Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

SALİHLİ TARIMININ DUAYEN İSMİ CEM YALVAÇ

Hani bazı insanlar vardır, çalışmak ve üretmek üzerine dünyaya gelmiştir. Biliyorsunuz son zamanlarda köşe yazılarım olsun TV programlarım olsun hep üzüm ve üzüm fiyatları konusuna yoğunlaştı. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemekti ama o da olmadı. Ne kadar mücadele ettiysek üzüm fiyatlarını bir türlü istediğimiz rakamlara çektiremedik. ** İnsanoğlu yola çıktığı ve bir davada mücadele ettiği kişileri daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Cesur ya da tırsak insanlar bu yollarda daha çok tanınıyor.  Son zamanlarda içten ve yürekten çiftçinin sorunlarına eğilen, samimi, işi bilen, kendi de sahada olan ender insanlardan birine rast geldim. Onu tanımasaydım, çiftçinin yanında kimsenin olmayacağına kanaat getirecektim. KİMDEN BAHSEDİYORUM PEKİ? Cem Yalvaç, Salihli Ziraat Odası Başkanı. Hem mektepli hem alaylı. Davet ettiğim tüm programlarda adeta kendi yaşadıklarını kendi duygularını halkın duygularıymış gibi içten yansıtması onun en önemli özelliği. O bir üretici, o bir esnaf, o bir işletmeci, o bir başkan sorumlu olduğu binlerce üyesi, yüzlerce işçisi var. Sorumlu olduğu bir ailesi var. Ama hepsine yetişiyor. Tarlaya gidip Ahmet ağanın sorunlarını dinliyor, odaya geliyor gübre fiyatlarından şikayet eden Hasan ağanın sorunlarına çözüm aramaya çalışıyor. Gazetelere, TV’lere çıkıp sesini yetkililere duyurmaya çalışıyor. Demeçler veriyor, canlı yayınlarda üzüm fiyatlarının mücadelesini veriyor. Salihli halkının adeta sesi soluğu oluyor. Böyle başkanların sayısının artması temennimiz. Ama temenni yetmez insanlar oturduğu koltukların da hakkını vermeleri lazım. Kimseden çekinmeden, koltuk hesabı yapmadan, ama bana bir şey olmasın demeden doğruyu sadece doğruyu söylemeyi bilmeliler. Yoksa onlar da sıradan insanlar gibi bir arpa boyu yol almadan bu hayattan gelip geçerler. ODA, DERNEK, VAKIF GİBİ YERLER LİYAKATLI CESUR İNSANLARA VERİLMELİ Öyle oda başkanları, dernek başkanları biliyoruz ki, adam koltuğundan kalkıp etrafında dönenleri bile görmekten aciz kalıyor. Bulunduğu derneğin ya da odanın sorunlarına bakmadan kendi hayalinde yaşıyor. Mücadele vermiyor ve kurulduğundan bu yana yerinde sayıyor. İnsan üreticisinin yanına gitmeden, tarlada izi olmadan, yaşanan sorunları yerinde ve birinci ağızdan dinlemeden başkanlık yapılmayacağını bilmelidir. Sadece etrafındaki üyelerin onları pohpohlaması, sensin başkanım demesi sorunların çözülmesine yetmiyor. ** Bu tür başkanlar gurur ve kibiri bir yana bırakmalı. Halkı için ya da hangi birimi temsil ediyorsa onunla yatıp kalkmalı. Adeta bir dilenci gibi yetkililerin kapısının önünde yatmalı. Tüm istek ve arzularını onu dinleyebilecek her makama iletmeli. Zaten bunlar yapılınca hem üyeleriniz hem de üreticiniz sizin samimiyetinizi anlıyor. ** Ben bu saydıklarımın çoğunu Cem başkanda gördüm. Umarım tüm oda, dernek, vakıf gibi yerlerin başkanlarında da bu tür eylemleri görürüz. Evet ülkemizde bu tür yerler gerektiği önemi görmüyor. Çünkü bu tip yerlerin çoğu, görüşlerini beyan ederek kime ve hangi görüşe yakın olduklarını belli ediyorlar. Hal böyle olunca da gerektiği ilgi ve samimiyeti görmüyorlar. Sizi bir kez daha tüm okurlarımın huzurunda kutluyorum Cem Başkan, yolun bahtın açık olsun. Daha yüksek daha verimli görevlere gelmenizi temenni ediyorum…
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2021 - Çarşamba
Ramazan Duman

