun ürünlerin üretim aşamalarındaki çevreci ve yeşil üretim uygulamaları geliyor.Birlik, karbon emisyonunu azaltmak için 2030 ve 2050 yıllarını hedef seçti. 2030 yılında %50 azaltmayı ve 2050 yılında karbon nötr olmayı hedefliyor. Üretim esnasında karbonu düşürmek için uygulanan yöntemler maliyeti artırıyor. Birlik dışındaki ülkelerin buna dikkat etmemesi rekabeti olumsuz etkiliyor ve daha fazla karbon salınmasına neden oluyor. Buna karbon kaçağı deniyor. Bu yüzden üçüncü ülkelerden alınacak ürünlerin üretim aşamasında aynı standartların oluşmasını istiyor.Şayet bu standartlara uyulmamışsa, ürünlerin AB’ye girişinde sınırda karbon vergisi alınacak.

***

Karbon fiyatlama sistemi ve karbon ticareti iklim değişikliği ile mücadelede kullanılan finansal yöntem. Bu yöntemin ana fikri sanayide üretim sırasında atmosfere salınan karbonun azaltılması için ekonomik bir yaptırım uygulamak. Fazla karbon yüksek maliyet anlamına geldiği için, üretici ve sanayici emisyonu azaltmak için çevreci yeşil üretimi seçecek. Karbonu azaltamazsa ürün fiyatı artacağı için rekabet gücü azalacak. Ayrıca sınırda da ilave vergi ödeyecek. Tabi bu AB ülkelerine yapılacak ihracatta geçerli.Türkiye ihracatının yaklaşık yarısı AB ülkelerine olduğu için konunun önemi daha da artıyor.Karbon fiyatlamasının yapılabilmesi için, “emisyon ticaret sistemi”nin kurulması gerekiyor.

***

 “Çevreci ve yeşil üretim” için, üretim alanında çevre dostu süreçlerin oluşturulması gerekiyor. Bunun için de üretim süreçlerinin yenilenmesi şart. Fosil yakıt kullanılan termik santrallerden elde edilen enerjinin yerine, yenilenebilir kaynaklarından elde edilen enerjinin kullanılması, kirliliğin ve atıkların azaltılması, bu atıkların geri dönüşümü ile tekrar üretim süreçlerine dahil edilmesi ve daha az doğal kaynak kullanılması gerekiyor.Tabi bu sürecin takip edilmesi ve belgelendirilmesi şart.Ayrıca ürünlerin karbon ayak izinin belirlenmesi ve tıpkı etiketteki bilgiler gibi ürün üzerindeki bilgilerde yer alması da bu süreçte aranan kriterlerden.Kamuoyunda oluşturulan “çevreci ve yeşil ürün” algısı da bu ürünleri seçen tüketici için belirleyici oluyor.Tüketicilerde çevre ve iklim değişikliği ile mücadele bilgisi ve duyarlılığı arttıkça, karbon ayak izi daha düşük olan ürünler tercih ediliyor.

***

Sanayi ve ticaret odaları, ihracatçı birlikleri, TÜSİAD, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeni “Çevreci ve yeşil üretim” sistemleri ile “emisyon ticaret sistemi”nin kurulması ve işlerlik kazanması için çalışıyor.Önümüzdeki günlerde daha çevreci üretim şekilleri ve tüketim alışkanlıkları hayatımıza girecek.Toplumda çevre bilinci arttıkça alışverişlerimizdeki tercihlerde değişecek.Bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi için sivil toplum örgütlerine, basına ve eğitim camiasına önemli görevler düşüyor.Üretimdeki bütün bu çevreci uygulamaları ihracattaki kaygılar yerine toplumumuzun daha temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşaması ve ekosistemimizi korumak için yapmalıyız.Unutmayalım ki doğanın var olması ve yaşanabilir olması için insanın olması şart değildir ama insanın hayatını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için sağlıklı ve temiz bir doğanın var olması şarttır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.