Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

ATAMIZIN DİNLEDİĞİ SON MARŞ

Değerli dostlar, bugün 10 Kasım 2021. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yılı. O’nsuz geçen 83 yıl. Onunla ilgili binlerce olay, yaşanmışlık, anı anlatılır, aktarılır. Ben de siz değerli okuyucularıma belki çok az duyulan veya bilinen bir olayı aktarmak istiyorum. Tarih üzerine yazıları bulunan yazar Muhittin Nalbantoğlu, “İstiklal Marşımızın Tarihi” adlı kitabında, “Büyük Önder Atatürk’ün Dinlediği Son Marşın İstiklal Marşı” olduğunu yazar ve bu olayla ilgili de şöyle bir anı paylaşır; ** “Cumhuriyetin 15. yılı kutlanmakta ve birbirinden güzel törenler yapılmakta, marşlar söylenmekte, Cumhuriyet Baloları, Konferanslar ve Gösteriler olmaktaydı. Atatürk ise Dolmabahçe Sarayı'nda son anlarını yaşıyor, kendisine veda ziyaretleri yapılıyordu. Birden sarayın sahil tarafından binlerce hançereden yükselen bir marş, İstiklal Marşı'nın Nağmeleri duyuldu. Atatürk, bu tezahürat karşısında çok duygulanarak, “15 yıllık Cumhuriyet. Bu, övünülecek, sevinilecek bir durum. Elbette sevinecekler, övünecekler...” dedi ve “Bu tezahüratı yapanlar kimlerdir?” diye sordu. Bunların, “Harbiye Öğrencileri, Kuleli Askeri Lisesi Öğrencileri” olduğu söylendi. Bir vapurla sarayın önünde tezahürat yapıyorlar ve Cumhurbaşkanını görmek istiyorlardı. ** Atatürk’ü, doktorların engel olmak istemesine rağmen camın önüne getirirler ve camı açarlar. Büyük Adam’ın pencerede görülmesi üzerine Askeri Okul Öğrencileri arasında büyük bir dalgalanma olur. Yeniden İstiklal Marşı okumaya başlarlar. Büyük Atatürk'ün gözyaşları dolu olduğu halde tezahüratlara elini sallayarak karşılık vermesi, doktorların da gözünden kaçmaz. Daha sonra O’nu pencerenin önünden alıp yatağına yatırırlar. ** Ertesi gün, olayın tanığı olan doktorlarından Prof. Hayrullah Diker, üniversitedeki dersinde öğrencilerinin Atatürk'ün sağlığı konusundaki sorularına cevap verirken boğulurcasına ağlayarak bu öğrencilere son vedasını aktarır. Bu kez, öğrencileri de ağlamaktadır. Gençliğe, siyasi vasiyetini yaparken ağlayan O Büyük Adam, Türk Gençliğine veda ederken de gözyaşları içinde veda etmiştir. Ezelden beri süregelen Büyük Türk Tarihi içinde Orhun –Göktürk – Yazıtlarından beri Türk Milletine ve Türk Gençliğine “Nutuk” gibi güçlü bir siyasi vasiyet bırakılmamıştır. Atatürk'ün bu siyasi vasiyeti, büyük bir milleti yüzyıllarca ayakta tutacak kadar derin ve anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.” ** Evet, Ne denilebilir ki? Büyük Atatürk’ün onca ağır şartlara rağmen var ettiği şu güzelim Devletimizin ve Cumhuriyetimizin tüm çocukları, Büyük Atatürk'e minnettardır. Büyük Atatürk’ün ruhu şad, mekanı cennet olsun. Işıklar içinde yatsın. Ve Sen, “En Büyük Türk” Olan Atatürk! Daima Kalbimizde Yaşayacaksın! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içeriz. Varlığımız Türk Varlığına Armağan Olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene! Sözün Özü Atatürk, kişiliğin ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi. O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı. National Tidence Gazetesi, Danimarka
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2021 - Çarşamba
Mustafa ATALAY

ATAMIZIN DİNLEDİĞİ SON MARŞ

Değerli dostlar, bugün 10 Kasım 2021. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yılı. O’nsuz geçen 83 yıl.