SALİHLİ TARIMININ DUAYEN İSMİ CEM YALVAÇ

Hani bazı insanlar vardır, çalışmak ve üretmek üzerine dünyaya gelmiştir. Biliyorsunuz son zamanlarda köşe yazılarım olsun TV programlarım olsun hep üzüm ve üzüm fiyatları konusuna yoğunlaştı. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemekti ama o da olmadı. Ne kadar mücadele ettiysek üzüm fiyatlarını bir türlü istediğimiz rakamlara çektiremedik.
**
İnsanoğlu yola çıktığı ve bir davada mücadele ettiği kişileri daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Cesur ya da tırsak insanlar bu yollarda daha çok tanınıyor.  Son zamanlarda içten ve yürekten çiftçinin sorunlarına eğilen, samimi, işi bilen, kendi de sahada olan ender insanlardan birine rast geldim. Onu tanımasaydım, çiftçinin yanında kimsenin olmayacağına kanaat getirecektim.
KİMDEN BAHSEDİYORUM PEKİ?
Cem Yalvaç, Salihli Ziraat Odası Başkanı. Hem mektepli hem alaylı. Davet ettiğim tüm programlarda adeta kendi yaşadıklarını kendi duygularını halkın duygularıymış gibi içten yansıtması onun en önemli özelliği. O bir üretici, o bir esnaf, o bir işletmeci, o bir başkan sorumlu olduğu binlerce üyesi, yüzlerce işçisi var. Sorumlu olduğu bir ailesi var. Ama hepsine yetişiyor. Tarlaya gidip Ahmet ağanın sorunlarını dinliyor, odaya geliyor gübre fiyatlarından şikayet eden Hasan ağanın sorunlarına çözüm aramaya çalışıyor. Gazetelere, TV’lere çıkıp sesini yetkililere duyurmaya çalışıyor. Demeçler veriyor, canlı yayınlarda üzüm fiyatlarının mücadelesini veriyor. Salihli halkının adeta sesi soluğu oluyor.

Böyle başkanların sayısının artması temennimiz. Ama temenni yetmez insanlar oturduğu koltukların da hakkını vermeleri lazım. Kimseden çekinmeden, koltuk hesabı yapmadan, ama bana bir şey olmasın demeden doğruyu sadece doğruyu söylemeyi bilmeliler. Yoksa onlar da sıradan insanlar gibi bir arpa boyu yol almadan bu hayattan gelip geçerler.


ODA, DERNEK, VAKIF GİBİ YERLER LİYAKATLI CESUR İNSANLARA VERİLMELİ
Öyle oda başkanları, dernek başkanları biliyoruz ki, adam koltuğundan kalkıp etrafında dönenleri bile görmekten aciz kalıyor. Bulunduğu derneğin ya da odanın sorunlarına bakmadan kendi hayalinde yaşıyor. Mücadele vermiyor ve kurulduğundan bu yana yerinde sayıyor. İnsan üreticisinin yanına gitmeden, tarlada izi olmadan, yaşanan sorunları yerinde ve birinci ağızdan dinlemeden başkanlık yapılmayacağını bilmelidir. Sadece etrafındaki üyelerin onları pohpohlaması, sensin başkanım demesi sorunların çözülmesine yetmiyor.
**
Bu tür başkanlar gurur ve kibiri bir yana bırakmalı. Halkı için ya da hangi birimi temsil ediyorsa onunla yatıp kalkmalı. Adeta bir dilenci gibi yetkililerin kapısının önünde yatmalı. Tüm istek ve arzularını onu dinleyebilecek her makama iletmeli. Zaten bunlar yapılınca hem üyeleriniz hem de üreticiniz sizin samimiyetinizi anlıyor.
**
Ben bu saydıklarımın çoğunu Cem başkanda gördüm. Umarım tüm oda, dernek, vakıf gibi yerlerin başkanlarında da bu tür eylemleri görürüz. Evet ülkemizde bu tür yerler gerektiği önemi görmüyor. Çünkü bu tip yerlerin çoğu, görüşlerini beyan ederek kime ve hangi görüşe yakın olduklarını belli ediyorlar. Hal böyle olunca da gerektiği ilgi ve samimiyeti görmüyorlar.
Sizi bir kez daha tüm okurlarımın huzurunda kutluyorum Cem Başkan, yolun bahtın açık olsun. Daha yüksek daha verimli görevlere gelmenizi temenni ediyorum…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.