Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

ORMAN YANGINLARINI ARTIRAN ETKENLER

Geçen yıl Türkiye genelinde 28-29 Temmuz tarihlerinde 17 ilde toplam 58 orman yangını çıktı. 28 temmuz-11 ağustos  tarihleri arasında 53 ilde çıkan orman yangınlarının sayısı 270’e ulaştı.İki hafta devam eden yangınlarda bugüne kadar görülmeyen  büyüklükte bir alan kül oldu.Yanan sadece ormandaki ağaçlar değil canlılar ve büyük bir ekosistem yok oldu. Bu yıl orman yangınları tekrar başladı. Marmaris’te 21 Haziran Salı günü akşam saatlerinde  çıkan yangın gece saatlerinde büyüdü ve 3 gün sonra kontrol altına alındı. Kamuoyu ve medya daha çok yangın söndürme uçaklarına odaklandı. Son yıllardaki yangınlardaki artışın araştırılması gerekiyor. Akdeniz ve Ege bölgelerinde artış dikkati çekiyor.Bu bölgeler iklimsel özellikleri itibari ile yazları kurak geçiyor.Peki önceden de kurak geçiyor diyeceksiniz.Yaz mevsimindeki Akdeniz iklim özelliğini belirleyen yüksek sıcaklık ve yaz kuraklığıdır. Küresel ısınma ile beraber daha da arttığını görüyoruz.Sıcaklık yükseliyor, yaz kuraklığının şiddeti ve süresi artıyor.Bu parametrelere ilave olarak nem değerleri de düşüyor.Yüksek sıcaklık ve düşük nem koşullarında orman içerisindeki kuru madde artıyor.Bunlar genelde ağaçların yaprakları, yerde biriken malzemeler ve kuruyan bitki örtüsü.Yerde artan kuru malzeme ve ortamın düşük nemle beraber yüksek sıcaklığı yangın için büyük risk oluşturuyor.Önceki yıllara göre artan risk günümüzde daha belirgin hale geliyor. İklim değişikliği projeksiyonlarına göre Akdeniz ve Ege bölgelerinde kurak dönemlerde artış bekleniyor. Kuraklığın uzaması ve şiddetinin artması orman içerisindeki kuru madde miktarını artırıyor.Sadece ülkemizde değil özellikle Akdeniz kuşağındaki İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde de kuraklık , yüksek sıcaklık ve düşük nemden dolayı yangını artıran kuru maddede artış var.Artan risk koşullarında yetkililer ormanları muhafaza için yangın söndürmeye odaklanıyor.Diğer taraftan baktığımızda yangınla daha fazla mücadele ettiğimizde bir sonraki dönemde daha büyük yangınlar karşımıza çıkıyor.Çünkü kuru madde miktarı arttığı için küresel ısınmaya bağlı düşük nemle beraber yüksek sıcaklıklar bir sonraki dönemde daha büyük yangınlara zemin hazırlıyor.Bu durum “yangınla mücadele tuzağı” olarak tarif ediliyor. Yangının etkilerini hafifletmeye ve ekosisteme verdiği zararları azaltmaya odaklanmalıyız. Sadece yangın söndürmeye odaklanmak yerine bu duruma zemin hazırlayan ve gelecekte de artış beklenen kuraklık, yüksek sıcaklık ve düşük nemin oluşturduğu koşullar için yeni politika geliştirilmesi gerekiyor. Ormanların içerisindeki yapılaşma ve insan faaliyeti artıyor Ormanların içerisine siteler kuruluyor, oteller yapılıyor. Orman içi turizm tesisleri artıyor. Maden işletmeleri ormanlardaki ekosistemi bozuyor ve doğal yapıyı tahrip ediyor. “Ekoturizm” adı altında ormanlarda yapılaşma artıyor. Özellikle metropol şehirlerin yakınındaki ormanlarda ekoturizm işletmelerinde artış var. Biga yarımadasındaki ormanlarda ekoturizm adı altındaki yapılaşma en dikkat çekici örneklerden. Son yıllarda çevre düzeni planlarında ekoturizm başlıklı yeni yapılaşma türünün yer aldığını görüyoruz. Bu durum turizm mevzuatındaki “kırsal turizm” kavramı ile açıklanmaya çalışılıyor. Bunun için orman köyleri suistimal ediliyor. Köylünün bu sektöre müsait alanları uygun fiyatta alınarak, "Eko turizm" adı altında `konut` inşaatları ile daha değerli hale getiriliyor ve yaratılan "devremülk` tarzı oluşumlar ekolojik tahribatın yeni adımı olarak dikkat çekiyor. Küresel ısınma orman yangın riskini artırıyor Yağışların azalması, sıcaklıkların artması, nemin azalması orman yangını için riski oluşturuyor. Kuraklığın daha uzun süreler devam etmesi büyük orman yangınları için zemin hazırlıyor. Sıcaklığın artması ve nemin azalması ile oluşan riskler sadece Türkiye’deki orman yangınlarını artırmıyor. Dünyada da değişik bölgelerde riskler artıyor. Amerika’daki Californiya ve Rusya’daki Sibirya bölgeleri ile Avustralya bu bölgelerin başında geliyor.2021 yılında Rusya'nın Sibirya bölgesinde yaklaşık 1 ay süren orman yangınlarında 1.5 milyon hektarlık alan yandı. Rusya’nın en soğuk bölgesi olan Yakutistan'da üst üste son 3 yıl orman yangınları görülüyor. Yetkililer,Sibirya’da yanan orman alanlarının Fransa’nın yaklaşık 5 katı büyüklüğünde olduğu açıkladı. Avustralya'da Eylül 2019'da başlayan ve Mart 2020'ye kadar devam eden orman yangınlarında 8 milyon hektar alan yandı ve yaklaşık 3 milyar hayvan telef oldu. İklim değişikliği projeksiyonlarına göre sıcaklıklarda artış, yağış miktarında ve nem oranında düşüş bekleniyor. Bunlarla birlikte kurak dönemlerde uzama ve şiddetinde artış bekleniyor. Yeni iklimsel koşullar ormanlık alanlardaki kuru madde miktarındaki artırıyor. Bütün bu beklentiler orman yangınları için zemin hazırlıyor.Çıkan orman yangınlarının kısa sürede büyük bir alana yayılmasına neden oluyor. Orman alanlarının maden işletmeleri ve ekoturizm altında yerleşim ve insan faaliyetlerine açılması bu alanlardaki tahribatı artırıyor.
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2022 - Salı
Lütfi  Vural

