Renkler değişir, arma değişir, saha değişir, taraftar değişir, formanın altındaki ten hep aynıdır.
Futbolda bazı kurallar vardır. Ara transfer dönemleri olur. Takımlar bu dönemleri eksikliklerini tamamlamak için çaba sarf eder.
Geçen hafta Aydın’ın belediye başkanı “Topuklu Efe” Özlem Çerçioğlu yıllardır koştuğu sahadan ayrıldı. CHP formasıyla dört dönem gol atmış, tribünleri coşturmuştu. Bir baktık, forma değişmiş: Artık AK Parti renklerinde. Ama ne hikmetse rozetini çok beklenmesine rağmen sayın Cumhurbaşkanı takmadı.
ASIL TOPULKLU EFE BANA GÖRE GÜLŞAH DURBAY
Gülşah Durbay kanser olmasına rağmen görevini bırakmadı; insanlık, cesaret ve onurun canlı kanıtı oldu. İlaç aldı, hasta yattı, zor yürüdü ama belediyenin başında durdu. Ama Aydın Belediye Başkanı ne yaptı; Zor geldi mi kaçtı, saklandı, yalanlarla, koltuk sevdasıyla halkı yüzüstü bıraktı. İşte bu yüzden Topuklu Efe artık net: Zor anlarda sırtını dönen, cesaretten nasibini almamış, fırsatçıdır; geri kalan herkes ise vicdanın ve gerçek direnişin ta kendisidir.
SİYASİLER İÇİN ARA TRANSFER DÖNEMİ AÇILSIN
Bunda utanacak, sıkılacak, onur kırıcı bir durum yok. Zaten siyasiler istenmediği yerde sürekli duracak değil. Siyasi transfer dönemi bu sorunu kökten çözer. İsteyen siyasi istediği partiye gitsin. Bundan sonra da bu kadar yaygara koparmayalım. Bilelim ki, isteyen siyasetçi yerinden ve partisinden memnun değilse başka partiye trasfer olsun.
Bence siyasette de böyle bir “ara transfer dönemi” olmalı. İsteyen istediği partiye gitsin. Rozetler pasaport gibi cebinde olsun; canı sıkılan, “Ben gidiyorum” desin, partiler arası mekik dokusun. İsteyen istediği siyasi partiye gitsin, rozet pasaport gibi taşınsın.
Belki kulağa hiç hoş gelmiyor ama şu an yaşadığımız durum bu. Sen Aydın gibi efeler diyarından yüzde elli oy al, seni topuklu efe ilan etsinler, ama ilk tehtitde başka partiye geç pes doğrusu.
RESMİ TRANSFER PAZARI
Madem iş bu noktaya kadar geldi; Bundan sonra yılın belli ayları mesela;
Ocak ve Ağustos ayları resmi “Siyasi Transfer Dönemi” olarak açıklansın.
Transfer bedelleri belli olsun: “Bir belediye başkanı + üç meclis üyesi karşılığında iki bakan yardımcısı.”
Böyle bir durum olursa, kim kiminle nerede ne yapıyor gibi çelişkili sorular sormaz. Halinden memnun olmayan alır valizini, rozetini başka partiye gider. Hiç olmazsa arkasından dedi kodu yapılmaz. Önceden bilinir her şey.
PARTİDEN AYRILANLARI KABUL EDENLERİN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Ve şimdi soralım:
Peki AK Parti bu transferi nasıl kabul etti? Gerçi siyasi transferler hep AK Parti'de oluyormuş gibi yanlış algılanmasın. Sonuçta bütün siyasiler ve partiler transferlere açık durumda. Görüşü ne olursa olsun size gelen bir vekil ya da belediye başkanını hiç bir parti geri çevirmez.
Daha dün meydanlarda yerden yere vurduğun kişiye bugün rozet takmak siyasi etiğe yakışır mı? Bu mudur Aydın’ı kazanma stratejisi?
Hangi vicdan, hangi ilke bu fotoğrafa “doğru” diyebilir?
"Ne diyelim; alan memnun satan memnun"