Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

SOSYAL MEDYADA SİYASET, SİYASETÇİ VE MAKAMLAR

Son günlerde sosyal medya o kadar sıkıcı olmaya başladı sormayın gitsin. İçinde bulunduğumuz bu zor günleri o kadar sorunsuz anlatıyorlar ki, bu ülkede yaşamıyor olsak vallahi insanın inanası geliyor.  Tabi bunlara en çok etkiyi siyaset ve siyasetçi veriyor. Özellikle hükümete yakın görüşte olanlara bakıyorsunuz ülke adeta uçuyor. Cihat paylaşımları, İslam birliği, ülkemizin dünya İslam liderliği, Kudüs’ün sorunları derken ülkemiz insanı sosyal medyadan o kadar pof poflanıyor ki, sanırsınız herkesin elinde bir kılıç savaş başlamış gibi hissettiriyorlar. Öyle paylaşımlara şahit oluyoruz ki, sanki bu devletin hiç polisi askeri kalmamış, elinde bir silah diğer elinde bir kılıç sorsan ülkeyi kurtaracak sanki. Kime nereye mesaj veriyorsun. Sonuçta demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Herkesin bir görüşü ve sahiplendiği fikirler var. Aksi görüşler ortaya atılınca niye rahatsız olunuyor anlamıyorum. KUTSAL MAKAM VE KOLTUKLAR Öyle kaptırıyoruz ki kendimizi makam ve mevkilere. Bulunduğu mevkiden bir basamak atlamış biri ve ona yapılan hayırlı olsun ziyaretleri bir yıl sürüyor neredeyse. Her ziyarete gelinenle ayrı resimler paylaşılıyor kamuoyuna sunuluyor. Dedim ya makam ve partileri sahiplenme duygusu o kadar kanımıza işlemiş.  Manisa'nın siyasi yapısı o kadar rahat ki, belediye başkanlarından valisine kaymakamlardan kurum müdürlerine kadar o kadar rahat bir algı var ki ne çiftçinin durumu, ne işçinin sorunları, ne halkın çıkmayan imardan muzdarip olması hiç umurlarında bile değil. Korkmayın lütfen kimse oturduğunuz o koltukları altınızdan çekecek değil. Hani diyorum Allah vergisi bu verimli topraklarımız olmasa ya da zamanında kurulmuş bir dev sanayimiz olmasa Manisa'nın yarısı aç kalır. Yatıp kalkıp verimli topraklarımıza ve burada fabrika kuran iş adamlarımıza dua edelim. Elleriyle kazıya kazıya alın teri ile çalışan çiftçi ve sanayici sayesinde o koltuklarınızda rahat rahat oturuyorsunuz. Siz de biraz hizmet edin denilince mazeret hemen hazır. Neymiş efendim devlet ödenek çıkarmıyormuş. Bu yüzden hizmet edemiyorlarmış.  ÇIKARIN AT GÖZLÜKLERİNİ Siyasetle ilgilenen belli bir görüşe sahip olan insanlarda kronik bir rahatsızlık var. Nedir bu? Sadece kendi partilerinin doğru olduğu ve karşı tarafın daima yanlış olduğunu savunurlar. Ya vatan millet deyip yapılan yanlışları görmezler ya da yapılan her doğru işe bile bir kulp bulurlar. Adam sosyal medyadan ülke adına atıp tutuyor. Öyle yaparız böyle yapıyoruz şöyle dev ülkeyiz herkes bizi kıskanıyor ülke dünya liderliğine soyunuyor falan filan. İyi de kardeşim aç televizyonu avro 10 TL ye yaklaşmış dolar 8 TL’ye ramak kalmış. Altını yazmak bile istemiyorum çünkü altınları ancak kuyumcu vitrinlerinde görebiliyoruz sadece. İşsizlik 10 milyonun üstüne çıkmış, dış borcumuz 350 milyar doların üzerine çıkmış Üzüm haricinde çiftçin bitmiş. Hayvancın süt üretenler isyanda. Bazı yerlerde 1tl olan ekmek bir anda 1.50 krş. olmuş. Ama buğday üreticisine sorsan fiyatlar 3 yıldan beri aşağı yukarı aynı. Demem o ki, senin partini savunma mekanizması duygularınla gerçekleri kapatamayız.  Eleştiri, kıyaslama, övme, gururlanma, eksiğini ve artısını söyleme siyasetin olmazsa olmazıdır. Gerçekleri görmezden gelip, her yapılanı gözümüze sokarcasına dayatmak demokratik ülkelerde yapılmaması gereken en büyük hatalardan biridir. BU KAÇINCI AKILLANALIM ARTIK Son günlerde yaşadığımız ve Manisa'da artık üç beş yılda bir gelenek haline gelen kuyumcu vurgunlarına değinerek yazıma son vermek istiyorum. Çalışmadan üretmeden hiç riske girmeden para kazanma hırsını değerlendirenler her zaman çıkmıştır. Dünya var olduğu sürece ve kazanmadan çok para kazanma hırsı insanlarda oldukça her zaman böyle vurgunlar ortaya çıkacaktır. Saadet zinciri, jet fadıl, tosuncuk gibi vurgunculardan hiç ders almamışız ki, bugün bile böyle olaylar ortaya çıkıyor. Devletin bankası varken, kiralık kasaları varken, altın hesapları varken bir kuyumcuya teslim olmak (hemde elinde hiçbir tutanak olmadan) akıl karı değil. Umarım bu son olur. Bundan sonra kuyumcuya altın verirken ve emanet ederken bir değil bin kez düşünün derim. Can kardeş ülke  AZERBAYCAN'A yapılan saldırıları şiddetle kınıyor ve ülke olarak her zor günde yanımızda olan kardeş ülke AZERBAYCAN'ın yanında olduğumuzu belirtmek isterim. Yazımın başında dediğim gibi tüm mevkilere atanan ve makamında level yükseltenlere hayırlı olsun. Sağlıcakla kalın...
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2020 - Cuma
Ramazan Duman