ORMAN YANGINLARINI ARTIRAN ETKENLER

Geçen yıl Türkiye genelinde 28-29 Temmuz tarihlerinde 17 ilde toplam 58 orman yangını çıktı. 28 temmuz-11 ağustos  tarihleri arasında 53 ilde çıkan orman yangınlarının sayısı 270’e ulaştı.İki hafta devam eden yangınlarda bugüne kadar görülmeyen  büyüklükte bir alan kül oldu.Yanan sadece ormandaki ağaçlar değil canlılar ve büyük bir ekosistem yok oldu.

Bu yıl orman yangınları tekrar başladı. Marmaris’te 21 Haziran Salı günü akşam saatlerinde  çıkan yangın gece saatlerinde büyüdü ve 3 gün sonra kontrol altına alındı. Kamuoyu ve medya daha çok yangın söndürme uçaklarına odaklandı.

Son yıllardaki yangınlardaki artışın araştırılması gerekiyor. Akdeniz ve Ege bölgelerinde artış dikkati çekiyor.Bu bölgeler iklimsel özellikleri itibari ile yazları kurak geçiyor.Peki önceden de kurak geçiyor diyeceksiniz.Yaz mevsimindeki Akdeniz iklim özelliğini belirleyen yüksek sıcaklık ve yaz kuraklığıdır. Küresel ısınma ile beraber daha da arttığını görüyoruz.Sıcaklık yükseliyor, yaz kuraklığının şiddeti ve süresi artıyor.Bu parametrelere ilave olarak nem değerleri de düşüyor.Yüksek sıcaklık ve düşük nem koşullarında orman içerisindeki kuru madde artıyor.Bunlar genelde ağaçların yaprakları, yerde biriken malzemeler ve kuruyan bitki örtüsü.Yerde artan kuru malzeme ve ortamın düşük nemle beraber yüksek sıcaklığı yangın için büyük risk oluşturuyor.Önceki yıllara göre artan risk günümüzde daha belirgin hale geliyor.

