Lütfi  Vural
Köşe Yazarı
Lütfi Vural
 

İKLİM KRİZİNDEN SU KRİZİNE

Dünyamız ısınıyor.2023 yılı bugüne kadarki yıllık olarak en sıcak yıl olarak kayıtlara girdi. Bundan önce, 2016 yılı en sıcak yıl olmuştu. Son 10 yıl en sıcak 10 yıl olarak gerçekleşti. 2023 yılının nisan ayından itibaren artan sıcaklıklar her ay aylık sıcaklık rekorları kırarak aralık ayına kadar devam etti. Ekim, kasım ve aralık aylarında küresel ölçekte aylık sıcaklık rekorları kırıldı. ATMOSFERDEKİ SERA GAZLARI ARTIYOR Dünyamızda artan sanayileşme ve fosil yakıt kullanımının giderek yaygınlaşması atmosferdeki sera gazlarını artırıyor. Yapılan araştırmalara göre sera gazları içerisinde en büyük paya sahip olan karbondioksit, atmosferde yüzyıla yakın bir zaman süreci içerisinde durabiliyor. TROPİKAL KUŞAK GENİŞLİYOR Atmosferdeki karbondioksit gazı güneşten gelen ışınları ve radyasyonu emerek dünyanın üzerinde bir sera etkisi oluşturuyor. Dünya yüzeyi ile kendisi arasındaki oluşan havanın giderek ısınmasına neden oluyor. Isınan hava atmosferik sistemleri etkiliyor. Tropikal kuşak genişliyor. Türkiye, güneyinden başlayarak bu kuşağın etkisine giriyor. *** Küresel ölçekte sıcaklık değerlerindeki artışın devam etmesi, dünyadaki iklim kuşakları üzerinde baskı oluşturuyor. İklim değişikliği için zemin oluşturuyor. İklim değerlerindeki değişkenlikler başta tarımsal üretim olmak üzere su rejimini olumsuz etkiliyor. Bu durum iklim krizini ve akabinde de su krizini oluşturuyor. Bölgemizde nüfusun, tarımsal ve sanayi üretiminin artması suya olan talebi artırıyor. Suyun bilinçsiz kullanımı sorunu daha da artırıyor. YERALTI SUYU KARA GÜN AKÇESİDİR Manisa’daki şehir içi evsel su kullanımının büyük bir kısmı yer altı suyundan karşılanıyor. Kullanılan su tesislerde arıtıldıktan sonra nehir yolu ile denize ulaşıyor. Arıtılan atık su miktarı günlük 70.000 ton civarında. Her gün bu kadar su yeraltından çıkarılıyor, kullanılıyor ve arıtıldıktan sonra denize gönderiliyor. Yeraltı suyu kara gün akçesidir. Bir şehrin içme ve kullanma suyunun tamamını yer altı suyundan karşılamak sürdürülebilir bir yöntem değildir. Yeraltı suyu aşırı tüketildiği gibi ekonomik olarak da çok masraflıdır. Yeraltından çekilen suyun kullanılıp arıtıldıktan sona tekrar yeraltına yani ait olduğu yere gönderilmesi en akılcı yöntemdir. Buna infiltrasyon diyoruz. Böylece aldığımız suyu tekrar yerine koymuş oluruz. Bunun dünyada birçok örnekleri var. İsterseniz arıtılan suyu yeraltına verirken tarımsal amaçlı da kullanabilirsiniz. Bunun için ileri arıtma yapmanız gerekiyor. Suyu kullanıp belirli işlemlerden sonra yerine tekrar geri gönderilmesi su döngüsünün sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar. *** Manisa’ya havadan baktığımızda 3 şey görürüz: 1- çatı, 2-asfalt ve 3- beton. Yağmur suyunu geçiren toprak ve yeşil alan azdır. Yağmur suyunu biriktirmemiz gerekiyor. “Yağmur Bahçesi Uygulaması” için çok geç kaldık. Su tükenmeye başlayınca aklımız başımıza geldi. Bu uygulamalar “YEŞİL ALTYAPI”nın bir parçası. Bizim imar mevzuatımızda ve belediye yönergelerinde “yeşil altyapı” kavramı yok. Yeşil altyapı, yerleşim yerlerinde ekosistem oluşturmak için beton ve asfaltı en aza indiren, çevreye duyarlı, yağmur suyunu biriktiren, suyu akılcı kullanan ve kullandıktan sonra arıtıp tekrar ait olduğu yere göndermek için yapılan uygulamalardır. *** Gelecek nesillere yeterli su bırakabilmek için su politikalarının gözden geçirilmesi gerekiyor.      
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2024 - Pazartesi
Lütfi  Vural

İKLİM KRİZİNDEN SU KRİZİNE

Dünyamız ısınıyor.2023 yılı bugüne kadarki yıllık olarak en sıcak yıl olarak kayıtlara girdi. Bundan önce, 2016 yılı en sıcak yıl olmuştu. Son 10 yıl en sıcak 10 yıl olarak gerçekleşti. 2023 yılının nisan ayından itibaren artan sıcaklıklar her ay aylık sıcaklık rekorları kırarak aralık ayına kadar devam etti. Ekim, kasım ve aralık aylarında küresel ölçekte aylık sıcaklık rekorları kırıldı.

