Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE YENİ HEDEFLER

Türkiye Paris İklim Anlaşmasını imzaladıktan sonra çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Bunlardan en önemlisi 2022 yılı şubat ayında Konya’da yapılan İklim Şurası. Birçok alanda iklim değişikliği ile ilgili kararlar alındı. Sonuç bildirgesinde 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda 217 yeni karar açıklandı. Bu kararlarda önemli başlıklar dikkati çekti. Bunların bazıları, İklim Uyumlu Şehirler, İklim Dostu Tarım, Kuraklık Eylem Planı, Çevreci ve Temiz Ulaşım Ağı, Yeşil Enerji, Yeşil Ekonomi ve İklim Eğitimi. Aradan bir yıl geçti, bu alanlarda uygulamada önemli adımlar atıldı mı? Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “Sıfır Atık” projesini başlattı. OSB’LER ÇEVREYİ KİRLETMEYE DEVAM EDİYOR Bunun yaygınlaşması için çeşitli teşvikler ve kolaylıklar getirdi. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum için yeni uygulamaların bir çok alanda koordineli yapılması gerekiyor. Bunların başında yeşil dönüşüm geliyor. Bununla ilgili her alanda hedeflerinizin olması gerekiyor. Sanayi, tarım, çevre ve enerji bunların başında geliyor. Sanayide yeşil dönüşüm için çok iddialı hedefler açıklanıyor ama OSB’ler hala çevreyi kirletmeye devam ediyor. Sadece Manisa civarında arıtma tesisi olmayan bir çok OSB var. MARMARA GÖLÜ’NÜ KURUTTUK Yetkililer, enerjiden sanayiye, ulaştırmadan binalara, atık sektöründen yutak alanlara kadar her alanda dönüşüm süreci yaşanacağını söylüyor. Bu iddialar ve hedefler gerçekçi mi? Marmara Gölü, Ege bölgesinin en büyük yutak alanı. Sulak alanların küresel ısınmanın olumsuz etkilerini azaltmada önemli bir işlevi var. Buralar önemli karbon yutak alanları. Küresel ısınmaya neden olan atmosferdeki sera gazlarını absorbe eden yani yutan alanlar. Bizler ne yaptık? Yanlış su politikaları yüzünden Marmara Gölü’nü kuruttuk. İklim değişikliğini ve kuraklığı suçlu ilan ettik. EMİSYONLARDA SÜREKLİ BİR ARTIŞ OLACAK Türkiye, kasım-2022’de Mısır’da düzenlenen COP27 İklim Zirvesinde iklim hedeflerini açıklamıştı. Bu hedeflere göre 2030 yılında %21 olan emisyon azaltımı %41’e çıkartılıyor. Sanayi üretimindeki artışa bağlı olarak 2030 yılındaki emisyon miktarı 1200 milyon ton sera gazı emisyonu olarak planlanıyor.Bu artış tahminine göre %41 azaltım olduğunda bu miktar yaklaşık 700 milyon ton seviyesine iniyor.Türkiye’nin 2020 yılı emisyon miktarı 530 milyon ton. Bu rakamı göz önüne aldığımızda 2030 yılı için öngörülen 700 milyon ton rakamı gerçekte emisyonlarda %30 artış anlamına geliyor. Yine COP27’deki açıklanan hedeflere göre ülkemizdeki emisyon artışı 2038 yılında kadar devam edecek ve en yüksek değerine ulaşacak. 2053 yılında da net sıfır hedefine ulaşacak.Türkiye’nin daha iddialı ve daha gerçekçi hedefler açıklaması beklenirken “artıştan azaltım” anlamına gelen oranların açıklanması eleştirilere neden oldu. İklim hedefleri gerçekçi bulunmadı. Çünkü bu hedeflere göre emisyonlardaki artış devam edecek. 2038 yılında en yüksek değerine ulaşacağı dikkate alınırsa, önümüzdeki 15 yıl içerisinde emisyonlarda sürekli bir artış olacak. İHRACAT MALİYETİ ARTACAK Ayrıca kömürden çıkış, temiz enerji ve yeşil dönüşüm için yol haritasının olmayışı da ayrı bir eleştiri konusu oldu. Yarının dünyasında temiz enerji, yeşil ve endüstriyel dönüşüm önemli yer tutacak. Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi uygulamasına bu yıl içinde başlamayı planlıyor. Eğer tedbir alınmazsa Türkiye’den Avrupa’ya ihracat maliyeti artacak. Aynı sorun tarım sektöründe de yaşanacak. Bunun için bütün sektörlerde temiz enerji kullanımının yaygınlaştırılması ve yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ayrıca bu uygulamalar içinde ciddi, gerçekçi ve uygulanabilir iklim hedeflerinizin olması gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2023 - Salı
Lütfi  Vural

