Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

GÜRDÜK DERESİ ZEYTİN KARASI AKIYOR

Manisa’daki akarsuların kirliliği son yıllarda daha çok gündeme gelmeye başladı. Bunların başında Gediz Nehri geliyor. Nif Çayı, Alaşehir Çayı ve Akhisar’daki Başlamış Çayı ve Gürdük Deresi de onu takip ediyor. Her birinin rengi kirleticinin özelliğine göre değişiyor. Başlamış Çayı bazen kırmızı akıyor, Nif Çayı hafta içi gri renkte akıyor bu durum hafta sonları daha da koyulaşıyor bazen de kırmızıya dönüyor. Ama Gürdük Deresi hep siyah akıyor, zeytin siyahı. *** Gediz Nehri, Ergene Nehri’nden sonra Türkiye’nin en kirli 2. akarsuyu. Nif Çayı, Alaşehir Çayı ve Akhisar’daki Başlamış Çayı ve Gürdük Deresi de Gediz Nehrinin en kirli kolları. Kirliliğin ana nedeni organize sanayi bölgelerinin (OSB) arıtmalarını çalıştırmaması ve ovadaki işletmelerin atıklarını suya bırakmasıdır. En vahim olanı da yetiştirilen tarım ürünlerinin bu akarsularla sulanmasıdır… *** Gediz’i kirlilikten arındırma ve tekrar eski günlerine kavuşması için yoğun çaba harcanıyor ama bir türlü sonuç alınamıyor. Bugüne kadar birçok proje yapıldı, yetkililer çok iddialı hedefler koydular hatta gün ve saat verdiler tertemiz olacak diye. Yine de sonuç alınamadı. Aksine kirlilik oranları günden güne arttı. Harcanan para, sarf edilen emek de boşa gitti. Kirliliğin en büyük nedeni vurdumduymazlık, yetkililerin ilgisizliği ve denetimlerin yetersizliği. *** Akhisar, zeytin işletmelerinin yoğun olduğu ilçemiz. En çok Zeytinliova Mahallesi ve çevresinde faaliyet gösteriyor. Çevre kirliliğinin önlenmesi, atık su arıtmalarını daha düzenli çalışması, teşviklerden yararlandırmak ve dağınık olan zeytin işletmelerini bir yerde toplamak için Akhisar Zeytin İhtisas OSB kuruldu ve 2016 yılında faaliyete başladı. İhtisas OSB’ler bünyesindeki işletmelere büyük avantajlar sağlıyor. Devletin sağladığı bütün bu imkanların yanında işletmelerinde çevre ile ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Geriye dönüp baktığımızda bu sorumlulukların yeterince yerine getirilmediği görülüyor. Çevrede dağınık halde faaliyet gösteren işletmeler atık sularını arıtmadan açık kanallara ve derelere bırakıyor. En vahim olanı da Zeytin İhtisas OSB gibi yeni bir üretim merkezinin arıtma tesisinin bulunmaması. İşletmelerin atık sularını bıraktığı kanal Gürdük Deresi’ne akıyor. Buradan da Gediz Nehri’ne ulaşıyor. *** OSB’deki zeytin işletmeleri atık sularını aynı kanala bıraktığı için kirlilik miktarında büyük bir artış görülüyor. Hatta OSB de faaliyet gösteren işletmelerin atık sularını toplu halde aynı yere deşarz etmeleri daha büyük çevresel kirliliğe neden olmaktadır. Bu durum çevresel etkileri de dikkate alınarak kurulan ihtisas OSB’yi Akhisar bölgesinin en büyük kirleticisi merkezine getiriyor. *** Su kaynaklarımız tükeniyor. Suya olan talep giderek artıyor. Gediz Havzasında gelecekte su en değerli varlık olacak. İklim değişikliği ve küresel ısınma su kaynaklarını daha fazla etkileyecek. Artan nüfus ve daha fazla su talebi su stresini oluşturacak. İçme suyunda ve tarımsal sulamada, su yoksunluğu artacak. Böyle bir durumda, suyun her damlasının çok kıymetli olduğu bir zamanda suyumuzu kirletme lüksümüz yok.
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2022 - Salı
Lütfi  Vural

