Ramazan Duman
Köşe Yazarı
Ramazan Duman
 

YERLİ VE MİLLİ OL DOL(AR)SIZ OLMA!!

Ülkelerin, aralarındaki ekonomik ve siyasal anlaşmazlıklar ve benzeri nedenlerle siyasal ilişkilerini keserek, birbirlerine karşı ordularıyla giriştikleri silahlı eyleme savaş diyoruz. Evet varlığımızı ve birliğimizi devam ettirebilmemiz için, bazen düşmanla meydanlarda, bazen de masa başında savaşmak gerekiyor. Bunlar olağan durumlar. İşin zor yanı, psikolojik ve ekonomik savaşlar, topun ve tüfeğin olmadığı, bir merminin dahi sıkılmadığı, hatta düşmanının kim olduğunu bile göremediğin savaşlar. İşte şu an içinde bulunduğumuz ve ülke olarak ekonomik yönden bizi sıkıştırmaları, tam da ekonomik ve psikolojik savaşın bire bir örneğini gösteriyor bize. Cumhurbaşkanımız bu zor durumda birlik ve beraberliğimizin yeniden yeşermesi ve Çanakkale ruhunun yeniden dirilmesi için fitili ateşledi. Önce, Amerikan dolarından vazgeçmemizi sonra da ABD'nin teknolojilerini kullanmama çağrısı yaptı. Çok yerinde ve olumlu bir yaklaşım ülkemiz adına. Bu çağrılar, medyada olsun, sivil toplum kuruluşlarında olsun, her zaman dillendiriliyor ama bir türlü gerektiği gibi ses getiremiyor ve toplumda çok da karşılık bulamıyor. İşin ciddi boyutlarını bir türlü anlamıyoruz, sosyal medya hesaplarından İsrail ve ABD mallarını paylaşıyoruz ama hepimizin elinde birer İphone, kullandığımız bilgisayar DELL, dişlerimizi fırçaladığımız macun ipana, çocuklarımız Mc Donalds'ta. Hal böyleyken yapılan kampanyanın da hiçbir etkisi olmuyor. Tüm güzel yurdumun vicdanlarına sesleniyorum, lütfen ama lütfen duyarlı olalım. Harcadığımız her kuruşun nerelere gittiğine ve bunu nasıl kullandıklarına bakalım. Unutmayalım! almak ve kullanmak istediğimiz her ABD ürününün mutlaka piyasada başka marka ve muadil olanları var. Özellikle yerli ve Milli sermayemizin ürünleri varsa onları, yoksa başka markaları tercih edelim. Bunu başarmak zor değil, sadece iki saniye düşünün ve ona göre karar verin yeter. Toplum olarak çok şanlı bir geçmişimiz var. Savaşarak ve canlarını hiçe sayarak bu güzel vatanı, bize hediye eden atalarımıza, minnet borcumuzun olduğunu ve bunu ödemenin vaktinin geldiğini hatta geçtiğini biliyoruz. Bizlerin belki onların yaptığı gibi cephelerde savaş yapma imkanımız yok, ama bu ekonomik savaşlardan kurtulmanın