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE YENİ HEDEFLER

Türkiye Paris İklim Anlaşmasını imzaladıktan sonra çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Bunlardan en önemlisi 2022 yılı şubat ayında Konya’da yapılan İklim Şurası. Birçok alanda iklim değişikliği ile ilgili kararlar alındı. Sonuç bildirgesinde 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda 217 yeni karar açıklandı. Bu kararlarda önemli başlıklar dikkati çekti. Bunların bazıları, İklim Uyumlu Şehirler, İklim Dostu Tarım, Kuraklık Eylem Planı, Çevreci ve Temiz Ulaşım Ağı, Yeşil Enerji, Yeşil Ekonomi ve İklim Eğitimi. Aradan bir yıl geçti, bu alanlarda uygulamada önemli adımlar atıldı mı? Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “Sıfır Atık” projesini başlattı.

OSB’LER ÇEVREYİ KİRLETMEYE DEVAM EDİYOR

Bunun yaygınlaşması için çeşitli teşvikler ve kolaylıklar getirdi. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum için yeni uygulamaların bir çok alanda koordineli yapılması gerekiyor. Bunların başında yeşil dönüşüm geliyor. Bununla ilgili her alanda hedeflerinizin olması gerekiyor. Sanayi, tarım, çevre ve enerji bunların başında geliyor. Sanayide yeşil dönüşüm için çok iddialı hedefler açıklanıyor ama OSB’ler hala çevreyi kirletmeye devam ediyor. Sadece Manisa civarında arıtma tesisi olmayan bir çok OSB var.

MARMARA GÖLÜ’NÜ KURUTTUK

Yetkililer, enerjiden sanayiye, ulaştırmadan binalara, atık sektöründen yutak alanlara kadar her alanda dönüşüm süreci yaşanacağını söylüyor. Bu iddialar ve hedefler gerçekçi mi? Marmara Gölü, Ege bölgesinin en büyük yutak alanı. Sulak alanların küresel ısınmanın olumsuz etkilerini azaltmada önemli bir işlevi var. Buralar önemli karbon yutak alanları. Küresel ısınmaya neden olan atmosferdeki sera gazlarını absorbe eden yani yutan alanlar. Bizler ne yaptık? Yanlış su politikaları yüzünden Marmara Gölü’nü kuruttuk. İklim değişikliğini ve kuraklığı suçlu ilan ettik.

EMİSYONLARDA SÜREKLİ BİR ARTIŞ OLACAK

Türkiye, kasım-2022’de Mısır’da düzenlenen COP27 İklim Zirvesinde iklim hedeflerini açıklamıştı. Bu hedeflere göre 2030 yılında %21 olan emisyon azaltımı %41’e çıkartılıyor. Sanayi üretimindeki artışa bağlı olarak 2030 yılındaki emisyon miktarı 1200 milyon ton sera gazı emisyonu olarak planlanıyor.Bu artış tahminine göre %41 azaltım olduğunda bu miktar yaklaşık 700 milyon ton seviyesine iniyor.Türkiye’nin 2020 yılı emisyon miktarı 530 milyon ton. Bu rakamı göz önüne aldığımızda 2030 yılı için öngörülen 700 milyon ton rakamı gerçekte emisyonlarda %30 artış anlamına geliyor. Yine COP27’deki açıklanan hedeflere göre ülkemizdeki emisyon artışı 2038 yılında kadar devam edecek ve en yüksek değerine ulaşacak. 2053 yılında da net sıfır hedefine ulaşacak.Türkiye’nin daha iddialı ve daha gerçekçi hedefler açıklaması beklenirken “artıştan azaltım” anlamına gelen oranların açıklanması eleştirilere neden oldu. İklim hedefleri gerçekçi bulunmadı. Çünkü bu hedeflere göre emisyonlardaki artış devam edecek. 2038 yılında en yüksek değerine ulaşacağı dikkate alınırsa, önümüzdeki 15 yıl içerisinde emisyonlarda sürekli bir artış olacak.

İHRACAT MALİYETİ ARTACAK

Ayrıca kömürden çıkış, temiz enerji ve yeşil dönüşüm için yol haritasının olmayışı da ayrı bir eleştiri konusu oldu. Yarının dünyasında temiz enerji, yeşil ve endüstriyel dönüşüm önemli yer tutacak. Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi uygulamasına bu yıl içinde başlamayı planlıyor. Eğer tedbir alınmazsa Türkiye’den Avrupa’ya ihracat maliyeti artacak. Aynı sorun tarım sektöründe de yaşanacak. Bunun için bütün sektörlerde temiz enerji kullanımının yaygınlaştırılması ve yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ayrıca bu uygulamalar içinde ciddi, gerçekçi ve uygulanabilir iklim hedeflerinizin olması gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.