GÜRDÜK DERESİ ZEYTİN KARASI AKIYOR

Manisa’daki akarsuların kirliliği son yıllarda daha çok gündeme gelmeye başladı. Bunların başında Gediz Nehri geliyor. Nif Çayı, Alaşehir Çayı ve Akhisar’daki Başlamış Çayı ve Gürdük Deresi de onu takip ediyor. Her birinin rengi kirleticinin özelliğine göre değişiyor. Başlamış Çayı bazen kırmızı akıyor, Nif Çayı hafta içi gri renkte akıyor bu durum hafta sonları daha da koyulaşıyor bazen de kırmızıya dönüyor. Ama Gürdük Deresi hep siyah akıyor, zeytin siyahı.

***

Gediz Nehri, Ergene Nehri’nden sonra Türkiye’nin en kirli 2. akarsuyu. Nif Çayı, Alaşehir Çayı ve Akhisar’daki Başlamış Çayı ve Gürdük Deresi de Gediz Nehrinin en kirli kolları. Kirliliğin ana nedeni organize sanayi bölgelerinin (OSB) arıtmalarını çalıştırmaması ve ovadaki işletmelerin atıklarını suya bırakmasıdır. En vahim olanı da yetiştirilen tarım ürünlerinin bu akarsularla sulanmasıdır…

***

Gediz’i kirlilikten arındırma ve tekrar eski günlerine kavuşması için yoğun çaba harcanıyor ama bir türlü sonuç alınamıyor. Bugüne kadar birçok proje yapıldı, yetkililer çok iddialı hedefler koydular hatta gün ve saat verdiler tertemiz olacak diye. Yine de sonuç alınamadı. Aksine kirlilik oranları günden güne arttı. Harcanan para, sarf edilen emek de boşa gitti. Kirliliğin en büyük nedeni vurdumduymazlık, yetkililerin ilgisizliği ve denetimlerin yetersizliği.

***

Akhisar, zeytin işletmelerinin yoğun olduğu ilçemiz. En çok Zeytinliova Mahallesi ve çevresinde faaliyet gösteriyor. Çevre kirliliğinin önlenmesi, atık su arıtmalarını daha düzenli çalışması, teşviklerden yararlandırmak ve dağınık olan zeytin işletmelerini bir yerde toplamak için Akhisar Zeytin İhtisas OSB kuruldu ve 2016 yılında faaliyete başladı. İhtisas OSB’ler bünyesindeki işletmelere büyük avantajlar sağlıyor. Devletin sağladığı bütün bu imkanların yanında işletmelerinde çevre ile ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Geriye dönüp baktığımızda bu sorumlulukların yeterince yerine getirilmediği görülüyor. Çevrede dağınık halde faaliyet gösteren işletmeler atık sularını arıtmadan açık kanallara ve derelere bırakıyor. En vahim olanı da Zeytin İhtisas OSB gibi yeni bir üretim merkezinin arıtma tesisinin bulunmaması. İşletmelerin atık sularını bıraktığı kanal Gürdük Deresi’ne akıyor. Buradan da Gediz Nehri’ne ulaşıyor.

***

OSB’deki zeytin işletmeleri atık sularını aynı kanala bıraktığı için kirlilik miktarında büyük bir artış görülüyor. Hatta OSB de faaliyet gösteren işletmelerin atık sularını toplu halde aynı yere deşarz etmeleri daha büyük çevresel kirliliğe neden olmaktadır. Bu durum çevresel etkileri de dikkate alınarak kurulan ihtisas OSB’yi Akhisar bölgesinin en büyük kirleticisi merkezine getiriyor.

***

Su kaynaklarımız tükeniyor. Suya olan talep giderek artıyor. Gediz Havzasında gelecekte su en değerli varlık olacak. İklim değişikliği ve küresel ısınma su kaynaklarını daha fazla etkileyecek. Artan nüfus ve daha fazla su talebi su stresini oluşturacak. İçme suyunda ve tarımsal sulamada, su yoksunluğu artacak. Böyle bir durumda, suyun her damlasının çok kıymetli olduğu bir zamanda suyumuzu kirletme lüksümüz yok.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.