Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

ÜLKEDE GÜNDEMİ  İLLÜZYONİSTLER BELİRLİYOR

Nasıl olur bu, ya da ne alakası var? diye sorabilirsiniz kendi kendinize. Evet gündemi illüzyonistler belirler dediysem bu sirklerde gördüğümüz el çabukluğuyla gösteri yapan illüzyonistleri kastetmedim tabiki. Oysa benim demek istediğim illüzyonistler çok daha büyük işler başarıyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, doğru her zaman doğrudur. Kişiye göre, olaylara göre, yer ve zamana göre değişmez. Ama körü körüne takım tutar gibi parti tutarsak işte o zaman doğrular değişir. Ha doğru değişmezde kişilere ve olaylara göre değişir. İşte bunları sosyal medyada partileri adına yapanlar içimizdeki illüzyonistlerdir. Güçlü olan eğriyi doğru, doğruyu eğri gösterebilir. Türk halkı olarak, her konuda fikrimiz vardır bizim. Aslında biz fikir sahibinden çok illüzyonist bir milletiz. Demem o ki, bu ekonomik krizde bile bazı kesimler hükümetin yaptığı icraatları o kadar balladıra ballandıra anlatıyor ki, sanırsın biz uzayda yaşıyoruz. Aynı senaryonun tersini de muhalefet yanlısı yani iktidara karşı olanlar yapıyor. Onlara göre de ülke batmış, millet perişan, yiyecek ekmeğe muhtaç. Ortada iki tablo ve iki kesim var. Bana göre ikiside illüzyonist. Olmamış olayları olmuş gibi, yaşanan olayları da yaşanmamış gibi gösteriyorlar. Bir kesim ekonominin olumlu yönlerini, diğer kesim ise ekonominin çöktüğünü ve bittiğini söylüyor. Marifet de bu ya. Mazot fiyatları, gübre fiyatları, yem fiyatları, doğalgaz fiyatları altında ezilen milletimizin yaşadıklarını anlatan bir kesim. Asgari ücrette verilen artışı savunan, doların 18 tl den 13 tl'ye geldiğini müjdeli bir habermiş gibi paylaşan  başka bir kesim. PEKİ BİZ KİME İNANACAĞIZ? TÜİK denilen ve ülkedeki ekonominin göstergelerini açıklayan bir kurumumuz var. Her ne kadar güveninirliği tarışmalara konu olsa da, millet ve devlet olarak bu kurumun verdiği rakamları baz alıyoruz. Ama Tüik ülke genelinde yıllık enflasyonun yüzde 36 olarak gösterse de, reel piyasalarda enflasyonun yüzde 86 olduğu açıklanıyor. Peki kimi kandırıyoruz böyle yaparak? Halk zaten her şeyi yaşayarak öğreniyor. Siz istediğiniz kadar ekonominin düzgün olduğunu, enflasyonun yüzde 30 olduğunu söyleyin. Markete giden, çocuk okutan, akaryakıt alan, evinde ısınan, elektrik kullanan herkes piyasanın ne olduğunu çok iyi biliyor. Yani illüzyonistlik yapmaya gerek yok. Aslında halkın büyük bir kesimi bu paylaşımların dışında kalıyor. Yani herkes işinde gücünde. Her ne kadar bu paylaşımların dışında kalsa da ekonomik sorunlar, toplumsal sorunlar hepimizi yakından ilgilendiriyor. Olayı büyüten ve taraflar arası tartışma noktasına getirenler işte onlar içimizdeki illüzyonistler. Çok ustayız bu kanularda çok. İnanın korkulur bizden. Aynı olayı veya sorunu algı oyunlarıyla lehimize çevirmek şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir şey. Oysa biz bu halimizle illüzyonistlere bile taş çıkartırız. Ama acı olan bir şey var. Sahne perdesi kapanınca illüzyonistten geriye kalan sadece küçük bir eğlencedir. Asıl gerçek perde kapandıktan sonra hayatın ta acı gerçeğidir. Yukarıda bahsettiğim iki kesimin de bana göre en büyük sorunu eğitim. Neden eğitim? çünkü çocuklarımız eğitilmiyorlar. Yüzlerce üniversitemiz var, binlerce özel okullarımız var ama pısa verilerine göre dünya ortalamasının çok altındayız. Şaaşalı okullar, göze hitap eden sınıflar, törenler ama başarı yok. Çocuklar aldığı notlarla onure edilip aileler gururlandırılıyor. Ta ki gerçek bir sınava girinceye kadar. O zaman belli oluyor nasıl bir eğitim aldığı. Kaçı fen liselerine giriyor ya da kaçı iyi bir üniversiteyi kazanıyor. Dedim ya başta eğitimde de illüzyonistler çok fazla her an şapkadan tavşan çıkarabiliyorlar.
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2022 - Salı
Ramazan Duman