SOSYAL MEDYADA SİYASET, SİYASETÇİ VE MAKAMLAR

Son günlerde sosyal medya o kadar sıkıcı olmaya başladı sormayın gitsin. İçinde bulunduğumuz bu zor günleri o kadar sorunsuz anlatıyorlar ki, bu ülkede yaşamıyor olsak vallahi insanın inanası geliyor. 

Tabi bunlara en çok etkiyi siyaset ve siyasetçi veriyor. Özellikle hükümete yakın görüşte olanlara bakıyorsunuz ülke adeta uçuyor. Cihat paylaşımları, İslam birliği, ülkemizin dünya İslam liderliği, Kudüs’ün sorunları derken ülkemiz insanı sosyal medyadan o kadar pof poflanıyor ki, sanırsınız herkesin elinde bir kılıç savaş başlamış gibi hissettiriyorlar.

Öyle paylaşımlara şahit oluyoruz ki, sanki bu devletin hiç polisi askeri kalmamış, elinde bir silah diğer elinde bir kılıç sorsan ülkeyi kurtaracak sanki. Kime nereye mesaj veriyorsun. Sonuçta demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Herkesin bir görüşü ve sahiplendiği fikirler var. Aksi görüşler ortaya atılınca niye rahatsız olunuyor anlamıyorum.

KUTSAL MAKAM VE KOLTUKLAR

Öyle kaptırıyoruz ki kendimizi makam ve mevkilere. Bulunduğu mevkiden bir basamak atlamış biri ve ona yapılan hayırlı olsun ziyaretleri bir yıl sürüyor neredeyse. Her ziyarete gelinenle ayrı resimler paylaşılıyor kamuoyuna sunuluyor. Dedim ya makam ve partileri sahiplenme duygusu o kadar kanımıza işlemiş. 