ATMOSFERDEKİ SERA GAZLARI ARTIYOR

Dünyamızda artan sanayileşme ve fosil yakıt kullanımının giderek yaygınlaşması atmosferdeki sera gazlarını artırıyor. Yapılan araştırmalara göre sera gazları içerisinde en büyük paya sahip olan karbondioksit, atmosferde yüzyıla yakın bir zaman süreci içerisinde durabiliyor.

TROPİKAL KUŞAK GENİŞLİYOR

Atmosferdeki karbondioksit gazı güneşten gelen ışınları ve radyasyonu emerek dünyanın üzerinde bir sera etkisi oluşturuyor. Dünya yüzeyi ile kendisi arasındaki oluşan havanın giderek ısınmasına neden oluyor. Isınan hava atmosferik sistemleri etkiliyor. Tropikal kuşak genişliyor. Türkiye, güneyinden başlayarak bu kuşağın etkisine giriyor.

***

Küresel ölçekte sıcaklık değerlerindeki artışın devam etmesi, dünyadaki iklim kuşakları üzerinde baskı oluşturuyor. İklim değişikliği için zemin oluşturuyor. İklim değerlerindeki değişkenlikler başta tarımsal üretim olmak üzere su rejimini olumsuz etkiliyor. Bu durum iklim krizini ve akabinde de su krizini oluşturuyor. Bölgemizde nüfusun, tarımsal ve sanayi üretiminin artması suya olan talebi artırıyor. Suyun bilinçsiz kullanımı sorunu daha da artırıyor.

YERALTI SUYU KARA GÜN AKÇESİDİR

Manisa’daki şehir içi evsel su kullanımının büyük bir kısmı yer altı suyundan karşılanıyor. Kullanılan su tesislerde arıtıldıktan sonra nehir yolu ile denize ulaşıyor. Arıtılan atık su miktarı günlük 70.000 ton civarında. Her gün bu kadar su yeraltından çıkarılıyor, kullanılıyor ve arıtıldıktan sonra denize gönderiliyor. Yeraltı suyu kara gün akçesidir. Bir şehrin içme ve kullanma suyunun tamamını yer altı suyundan karşılamak sürdürülebilir bir yöntem değildir. Yeraltı suyu aşırı tüketildiği gibi ekonomik olarak da çok masraflıdır. Yeraltından çekilen suyun kullanılıp arıtıldıktan sona tekrar yeraltına yani ait olduğu yere gönderilmesi en akılcı yöntemdir. Buna infiltrasyon diyoruz. Böylece aldığımız suyu tekrar yerine koymuş oluruz. Bunun dünyada birçok örnekleri var. İsterseniz arıtılan suyu yeraltına verirken tarımsal amaçlı da kullanabilirsiniz. Bunun için ileri arıtma yapmanız gerekiyor. Suyu kullanıp belirli işlemlerden sonra yerine tekrar geri gönderilmesi su döngüsünün sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar.

***

Manisa’ya havadan baktığımızda 3 şey görürüz: 1- çatı, 2-asfalt ve 3- beton. Yağmur suyunu geçiren toprak ve yeşil alan azdır. Yağmur suyunu biriktirmemiz gerekiyor. “Yağmur Bahçesi Uygulaması” için çok geç kaldık. Su tükenmeye başlayınca aklımız başımıza geldi. Bu uygulamalar “YEŞİL ALTYAPI”nın bir parçası. Bizim imar mevzuatımızda ve belediye yönergelerinde “yeşil altyapı” kavramı yok. Yeşil altyapı, yerleşim yerlerinde ekosistem oluşturmak için beton ve asfaltı en aza indiren, çevreye duyarlı, yağmur suyunu biriktiren, suyu akılcı kullanan ve kullandıktan sonra arıtıp tekrar ait olduğu yere göndermek için yapılan uygulamalardır.

***

Gelecek nesillere yeterli su bırakabilmek için su politikalarının gözden geçirilmesi gerekiyor.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.