Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

DEVLETİ ACİZ HALKI YOKSUL BIRAKAN CEZALANDIRILMALI

Evet, eskiden devletin bazı kurumları satışlarda kefil istiyordu. Bu gayet normal. Ama hükümet yeni bir yasa çıkarmak için araştırma yapıyor. Neymiş efendim gıda ürünlerindeki bazı kalemleri mesela; un, şeker, yağ, bebek bezi, makarna, temizlik ürünleri gibi ürünlerde sabit fiyat uygulamasına gidilecekmiş. Hatta bu ürünlerden oluşan fiyat farkını devlet ödeyecek ve sübvanse edecekmiş. *** Marketlerle şu an çalışma başlatıldı. İyi de arkadaş devlet olarak, köprüye garantörlük, yola garantörlük, hava alanına, hastaneye, markete garantörlük yani kefillik nereye kadar? Bu nasıl bir ticaret anlayışı. O zaman bu sistemde hiç kimse ticaret yapmış olmuyor. Ticaret hep kazanmak demek değil ki kaybetmek de var. Ama bu sistemde onlar hiç kaybetmiyor. Ne demek zararının farkını devlet ödeyecek. Zaten bu hale yüksek faizle borçlandığımız ve fazladan ödediğimiz kefillik paralarıyla gelmedik mi? O ZAMAN HER İŞ YAPANA GARANTÖRLÜK VERİLSİN Mesela tarım ile uğraşan biri mazotun, gübrenin, tohumun, ilacın fiyatını daha tarlasına girmeden işe başlamadan biliyor. Yani baştan hesap yapıldığında yapacağı masraf belli oluyor. Peki ya çıkardığı ürününün fiyatı ne olacak? *** Mesela bu sene 16 TL üzerine fiyat bekleyen üzüm üreticisinin gerçekte üzümleri 11-12 TL'ye satıp kg başına 5-6 TL zararını devlet neden karşılamadı? Ya da çiftçiye sen üret kardeşim merak etme, zarar eder ya da arada fiyat farkı oluşursa aradaki farkı ben sana garanti ediyorum niye diyemedi. Madem artık garantörlük satışlar var, o zaman bu her sektörü bağlamalı. *** Yarın bir fabrika kurulurken biz garantörlük istiyoruz derse şaşırmayın. Koskoca fabrika bu diyelim yılda 10.000 TV üreteceğim dedi. Garantörlük anlaşmasını da yaptı. Ama yılsonunda 4000 TV üretti. Hop 6000 TV’nin parası hesapta. Bu ticaret değil. *** Evet, yine söylüyorum, stokçuluk yapan, mal gizleyen, alınan kararlara uymayan, KDV indirimi gelmesine rağmen uygulamayan, her kim olursa en ağır şekilde cezalandırılmalı. Hatta 1 kez ikaz ikincisinde ticari hayatı bitirilmeli. Aklım almıyor devlete kafa tutmak ne demek ya? *** Hükümeti seversin sevmezsin ayrı konu ama halkın refahı için aldığı bir kararı uygulamamak ne demek? Zincir markete zabıta giriyor yağ yok. Aşağıya depoya inince her yer yağ dolu, bunlar ne diyor? E efendim biz onları ileri tarihlerde satışa sunacağız. Ya sizin yatacak yeriniz yok. BUNDAN SONRA HAYAT UCUZLAMAYACAK Kimse eskilere döneceğimizi sanmasın. 3 kg domates 10 TL. 1 çuval patates 50 TL. 1 litre mazot 10 TL bunlar eskide kaldı. Artık tane ile almayı, bir yere giderken 2 defa düşünmeyi gerektirecek hayat. Belediyelerin köylerde verdikleri 2000 kişilik göveçli etli yemekleri. Bol kepçeden dağıtılan erzak kolileri bitti onlar. O zaman kemer sıkmayan sıkı mali politika izlemeyenler şimdi sütü dökmüş kedi gibi oturuyor. Kimse bunları okuyup bana yok köfteci Yusuf’un önü doluymuş, AVM'lerde yer yokmuş, herkesin elinde milyarlık telefon varmış gibi laflar zırvalamasın. 85 milyonluk ülke o kadarda olsun artık. GIDA FİYATLARI BÖYLE DÜŞMEZ Ne garantörlük, ne kefillik, ne de tanzim satış noktaları bunların hiçbiri gıda fiyatlarını düşürmeye yetmez. Bu havanda su dövmekten başka bir şey değildir. Oysa yapılması gereken tek bir şey var. MALİ DİSİPLİN VE DENETİM. *** Kısaca herhangi bir ürünü düşünelim. Bu ürün uzaydan gelmiyor ülkemize. Çıktığı noktadan nasıl üretildiğini disiplin altına alır ve çıkan malı da her yönden denetlersin. Kimse kimseden bir şey kaçıramaz, gizleyemez, rantçılık yapamaz. Tüm bunlara rağmen bunları yaptı mı? Ticaret belgesini süresiz yırtar atarsın, bakın bakalım bir daha yapıyor mu?
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2022 - Cumartesi
Ramazan Duman

DEVLETİ ACİZ HALKI YOKSUL BIRAKAN CEZALANDIRILMALI

Evet, eskiden devletin bazı kurumları satışlarda kefil istiyordu. Bu gayet normal. Ama hükümet yeni bir yasa çıkarmak için araştırma yapıyor. Neymiş efendim gıda ürünlerindeki bazı kalemleri mesela; un, şeker, yağ, bebek bezi, makarna, temizlik ürünleri gibi ürünlerde sabit fiyat uygulamasına gidilecekmiş. Hatta bu ürünlerden oluşan fiyat farkını devlet ödeyecek ve sübvanse edecekmiş.