Onunla ilgili binlerce olay, yaşanmışlık, anı anlatılır, aktarılır. Ben de siz değerli okuyucularıma belki çok az duyulan veya bilinen bir olayı aktarmak istiyorum.

Tarih üzerine yazıları bulunan yazar Muhittin Nalbantoğlu, “İstiklal Marşımızın Tarihi” adlı kitabında, “Büyük Önder Atatürk’ün Dinlediği Son Marşın İstiklal Marşı” olduğunu yazar ve bu olayla ilgili de şöyle bir anı paylaşır;

**

“Cumhuriyetin 15. yılı kutlanmakta ve birbirinden güzel törenler yapılmakta, marşlar söylenmekte, Cumhuriyet Baloları, Konferanslar ve Gösteriler olmaktaydı. Atatürk ise Dolmabahçe Sarayı'nda son anlarını yaşıyor, kendisine veda ziyaretleri yapılıyordu. Birden sarayın sahil tarafından binlerce hançereden yükselen bir marş, İstiklal Marşı'nın Nağmeleri duyuldu. Atatürk, bu tezahürat karşısında çok duygulanarak, “15 yıllık Cumhuriyet. Bu, övünülecek, sevinilecek bir durum. Elbette sevinecekler, övünecekler...” dedi ve “Bu tezahüratı yapanlar kimlerdir?” diye sordu. Bunların, “Harbiye Öğrencileri, Kuleli Askeri Lisesi Öğrencileri” olduğu söylendi. Bir vapurla sarayın önünde tezahürat yapıyorlar ve Cumhurbaşkanını görmek istiyorlardı.

**

Atatürk’ü, doktorların engel olmak istemesine rağmen camın önüne getirirler ve camı açarlar. Büyük Adam’ın pencerede görülmesi üzerine Askeri Okul Öğrencileri arasında büyük bir dalgalanma olur. Yeniden İstiklal Marşı okumaya başlarlar. Büyük Atatürk'ün gözyaşları dolu olduğu halde tezahüratlara elini sallayarak karşılık vermesi, doktorların da gözünden kaçmaz. Daha sonra O’nu pencerenin önünden alıp yatağına yatırırlar.

**

Ertesi gün, olayın tanığı olan doktorlarından Prof. Hayrullah Diker, üniversitedeki dersinde öğrencilerinin Atatürk'ün sağlığı konusundaki sorularına cevap verirken boğulurcasına ağlayarak bu öğrencilere son vedasını aktarır. Bu kez, öğrencileri de ağlamaktadır.

Gençliğe, siyasi vasiyetini yaparken ağlayan O Büyük Adam, Türk Gençliğine veda ederken de gözyaşları içinde veda etmiştir.

Ezelden beri süregelen Büyük Türk Tarihi içinde Orhun –Göktürk – Yazıtlarından beri Türk Milletine ve Türk Gençliğine “Nutuk” gibi güçlü bir siyasi vasiyet bırakılmamıştır.

Atatürk'ün bu siyasi vasiyeti, büyük bir milleti yüzyıllarca ayakta tutacak kadar derin ve anlamlı sözcüklerden oluşmuştur.”

**

Evet, Ne denilebilir ki?

Büyük Atatürk’ün onca ağır şartlara rağmen var ettiği şu güzelim Devletimizin ve Cumhuriyetimizin tüm çocukları, Büyük Atatürk'e minnettardır.

Büyük Atatürk’ün ruhu şad, mekanı cennet olsun. Işıklar içinde yatsın.

Ve Sen, “En Büyük Türk” Olan Atatürk! Daima Kalbimizde Yaşayacaksın!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içeriz.

Varlığımız Türk Varlığına Armağan Olsun.

Ne mutlu Türk'üm diyene!

Sözün Özü

Atatürk, kişiliğin ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi. O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı. National Tidence Gazetesi, Danimarka

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.