Üzüm dalında çürüyor, çiftçi kan ağlıyor. Manisa’da üretici sahipsiz. Kurumlar, siyasiler, odalar, hepsi suskun. Özellikle açıklanan üzüm fiyatları çiftçiyi çileden çıkardı.
MEMURUN SENDİKASI VAR, ÇİFTÇİ ÜVEY EVLAT MI?
Ülkemiz şartlarında en iyi kesim şüphesiz devlet memurları.
Sıcak derdi yok, soğuk derdi yok, yağmur yağmış, buz olmuş, kırağı düşmüş, fiyat ucuz gitmiş, ürün olmamış umurunda bile değil. Ay 15 maaş hesapta. Tatili var, resmi günü var oh ne ala memleket. Böyle olmasına rağmen onların hakkını sonuna kadar arayan sendikaları var helal olsun. Yanlış anlaşılmasın memurları eleştirmiyorum. Onlar görevini yapıyor. Benim sözüm çiftçilerin, esnafın hakkını arayan bir kurumun olmaması.
Memurlar iş bırakıyor, sendikalar meydanlarda bağırıyor. Haklarını arıyorlar, ücretlerini sendikaları koruyor. İşçilerin arkasında konfederasyonlar var, haklarını savunan yapılar var.
Peki ya çiftçi?
Çiftçi bu ülkenin üvey evladı mı? Kendi alın teriyle baş başa bırakılmış, sahipsiz, yalnız. Soframızı doyuran insanın sırtını sıvazlayan tek bir kurum yok.
TARİŞ, TMO, KOOPERATİFLER, SİZ NE İŞE YARIYORSUNUZ?
Üzümün fiyatı yerle bir, domates dalında çürüyor, mısır 11 liraya mahkûm edildi.
Ama ortada bir Allah’ın kulu yok!
Tariş yöneticileri! Çiftçinin malını değerinde satamayacaksanız, o koltukta neden oturuyorsunuz?
TMO yetkilileri! Üretici perişanken, neden alım fiyatlarını açıklamıyorsunuz? Çiftçi dalında çürürken neredesiniz?
Tarım Kredi Kooperatifleri! Çiftçiye destek için kurulmadınız mı? Neden en yüksek faizi siz veriyorsunuz?
Birlik, kooperatif, oda… Adı var kendi yok! Çiftçinin derdini haykıracağınız yerde sus pus oturuyorsunuz.
ZİRAAT ODALARI VE TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ NEDEN SUSUYOR?
Ziraat Odası Başkanı, çiftçinin sesi ol diye seçildi ama sesi çıkmıyor. Hangi çiftçiyi temsil ediyor?
Tarım İl Müdürlüğü ise rapor tutup Ankara’ya göndermekle yetiniyor. Oysa görev sahada, çiftçinin yanında olmak. Ama yoklar!
MANİSA’NIN MİLLETVEKİLLERİ VE SİYASİLERİN UTANÇ SESSİZLİĞİ
Manisa milletvekilleri!
Meclis’te bir gün bile kürsüye çıkıp “üzüm üreticisi kan ağlıyor” dediniz mi? O koltuklarda oturup susmak için mi seçildiniz?
Parti il başkanları!
Siyaset yalnız seçim zamanı köy kahvesinde çay içmek değildir. Çiftçinin yanında olmadığınız her gün, o sandıkta karşılığını alacaksınız.
Belediye başkanları!
Festival düzenlemekle övünüyorsunuz ama üreticiye sahip çıkmak aklınıza gelmiyor. Çiftçi yoksa sizin de şehriniz yok!
MANİSA KÖYLERİNDEN YÜKSELEN ÇIĞLIK
Bakın Manisa’ya…
Soma’da tütüncü nefes alamıyor.
Alaşehir’de üzümcü ağlıyor.
Salihli’de çiftçi borç batağında.
Sarıgöl’de bağcı ürününü satacak tüccar bulamıyor.
Köy köy gezerken herkesin tek derdi aynı: “Üretiyoruz ama kazanamıyoruz.”
Geçen yılın üzüm fiyatı ile bu yılın fiyatı aynı! Bir yıl boyunca enflasyon %70’lere dayanırken, çiftçinin alın teri yerinde sayıyor.
ÇİFTÇİ ÖLÜRSE, BU ÜLKE AÇ KALIR!
Ey koltuk sevdalıları! Çiftçi göçtükten, köy boşaldıktan sonra mı hatırlayacaksınız bu milleti doyuranı? Çiftçi öldü, siz hala sessizsiniz.
Bu sessizlik yalnız ihanet değil, aynı zamanda günah.
Şunu unutmayın:
Bir gün çiftçi tarlaya gitmezse, sofralarınızda ekmek bulamazsınız. O zaman göreceksiniz, gerçek açlığı!