***

Marketlerle şu an çalışma başlatıldı. İyi de arkadaş devlet olarak, köprüye garantörlük, yola garantörlük, hava alanına, hastaneye, markete garantörlük yani kefillik nereye kadar? Bu nasıl bir ticaret anlayışı. O zaman bu sistemde hiç kimse ticaret yapmış olmuyor. Ticaret hep kazanmak demek değil ki kaybetmek de var. Ama bu sistemde onlar hiç kaybetmiyor. Ne demek zararının farkını devlet ödeyecek. Zaten bu hale yüksek faizle borçlandığımız ve fazladan ödediğimiz kefillik paralarıyla gelmedik mi?

O ZAMAN HER İŞ YAPANA GARANTÖRLÜK VERİLSİN

Mesela tarım ile uğraşan biri mazotun, gübrenin, tohumun, ilacın fiyatını daha tarlasına girmeden işe başlamadan biliyor. Yani baştan hesap yapıldığında yapacağı masraf belli oluyor. Peki ya çıkardığı ürününün fiyatı ne olacak?

***

Mesela bu sene 16 TL üzerine fiyat bekleyen üzüm üreticisinin gerçekte üzümleri 11-12 TL'ye satıp kg başına 5-6 TL zararını devlet neden karşılamadı? Ya da çiftçiye sen üret kardeşim merak etme, zarar eder ya da arada fiyat farkı oluşursa aradaki farkı ben sana garanti ediyorum niye diyemedi. Madem artık garantörlük satışlar var, o zaman bu her sektörü bağlamalı.

***

Yarın bir fabrika kurulurken biz garantörlük istiyoruz derse şaşırmayın. Koskoca fabrika bu diyelim yılda 10.000 TV üreteceğim dedi. Garantörlük anlaşmasını da yaptı. Ama yılsonunda 4000 TV üretti. Hop 6000 TV’nin parası hesapta. Bu ticaret değil.

***

Evet, yine söylüyorum, stokçuluk yapan, mal gizleyen, alınan kararlara uymayan, KDV indirimi gelmesine rağmen uygulamayan, her kim olursa en ağır şekilde cezalandırılmalı. Hatta 1 kez ikaz ikincisinde ticari hayatı bitirilmeli. Aklım almıyor devlete kafa tutmak ne demek ya?

***

Hükümeti seversin sevmezsin ayrı konu ama halkın refahı için aldığı bir kararı uygulamamak ne demek? Zincir markete zabıta giriyor yağ yok. Aşağıya depoya inince her yer yağ dolu, bunlar ne diyor? E efendim biz onları ileri tarihlerde satışa sunacağız. Ya sizin yatacak yeriniz yok.

BUNDAN SONRA HAYAT UCUZLAMAYACAK

Kimse eskilere döneceğimizi sanmasın. 3 kg domates 10 TL. 1 çuval patates 50 TL. 1 litre mazot 10 TL bunlar eskide kaldı. Artık tane ile almayı, bir yere giderken 2 defa düşünmeyi gerektirecek hayat. Belediyelerin köylerde verdikleri 2000 kişilik göveçli etli yemekleri. Bol kepçeden dağıtılan erzak kolileri bitti onlar. O zaman kemer sıkmayan sıkı mali politika izlemeyenler şimdi sütü dökmüş kedi gibi oturuyor. Kimse bunları okuyup bana yok köfteci Yusuf’un önü doluymuş, AVM'lerde yer yokmuş, herkesin elinde milyarlık telefon varmış gibi laflar zırvalamasın. 85 milyonluk ülke o kadarda olsun artık.

GIDA FİYATLARI BÖYLE DÜŞMEZ

Ne garantörlük, ne kefillik, ne de tanzim satış noktaları bunların hiçbiri gıda fiyatlarını düşürmeye yetmez. Bu havanda su dövmekten başka bir şey değildir. Oysa yapılması gereken tek bir şey var. MALİ DİSİPLİN VE DENETİM.

***

Kısaca herhangi bir ürünü düşünelim. Bu ürün uzaydan gelmiyor ülkemize. Çıktığı noktadan nasıl üretildiğini disiplin altına alır ve çıkan malı da her yönden denetlersin. Kimse kimseden bir şey kaçıramaz, gizleyemez, rantçılık yapamaz. Tüm bunlara rağmen bunları yaptı mı? Ticaret belgesini süresiz yırtar atarsın, bakın bakalım bir daha yapıyor mu?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.