Ülkemizde şehir isimleri sayılmaya başlayınca tüm yurdum insanı bilir ki, o şehrin en önemli markası veya o şehirle özdeşleşmiş bir sembol akla gelir. Bu bazen bir yemek, bazen bir marka, bazen de o şehirdeki maddi manevi yapılar akla gelir. Markalarla, şehirler iç içe girmiş durumda. Büyük markalar, bulundukları şehirle o kadar bütünleşmiş ki, adeta şehir o markayla tanınır olmuş. Dünya genelinde büyük bir pandemi yaşanıyor. Uzun zamandır dünya böyle bir hastalığa maruz kalmamıştı. Herkes ne yapacağını şaşırmış durumda. Ülkeler her türlü önlemlerini almasına rağmen, vaka sayılarının ve ölüm oranlarının artışı endişeye sebep olmaktadır. Sosyal medya o kadar fazla asılsız haberlerle dolu ki, pandeminin bile önüne geçiyor bazen. Büyük kurum ve kuruluşlar fabrikalar, işletmeler acımasızca eleştirilip linç edercesine karalanıyor. Bunlardan biri de son günlerde sosyal medyada çok konuşulan ve hakkında bir sürü haber yapılan Vestel. KİM NE DERSE DESİN! VESTEL BU ŞEHRİN MARKA DEĞERİ Son zamanlarda sosyal medyada “Vestel’de işçiler COVİD 19’dan ölüyor ve fabrika yeterli önlem almıyor” diye bir algı oluşturuldu. Bugün denizlerde plajların çoğu dolu, kahvehaneler açık, sosyal mesafeye uyulmuyor. Oteller, termal tesislerin hepsi açık. Demem o ki; ölümler sadece belli yerlerde yaşanmıyor. Evet, Vestel ile ilgili bazı eleştirilere ben de bir şeyler yazdım. Mesela böyle devasa kuruluşların devlet tarafından daha fazla denetlenmesi gerektiğini ve alınan önlemlerin daha fazla arttırılmasını yazmıştım. Manisa sağlık yetkililerinin böyle devasa fabrikalara daha hassasiyetle denetime tabi tutulması gerektiğini yazmıştım. 20 bin çalışanı olan bir fabrikadan bahsediyoruz. Bunu dörtle çarptığınız zaman yaklaşık 100 bin kişi eder. Bu da Manisa merkez nüfusunun dörtte biri demek. Yan sanayileri de işin içine katınca, Manisa sanayisinin bel kemiği durumunda diyebiliriz. Evet, Vestel de bazı konularda hatalar yaptı. Mesela pandemi sürecinin en hızlı olduğu dönemlerde bile işçilerini ücretli izne çıkarmadı. Bu zor dönmede fabrika çalışmalarına hiç ara vermedi. VESTEL MANİSALIYA KÜSTÜRÜLMEMELİ Vestel’in zamanında Manisaspor’u desteklediği günleri hatırlayalım. Ligin en başarılı takımlarından biriydi. Şehirde coşkulu bir taraftar ve takım birlikteliği vardı. Ne oldu peki? “Yok efendim, Zorlu Manisaspor’u ele geçiriyormuş, yok Manisaspor artık Vestel’in olmuş” gibi asılsız bir sürü söylem ortaya atıldı. Hadi gelin bakın şimdi ne oldu? Manisaspor amatöre kadar düştü. Kupalarına haciz geldi. Elektriği kesildi. Neden? Çünkü Zorlu, yani Vestel takıma küstürüldü de ondan. Şehirleriyle özdeşleşmiş kurumlar veya fabrikalar asparagas haberlerle yıpratılmamalı. Evet, sağlık her şeyin başında geliyor. Bu konuda hata yapan ve kusuru olan kim varsa affedilmemeli. Sonuçta fabrika gibi yerler binlerce insanın aynı anda çalıştığı aynı ortamı paylaştığı aynı serviste yolculuk yaptığı, beraber yemek yendiği ortamlar. Bu ortamlarda virüsün bulaşma olasılığı elbette fazla olacak. HERKES SORUMLULUĞUNU BİLECEK O zaman herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. En iyi şekilde denetim kuralları uygulanacak. Ağır para cezaları ve fabrika kapatma işlemleri uygulanacak. İşveren de, işçi de üzerine düşen kuralları uygulayacak. Yoksa sosyal medyadan karalamakla veya birkaç olayı büyütmekle bir çözüm bulunmaz. Umarım Vestel de bu söylentilerden olumlu bir ders çıkarır ve gerekli önlemleri alır. Vestel’e ne kadar kızıp söylesek de, bizim şehrimizin marka değeri olduğunu unutmamalıyız. Bir gün Manisaspor’a küstüğü gibi, şehrimize de küstüğünü düşünmek bile istemiyorum. İşte o zaman Manisa'nın bittiği gündür. Önce sağlık, tedbir, kurallar ve uygun çalışma ortamları oluşturmak temennisiyle. Sağlıcakla kalın.