en etkili yolunun Milli sermayeye dönüş olduğunu çocuklarımıza anlatabilirsek işte o zaman, dedelerimiz ve atalarımız gibi, bizimde gelecek nesillere, gururla bırakabileceğimiz bir mirasımız var demektir. Sosyal medya hesapları üzerinden doların yükselişiyle dalga geçenler, ülke elden gidiyor dolar on lirayı bulur diyenler, ülkenin bu zor günlerinde zil takıp oynayanlar, unutmayın! Sizin de gidecek ve sığınacak başka bir limanınız yok. Bu gemide hep beraber yol alıyoruz. Kin kusmanın, siyaset yapmanın, particilik yapmanın anlamı yok, hangi görüşten olursak olalım zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. VEKİLLERİMİZ SAHALARA İNMELİ Ülkemizin bütün vekilleri sahalarda boy göstererek halkın bizzat içine girmeli ve bu saldırıların sebeplerini halka anlatmalı, hatta bir seçim kampanyasına giriyormuş gibi, bunu milli bir dava edinmeli. Vekillerimizin sahada olması eminim vatandaşımızın da moralini yükseltecek ve bu zorlu mücadeleden hep birlikte çıkma çabaları her kesimde karşılık bulacaktır. Vekillerimiz ve tüm siyasiler gerekirse köy köy, mahalle mahalle gezerek parti ayrımı yapmaksızın her vatandaşa, bu ekonomik savaşın boyutlarını anlatmalı ve çözüm için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini dile getirmeli ve Milli sermaye ile üretilen ürünlerden kullanılması yönünde vatandaşlarımıza gerekli uyarıları yapmalıdır. BU ÇAĞRIM HEPİNİZE Manisa'nın tüm Devlet kurum ve kuruluşları, müdürlükler, sivil toplum örgütleri, belediyeler, odalar, borsalar, esnaf odaları, sanayi odaları, dernekler ve bunun gibi bir çok kurum ve kuruluş yada sivil toplum örgütlerinden, yaşadığımız bu ekonomik duruma karşılık, herhangi bir açıklama yada kınama yazıları basın açıklamaları yapılmıyor, belediyeler sessiz neden peki? Bu yazımı yazarken mail kutumu kontrol ettim ve saydığım kurumlardan hiç birinde bir açıklama görmedim. Umarım bu konuda herkes üzerine düşen görevi layıkıyla yapar ve bu savaştan bizler galip çıkarız, yoksa ne gidecek bir ülkemiz ne de yiyecek bir lokmamız kalmayacak. Emperyalist güçlerin elinde oynattıkları bir kukla olmadan aklımızı başımıza almalı ve bu güzel ülke için milletçe hep beraber ne gerekiyorsa elinden geleni yapmalı ve ona göre adım atmalıyız.  
Ekleme Tarihi: 15 Ağustos 2018 - Çarşamba
Ramazan Duman

