Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

BİR GARİP SU HİKAYESİ: “SU VAR AMA KÖYLÜYE YOK!”

Manisa’nın bereketli topraklarında, Gediz Ovası’nın kalbinde iki köy var: Lütfiye ve Nuriye. Adları yıllardır tarımın, emeğin ve alın terinin sembolüydü. Ancak bugün bu köylerde yaşayan çiftçiler için hayat, adeta susuzlukla sınanan bir cehenneme dönüşmüş durumda. İzmir İZSU'ya ait Sarıkız derin kuyuları Lütfi'ye ve Nuriye için adeta cehennemi yaşatıyor. İzmir’e giden Sarıkız kuyularının suyu, Manisa çiftçisine yasak. Köylüler gözleri önünden akıp giden suya hasret… Manisa’nın Lütfiye ve Nuriye köyleri, yıllardır aynı acıyı yaşıyor: Suyun ortasında susuzluk. Gediz Havzası’nın en güçlü yeraltı su kaynaklarına sahip bu köylerde, her gün İZSU’nun Sarıkız derin kuyularından binlerce metreküp su çıkarılıyor. Borularla İzmir’e taşınan bu su, Manisa çiftçisinin topraklarına bir damla bile ulaşmıyor. Köylüler için adeta cehenneme dönüşen bu tablo, son dönemde kuraklık ve yağış azlığıyla birlikte daha da ağırlaştı. Demirköprü Barajı’nda yeterli doluluk olmadığı için sulama kanalları açılmıyor. Daha önce Demirköprü’den su tahsisi yapıldığından, Gördes Barajı’ndan da faydalanamıyorlar. 80’LERDEN BUGÜNE BİTMEYEN ÇİLE Lütfiye ve Nuriye’nin suyla mücadelesi 1980’li yıllarda başladı. İzmir’in artan su ihtiyacı için DSİ ve Bakanlık devreye girdi, Manisa Belediyesi ikna edildi. Yeraltı suyuna çabucak ulaşıldı, Sarıkız kuyuları açıldı. Su seviyesi yakın ve potansiyel yüksek. Adeta yerin altı derya. O yıllarda sadece köylüler itiraz etti.“Bizim tek geçim kaynağımız tarım. Yeraltı suyunu alırsanız elimizden, ürün de olmayacak, ekmek de…” diye seslendiler. Ama sesleri duyulmadı. Su, şehirlerin musluklarına ulaştı. Köylüye ise yalnızca kuraklık kaldı. Demirköprü sulama kanalından hat çekildi. İlk zamanlarda sorun olmadı. Fakat son yıllardaki kuraklık, yağış azlığı ve yanlış su politikaları Demirköprü Barajı'nı da etkiledi, Lütfiye ve Nuriye çiftçileri için Demirköprü Barajı'nda yeterli doluluk olmadığı için su alamıyor. Gördes baraj suyunun yarısı İzmir’e içme suyu yarısı da bölgenin tarımsal sulaması için planlanmış. Gördes barajından Akhisar, Gölmarmara ve Saruhanlı’ya kadar tarımsal sulama hattı yapılmış ama sadece Lütfiye ve Nuriye devre dışı bırakılmış. “Çevremizde herkese su veriyorsunuz, bize neden su vermiyorsunuz ..” diye sorduklarında. Daha önce Demirköprü Barajı'ndan su tahsisi yapıldığı için planlamaya almadık demişler.  “VARLIK İÇİNDE YOKLUK” Bugün köylüler her sabah aynı acı manzaraya uyanıyor: Kuyulardan fışkıran suyun gürültüsü… Borularla uzaklara taşınan o berrak suyun sesi… Ve çatlamış, susuz topraklar. Yaşlı bir çiftçi gözyaşlarını tutamıyor:“Her gün o suyu görüyoruz ama elimizi uzatamıyoruz. Çocuğuma, torunuma ne diyeceğim? Bağ kurudu, zeytin vermez oldu. Biz suyun içinde kuraklık yaşıyoruz.”Genç bir köylü ise öfkeyle konuşuyor:“Sanki biz bu toprağın insanı değiliz. İzmir’e su var, bize yasak. Toprak nefes alamıyor, biz de alamıyoruz.” ARTAN TEPKİLER Geçtiğimiz günlerde İZSU, DSİ’ye başvurarak kuyulardan çekilen su miktarının artırılmasını talep etti. Bu haber, bölgedeki tepkileri daha da büyüttü. Ziraat Odaları Başkanları, İzmir’e daha fazla su verilmesine karşı çıktı:“Önce Manisa çiftçisinin ihtiyacı karşılanmalı” dediler. Ama Lütfiye ve Nuriye köylüleri için bu sözler yeni değil. Çünkü onlar bu acıyı yıllardır yaşıyor. Köylüler tepkili. Demirköprü Barajı'ndan su gelmiyor, Gördes Barajından su verilmiyor, İZSU derin sondajlarından çıkarılan yüzlerce metreküp su her gün gözlerinin önünden akıp gidiyor ama bir damlası bile yöre halkına verilmiyor. Adeta varlık içinde yokluğu yaşıyorlar. Gözlerinin önünden akıp giden su kuruyan toprağa can suyu olmuyor. ADALET NEREDE? Bugün bu köylerde yaşanan dram, sadece bir su meselesi değil; aynı zamanda adaletin kuruması. Bir yanda İzmir’in musluklarından akan su, diğer yanda kuruyan bağlar, boşalan köyler, tükenen umutlar… Su, sadece bir şehre ait değildir. Su, herkesin hakkıdır. Ve bu topraklarda su adil paylaşılmadıkça, çiftçinin çığlığı susmayacak
Ekleme Tarihi: 07 Eylül 2025 -Pazar

BİR GARİP SU HİKAYESİ: “SU VAR AMA KÖYLÜYE YOK!”