ÜLKEDE GÜNDEMİ  İLLÜZYONİSTLER BELİRLİYOR

Nasıl olur bu, ya da ne alakası var? diye sorabilirsiniz kendi kendinize. Evet gündemi illüzyonistler belirler dediysem bu sirklerde gördüğümüz el çabukluğuyla gösteri yapan illüzyonistleri kastetmedim tabiki. Oysa benim demek istediğim illüzyonistler çok daha büyük işler başarıyor.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, doğru her zaman doğrudur. Kişiye göre, olaylara göre, yer ve zamana göre değişmez. Ama körü körüne takım tutar gibi parti tutarsak işte o zaman doğrular değişir. Ha doğru değişmezde kişilere ve olaylara göre değişir. İşte bunları sosyal medyada partileri adına yapanlar içimizdeki illüzyonistlerdir. Güçlü olan eğriyi doğru, doğruyu eğri gösterebilir.

Türk halkı olarak, her konuda fikrimiz vardır bizim. Aslında biz fikir sahibinden çok illüzyonist bir milletiz. Demem o ki, bu ekonomik krizde bile bazı kesimler hükümetin yaptığı icraatları o kadar balladıra ballandıra anlatıyor ki, sanırsın biz uzayda yaşıyoruz. Aynı senaryonun tersini de muhalefet yanlısı yani iktidara karşı olanlar yapıyor. Onlara göre de ülke batmış, millet perişan, yiyecek ekmeğe muhtaç. Ortada iki tablo ve iki kesim var. Bana göre ikiside illüzyonist. Olmamış olayları olmuş gibi, yaşanan olayları da yaşanmamış gibi gösteriyorlar. Bir kesim ekonominin olumlu yönlerini, diğer kesim ise ekonominin çöktüğünü ve bittiğini söylüyor. Marifet de bu ya.

Mazot fiyatları, gübre fiyatları, yem fiyatları, doğalgaz fiyatları altında ezilen milletimizin yaşadıklarını anlatan bir kesim. Asgari ücrette verilen artışı savunan, doların 18 tl den 13 tl'ye geldiğini müjdeli bir habermiş gibi paylaşan  başka bir kesim.

PEKİ BİZ KİME İNANACAĞIZ?

TÜİK denilen ve ülkedeki ekonominin göstergelerini açıklayan bir kurumumuz var. Her ne kadar güveninirliği tarışmalara konu olsa da, millet ve devlet olarak bu kurumun verdiği rakamları baz alıyoruz. Ama Tüik ülke genelinde yıllık enflasyonun yüzde 36 olarak gösterse de, reel piyasalarda enflasyonun yüzde 86 olduğu açıklanıyor. Peki kimi kandırıyoruz böyle yaparak? Halk zaten her şeyi yaşayarak öğreniyor. Siz istediğiniz kadar ekonominin düzgün olduğunu, enflasyonun yüzde 30 olduğunu söyleyin. Markete giden, çocuk okutan, akaryakıt alan, evinde ısınan, elektrik kullanan herkes piyasanın ne olduğunu çok iyi biliyor. Yani illüzyonistlik yapmaya gerek yok.

Aslında halkın büyük bir kesimi bu paylaşımların dışında kalıyor. Yani herkes işinde gücünde. Her ne kadar bu paylaşımların dışında kalsa da ekonomik sorunlar, toplumsal sorunlar hepimizi yakından ilgilendiriyor. Olayı büyüten ve taraflar arası tartışma noktasına getirenler işte onlar içimizdeki illüzyonistler.

Çok ustayız bu kanularda çok. İnanın korkulur bizden. Aynı olayı veya sorunu algı oyunlarıyla lehimize çevirmek şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir şey. Oysa biz bu halimizle illüzyonistlere bile taş çıkartırız. Ama acı olan bir şey var. Sahne perdesi kapanınca illüzyonistten geriye kalan sadece küçük bir eğlencedir. Asıl gerçek perde kapandıktan sonra hayatın ta acı gerçeğidir.

Yukarıda bahsettiğim iki kesimin de bana göre en büyük sorunu eğitim. Neden eğitim? çünkü çocuklarımız eğitilmiyorlar. Yüzlerce üniversitemiz var, binlerce özel okullarımız var ama pısa verilerine göre dünya ortalamasının çok altındayız. Şaaşalı okullar, göze hitap eden sınıflar, törenler ama başarı yok. Çocuklar aldığı notlarla onure edilip aileler gururlandırılıyor. Ta ki gerçek bir sınava girinceye kadar. O zaman belli oluyor nasıl bir eğitim aldığı. Kaçı fen liselerine giriyor ya da kaçı iyi bir üniversiteyi kazanıyor. Dedim ya başta eğitimde de illüzyonistler çok fazla her an şapkadan tavşan çıkarabiliyorlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.