YERLİ VE MİLLİ OL DOL(AR)SIZ OLMA!!

Ülkelerin, aralarındaki ekonomik ve siyasal anlaşmazlıklar ve benzeri nedenlerle siyasal ilişkilerini keserek, birbirlerine karşı ordularıyla giriştikleri silahlı eyleme savaş diyoruz. Evet varlığımızı ve birliğimizi devam ettirebilmemiz için, bazen düşmanla meydanlarda, bazen de masa başında savaşmak gerekiyor. Bunlar olağan durumlar. İşin zor yanı, psikolojik ve ekonomik savaşlar, topun ve tüfeğin olmadığı, bir merminin dahi sıkılmadığı, hatta düşmanının kim olduğunu bile göremediğin savaşlar. İşte şu an içinde bulunduğumuz ve ülke olarak ekonomik yönden bizi sıkıştırmaları, tam da ekonomik ve psikolojik savaşın bire bir örneğini gösteriyor bize.
Cumhurbaşkanımız bu zor durumda birlik ve beraberliğimizin yeniden yeşermesi ve Çanakkale ruhunun yeniden dirilmesi için fitili ateşledi. Önce, Amerikan dolarından vazgeçmemizi sonra da ABD'nin teknolojilerini kullanmama çağrısı yaptı. Çok yerinde ve olumlu bir yaklaşım ülkemiz adına.
Bu çağrılar, medyada olsun, sivil toplum kuruluşlarında olsun, her zaman dillendiriliyor ama bir türlü gerektiği gibi ses getiremiyor ve toplumda çok da karşılık bulamıyor. İşin ciddi boyutlarını bir türlü anlamıyoruz, sosyal medya hesaplarından İsrail ve ABD mallarını paylaşıyoruz ama hepimizin elinde birer İphone, kullandığımız bilgisayar DELL, dişlerimizi fırçaladığımız macun ipana, çocuklarımız Mc Donalds'ta. Hal böyleyken yapılan kampanyanın da hiçbir etkisi olmuyor.
Tüm güzel yurdumun vicdanlarına sesleniyorum, lütfen ama lütfen duyarlı olalım. Harcadığımız her kuruşun nerelere gittiğine ve bunu nasıl kullandıklarına bakalım. Unutmayalım! almak ve kullanmak istediğimiz her ABD ürününün mutlaka piyasada başka marka ve muadil olanları var. Özellikle yerli ve Milli sermayemizin ürünleri varsa onları, yoksa başka markaları tercih edelim. Bunu başarmak zor değil, sadece iki saniye düşünün ve ona göre karar verin yeter.
Toplum olarak çok şanlı bir geçmişimiz var. Savaşarak ve canlarını hiçe sayarak bu güzel vatanı, bize hediye eden atalarımıza, minnet borcumuzun olduğunu ve bunu ödemenin vaktinin geldiğini hatta geçtiğini biliyoruz. Bizlerin belki onların yaptığı gibi cephelerde savaş yapma imkanımız yok, ama bu ekonomik savaşlardan kurtulmanın en etkili yolunun Milli sermayeye dönüş olduğunu çocuklarımıza anlatabilirsek işte o zaman, dedelerimiz ve atalarımız gibi, bizimde gelecek nesillere, gururla bırakabileceğimiz bir mirasımız var demektir.
Sosyal medya hesapları üzerinden doların yükselişiyle dalga geçenler, ülke elden gidiyor dolar on lirayı bulur diyenler, ülkenin bu zor günlerinde zil takıp oynayanlar, unutmayın! Sizin de gidecek ve sığınacak başka bir limanınız yok. Bu gemide hep beraber yol alıyoruz. Kin kusmanın, siyaset yapmanın, particilik yapmanın anlamı yok, hangi görüşten olursak olalım zaman birlik ve beraberlik zamanıdır.
VEKİLLERİMİZ SAHALARA İNMELİ
Ülkemizin bütün vekilleri sahalarda boy göstererek halkın bizzat içine girmeli ve bu saldırıların sebeplerini halka anlatmalı, hatta bir seçim kampanyasına giriyormuş gibi, bunu milli bir dava edinmeli. Vekillerimizin sahada olması eminim vatandaşımızın da moralini yükseltecek ve bu zorlu mücadeleden hep birlikte çıkma çabaları her kesimde karşılık bulacaktır.
Vekillerimiz ve tüm siyasiler gerekirse köy köy, mahalle mahalle gezerek parti ayrımı yapmaksızın her vatandaşa, bu ekonomik savaşın boyutlarını anlatmalı ve çözüm için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini dile getirmeli ve Milli sermaye ile üretilen ürünlerden kullanılması yönünde vatandaşlarımıza gerekli uyarıları yapmalıdır.
BU ÇAĞRIM HEPİNİZE
Manisa'nın tüm Devlet kurum ve kuruluşları, müdürlükler, sivil toplum örgütleri, belediyeler, odalar, borsalar, esnaf odaları, sanayi odaları, dernekler ve bunun gibi bir çok kurum ve kuruluş yada sivil toplum örgütlerinden, yaşadığımız bu ekonomik duruma karşılık, herhangi bir açıklama yada kınama yazıları basın açıklamaları yapılmıyor, belediyeler sessiz neden peki? Bu yazımı yazarken mail kutumu kontrol ettim ve saydığım kurumlardan hiç birinde bir açıklama görmedim. Umarım bu konuda herkes üzerine düşen görevi layıkıyla yapar ve bu savaştan bizler galip çıkarız, yoksa ne gidecek bir ülkemiz ne de yiyecek bir lokmamız kalmayacak. Emperyalist güçlerin elinde oynattıkları bir kukla olmadan aklımızı başımıza almalı ve bu güzel ülke için milletçe hep beraber ne gerekiyorsa elinden geleni yapmalı ve ona göre adım atmalıyız.

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.