Manisa'nın siyasi yapısı o kadar rahat ki, belediye başkanlarından valisine kaymakamlardan kurum müdürlerine kadar o kadar rahat bir algı var ki ne çiftçinin durumu, ne işçinin sorunları, ne halkın çıkmayan imardan muzdarip olması hiç umurlarında bile değil. Korkmayın lütfen kimse oturduğunuz o koltukları altınızdan çekecek değil.

Hani diyorum Allah vergisi bu verimli topraklarımız olmasa ya da zamanında kurulmuş bir dev sanayimiz olmasa Manisa'nın yarısı aç kalır. Yatıp kalkıp verimli topraklarımıza ve burada fabrika kuran iş adamlarımıza dua edelim. Elleriyle kazıya kazıya alın teri ile çalışan çiftçi ve sanayici sayesinde o koltuklarınızda rahat rahat oturuyorsunuz. Siz de biraz hizmet edin denilince mazeret hemen hazır. Neymiş efendim devlet ödenek çıkarmıyormuş. Bu yüzden hizmet edemiyorlarmış. 

ÇIKARIN AT GÖZLÜKLERİNİ

Siyasetle ilgilenen belli bir görüşe sahip olan insanlarda kronik bir rahatsızlık var. Nedir bu? Sadece kendi partilerinin doğru olduğu ve karşı tarafın daima yanlış olduğunu savunurlar. Ya vatan millet deyip yapılan yanlışları görmezler ya da yapılan her doğru işe bile bir kulp bulurlar. Adam sosyal medyadan ülke adına atıp tutuyor. Öyle yaparız böyle yapıyoruz şöyle dev ülkeyiz herkes bizi kıskanıyor ülke dünya liderliğine soyunuyor falan filan. İyi de kardeşim aç televizyonu avro 10 TL ye yaklaşmış dolar 8 TL’ye ramak kalmış. Altını yazmak bile istemiyorum çünkü altınları ancak kuyumcu vitrinlerinde görebiliyoruz sadece. İşsizlik 10 milyonun üstüne çıkmış, dış borcumuz 350 milyar doların üzerine çıkmış Üzüm haricinde çiftçin bitmiş. Hayvancın süt üretenler isyanda. Bazı yerlerde 1tl olan ekmek bir anda 1.50 krş. olmuş. Ama buğday üreticisine sorsan fiyatlar 3 yıldan beri aşağı yukarı aynı. Demem o ki, senin partini savunma mekanizması duygularınla gerçekleri kapatamayız. 

Eleştiri, kıyaslama, övme, gururlanma, eksiğini ve artısını söyleme siyasetin olmazsa olmazıdır. Gerçekleri görmezden gelip, her yapılanı gözümüze sokarcasına dayatmak demokratik ülkelerde yapılmaması gereken en büyük hatalardan biridir.

BU KAÇINCI AKILLANALIM ARTIK

Son günlerde yaşadığımız ve Manisa'da artık üç beş yılda bir gelenek haline gelen kuyumcu vurgunlarına değinerek yazıma son vermek istiyorum. Çalışmadan üretmeden hiç riske girmeden para kazanma hırsını değerlendirenler her zaman çıkmıştır. Dünya var olduğu sürece ve kazanmadan çok para kazanma hırsı insanlarda oldukça her zaman böyle vurgunlar ortaya çıkacaktır. Saadet zinciri, jet fadıl, tosuncuk gibi vurgunculardan hiç ders almamışız ki, bugün bile böyle olaylar ortaya çıkıyor. Devletin bankası varken, kiralık kasaları varken, altın hesapları varken bir kuyumcuya teslim olmak (hemde elinde hiçbir tutanak olmadan) akıl karı değil. Umarım bu son olur. Bundan sonra kuyumcuya altın verirken ve emanet ederken bir değil bin kez düşünün derim.

Can kardeş ülke  AZERBAYCAN'A yapılan saldırıları şiddetle kınıyor ve ülke olarak her zor günde yanımızda olan kardeş ülke AZERBAYCAN'ın yanında olduğumuzu belirtmek isterim.

Yazımın başında dediğim gibi tüm mevkilere atanan ve makamında level yükseltenlere hayırlı olsun.

Sağlıcakla kalın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.