İklim değişikliği projeksiyonlarına göre Akdeniz ve Ege bölgelerinde kurak dönemlerde artış bekleniyor. Kuraklığın uzaması ve şiddetinin artması orman içerisindeki kuru madde miktarını artırıyor.Sadece ülkemizde değil özellikle Akdeniz kuşağındaki İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde de kuraklık , yüksek sıcaklık ve düşük nemden dolayı yangını artıran kuru maddede artış var.Artan risk koşullarında yetkililer ormanları muhafaza için yangın söndürmeye odaklanıyor.Diğer taraftan baktığımızda yangınla daha fazla mücadele ettiğimizde bir sonraki dönemde daha büyük yangınlar karşımıza çıkıyor.Çünkü kuru madde miktarı arttığı için küresel ısınmaya bağlı düşük nemle beraber yüksek sıcaklıklar bir sonraki dönemde daha büyük yangınlara zemin hazırlıyor.Bu durum “yangınla mücadele tuzağı” olarak tarif ediliyor. Yangının etkilerini hafifletmeye ve ekosisteme verdiği zararları azaltmaya odaklanmalıyız. Sadece yangın söndürmeye odaklanmak yerine bu duruma zemin hazırlayan ve gelecekte de artış beklenen kuraklık, yüksek sıcaklık ve düşük nemin oluşturduğu koşullar için yeni politika geliştirilmesi gerekiyor.

Ormanların içerisindeki yapılaşma ve insan faaliyeti artıyor

Ormanların içerisine siteler kuruluyor, oteller yapılıyor. Orman içi turizm tesisleri artıyor. Maden işletmeleri ormanlardaki ekosistemi bozuyor ve doğal yapıyı tahrip ediyor. “Ekoturizm” adı altında ormanlarda yapılaşma artıyor. Özellikle metropol şehirlerin yakınındaki ormanlarda ekoturizm işletmelerinde artış var. Biga yarımadasındaki ormanlarda ekoturizm adı altındaki yapılaşma en dikkat çekici örneklerden. Son yıllarda çevre düzeni planlarında ekoturizm başlıklı yeni yapılaşma türünün yer aldığını görüyoruz. Bu durum turizm mevzuatındaki “kırsal turizm” kavramı ile açıklanmaya çalışılıyor. Bunun için orman köyleri suistimal ediliyor. Köylünün bu sektöre müsait alanları uygun fiyatta alınarak, "Eko turizm" adı altında `konut` inşaatları ile daha değerli hale getiriliyor ve yaratılan "devremülk` tarzı oluşumlar ekolojik tahribatın yeni adımı olarak dikkat çekiyor.

Küresel ısınma orman yangın riskini artırıyor

Yağışların azalması, sıcaklıkların artması, nemin azalması orman yangını için riski oluşturuyor. Kuraklığın daha uzun süreler devam etmesi büyük orman yangınları için zemin hazırlıyor. Sıcaklığın artması ve nemin azalması ile oluşan riskler sadece Türkiye’deki orman yangınlarını artırmıyor. Dünyada da değişik bölgelerde riskler artıyor. Amerika’daki Californiya ve Rusya’daki Sibirya bölgeleri ile Avustralya bu bölgelerin başında geliyor.2021 yılında Rusya'nın Sibirya bölgesinde yaklaşık 1 ay süren orman yangınlarında 1.5 milyon hektarlık alan yandı. Rusya’nın en soğuk bölgesi olan Yakutistan'da üst üste son 3 yıl orman yangınları görülüyor. Yetkililer,Sibirya’da yanan orman alanlarının Fransa’nın yaklaşık 5 katı büyüklüğünde olduğu açıkladı. Avustralya'da Eylül 2019'da başlayan ve Mart 2020'ye kadar devam eden orman yangınlarında 8 milyon hektar alan yandı ve yaklaşık 3 milyar hayvan telef oldu.

İklim değişikliği projeksiyonlarına göre sıcaklıklarda artış, yağış miktarında ve nem oranında düşüş bekleniyor. Bunlarla birlikte kurak dönemlerde uzama ve şiddetinde artış bekleniyor. Yeni iklimsel koşullar ormanlık alanlardaki kuru madde miktarındaki artırıyor. Bütün bu beklentiler orman yangınları için zemin hazırlıyor.Çıkan orman yangınlarının kısa sürede büyük bir alana yayılmasına neden oluyor. Orman alanlarının maden işletmeleri ve ekoturizm altında yerleşim ve insan faaliyetlerine açılması bu alanlardaki tahribatı artırıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.