Manisa’nın bereketli topraklarında, Gediz Ovası’nın kalbinde iki köy var: Lütfiye ve Nuriye. Adları yıllardır tarımın, emeğin ve alın terinin sembolüydü. Ancak bugün bu köylerde yaşayan çiftçiler için hayat, adeta susuzlukla sınanan bir cehenneme dönüşmüş durumda.

İzmir İZSU'ya ait Sarıkız derin kuyuları Lütfi'ye ve Nuriye için adeta cehennemi yaşatıyor. İzmir’e giden Sarıkız kuyularının suyu, Manisa çiftçisine yasak. Köylüler gözleri önünden akıp giden suya hasret…

Manisa’nın Lütfiye ve Nuriye köyleri, yıllardır aynı acıyı yaşıyor: Suyun ortasında susuzluk. Gediz Havzası’nın en güçlü yeraltı su kaynaklarına sahip bu köylerde, her gün İZSU’nun Sarıkız derin kuyularından binlerce metreküp su çıkarılıyor. Borularla İzmir’e taşınan bu su, Manisa çiftçisinin topraklarına bir damla bile ulaşmıyor.

Köylüler için adeta cehenneme dönüşen bu tablo, son dönemde kuraklık ve yağış azlığıyla birlikte daha da ağırlaştı. Demirköprü Barajı’nda yeterli doluluk olmadığı için sulama kanalları açılmıyor. Daha önce Demirköprü’den su tahsisi yapıldığından, Gördes Barajı’ndan da faydalanamıyorlar.

80’LERDEN BUGÜNE BİTMEYEN ÇİLE

Lütfiye ve Nuriye’nin suyla mücadelesi 1980’li yıllarda başladı. İzmir’in artan su ihtiyacı için DSİ ve Bakanlık devreye girdi, Manisa Belediyesi ikna edildi. Yeraltı suyuna çabucak ulaşıldı, Sarıkız kuyuları açıldı.

Su seviyesi yakın ve potansiyel yüksek. Adeta yerin altı derya. O yıllarda sadece köylüler itiraz etti.“Bizim tek geçim kaynağımız tarım. Yeraltı suyunu alırsanız elimizden, ürün de olmayacak, ekmek de…” diye seslendiler. Ama sesleri duyulmadı. Su, şehirlerin musluklarına ulaştı. Köylüye ise yalnızca kuraklık kaldı.

Demirköprü sulama kanalından hat çekildi. İlk zamanlarda sorun olmadı. Fakat son yıllardaki kuraklık, yağış azlığı ve yanlış su politikaları Demirköprü Barajı'nı da etkiledi, Lütfiye ve Nuriye çiftçileri için Demirköprü Barajı'nda yeterli doluluk olmadığı için su alamıyor.

Gördes baraj suyunun yarısı İzmir’e içme suyu yarısı da bölgenin tarımsal sulaması için planlanmış. Gördes barajından Akhisar, Gölmarmara ve Saruhanlı’ya kadar tarımsal sulama hattı yapılmış ama sadece Lütfiye ve Nuriye devre dışı bırakılmış. “Çevremizde herkese su veriyorsunuz, bize neden su vermiyorsunuz ..” diye sorduklarında. Daha önce Demirköprü Barajı'ndan su tahsisi yapıldığı için planlamaya almadık demişler.

 “VARLIK İÇİNDE YOKLUK”

Bugün köylüler her sabah aynı acı manzaraya uyanıyor: Kuyulardan fışkıran suyun gürültüsü… Borularla uzaklara taşınan o berrak suyun sesi… Ve çatlamış, susuz topraklar. Yaşlı bir çiftçi gözyaşlarını tutamıyor:“Her gün o suyu görüyoruz ama elimizi uzatamıyoruz. Çocuğuma, torunuma ne diyeceğim? Bağ kurudu, zeytin vermez oldu. Biz suyun içinde kuraklık yaşıyoruz.”Genç bir köylü ise öfkeyle konuşuyor:“Sanki biz bu toprağın insanı değiliz. İzmir’e su var, bize yasak. Toprak nefes alamıyor, biz de alamıyoruz.”

ARTAN TEPKİLER

Geçtiğimiz günlerde İZSU, DSİ’ye başvurarak kuyulardan çekilen su miktarının artırılmasını talep etti. Bu haber, bölgedeki tepkileri daha da büyüttü. Ziraat Odaları Başkanları, İzmir’e daha fazla su verilmesine karşı çıktı:“Önce Manisa çiftçisinin ihtiyacı karşılanmalı” dediler.

Ama Lütfiye ve Nuriye köylüleri için bu sözler yeni değil. Çünkü onlar bu acıyı yıllardır yaşıyor. Köylüler tepkili. Demirköprü Barajı'ndan su gelmiyor, Gördes Barajından su verilmiyor, İZSU derin sondajlarından çıkarılan yüzlerce metreküp su her gün gözlerinin önünden akıp gidiyor ama bir damlası bile yöre halkına verilmiyor. Adeta varlık içinde yokluğu yaşıyorlar. Gözlerinin önünden akıp giden su kuruyan toprağa can suyu olmuyor.

ADALET NEREDE?

Bugün bu köylerde yaşanan dram, sadece bir su meselesi değil; aynı zamanda adaletin kuruması. Bir yanda İzmir’in musluklarından akan su, diğer yanda kuruyan bağlar, boşalan köyler, tükenen umutlar…

Su, sadece bir şehre ait değildir.
Su, herkesin hakkıdır.
Ve bu topraklarda su adil paylaşılmadıkça, çiftçinin çığlığı susmayacak

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.