Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

EĞİTİMİN AMACI

Değerli dostlar, bu hafta itibariyle 2024-2025 eğitim öğretim yılı tamanlanmış olacak. Cuma günü 20 milyon civarında öğrenci, karne alacak ve yaz tatiline girecek. Öncelikle tüm öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum. Her yıl olduğu gibi bu yılda da öğrencilerin karnelerinde yüksek notlar görülecek. NOT SİSTEMİ GERÇEKÇİ YAPILAMIYOR Öğrencilerinin büyük çoğunluğu takdir, teşekkür belgesi alacak. Ama yaşamın gerçekleriyle bu notların pek uyuşmadığını görüyoruz. Bu durumun değerlendimesini eğitimci, yazar, akademisyen Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU hocamızın yazdıklarında göreceksiniz. Çünkü okullardaki not sistemi ve öğrencilerin değerlendirilmesi çok da gerçekçi yapılamıyor. Bunun neden böyle olduğunu da sonraki yazılarımızda ele alacağım. EĞİTİM ÖĞRETİM ETKİNLİĞİNE ARA VERİLECEK Bu hafta sonu tatile giren öğrencilerimiz için uzun sürecek bir dinlenme süreci başlayacak ve eğitim öğretim etkinliğine ara verilecek. Ara verilecek, diyorum, bu cümleyi özellikle kullandım. Çünkü eğitim ve öğretimin yalnızca okullarda verildiğini düşünen büyük çoğunluk var. Aslında toplumda büyük bir yanılgı ve yanlış anlama oluşmuş; “eğitim” ve “öğretim” kavramları birbirlerine o kadar çok karıştırılıyor ki her iki kavram da aynıymış gibi algılanıyor ve çoğu kez birbirlerinin yerine kullanılıyor. *** Yukarıda da sözünü ettiğim eğitimci, yazar, akademisyen Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU hocamızın, eğitim ve öğretim sisteminin çelişkilerini ve çıkmaz sokaklarını ele aldığı ve bu çelişkileri çok güzel örneklediği bilgiselini aktarmak istiyorum. *** Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU hocamızın paylaşımı şöyle: Eğitim fakültelerini kazanıp gelen öğrenciler, ilk dönem “Eğitim Bilimine Giriş” dersi alırlar. Bu derste ilk öğrendikleri şey, eğitimin tanımıdır. “Eğitim, bireyin kendi yaşantısı yoluyla istendik yönde, kasıtlı olarak davranış değişikliği yaratma sürecidir.“ biçiminde tanımlanır. Daha sonra öğrenme kavramının tanımı verilir. “Öğrenme, kalıcı izli, davranış değişikliği yaratma sürecidir.” önermesi  kullanılır. Öğretim üyesi, bu tanımdan sonra “Eğer davranış değişikliği oluşmamışsa öğrenme gerçekleşmiş sayılmaz.” çıkarımını öğretmen adaylarıyla paylaşır. Örneğin sigara, sağlığa zararlıdır. Bu bilgiyi bilen bir kişi, hala sigara içiyorsa öğrenmiş sayılmaz. Öğrenmiş olsa “Sigara sağlığa zararlıdır.” yargısını kullandıktan sonra sigara içmemesi gerekir. Öğrenmede kalıcı, izli, davranış değişikliğinin ortaya çıkması beklenir. *** Bir başka örnekleme ise şöyle. Eğitilmiş toplumlarda, devletin salgınlardan dolayı acil durum ilan etmesi yeterlidir. Bu acil durumdan sonra halkın hijyen kurallarına  daha çok dikkat etmesi, zorunlu olmadığı sürece sokağa çıkmaması, karantinadan kaçmaması, sosyal mesafeyi koruması, hastalık belirtileri görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna gidip test yaptırması beklenir. Eğer bir ülkede sokağa çıkma yasağını etkili duruma getirmek için ceza yaptırımı uygulanıyorsa, park ve bahçelerdeki banklar kaldırılıyorsa binlerce insan salgına karşı dua etmek için bir meydanda buluşup topluca dua ediyorsa, o toplumun eğitildiğini söylemek güçtür. *** Bir ülkede eğitilmiş bireylerin yurttaşlık haklarını ve sorumluluklarını bilmesi beklenir. Vergi vermek, askere gitmek, kurallara uymak, seçimde hür iradesiyle oy kullanmak, çevreyi temiz tutmak, kamu malına zarar vermemek, demokratik haklarını kullanmak gibi. Eğer bir ülkede vergi kaçırılıyorsa, vergi kaçırmak olağan bir durummuş gibi algılanıyorsa, insanlar sokağa tükürüyorsa, birbirilerinin malına, canına zarar veriyorsa, o toplumun eğitildiğini iddia etmek güçtür. *** Gelişmiş ülkelerin gelişmişlik düzeyi, yollarından ve kaldırımlardan da belli olmaktadır. Örneğin bir ülkenin kent merkezlerindeki caddelerin kenarlarına yaptıkları kaldırımların yüksekliği, o ülkenin gelişmişlik ve eğitilmişlik düzeyinin göstergesidir. Eğitilmiş toplumlarda kaldırımların yüksekliği 10 cm’den daha yüksek değildir. Eğer bir ülkede kaldırım yüksekliği 30 cm’den daha yüksekse, yollara yükselti konularak hızlı giden araçların yavaşlaması için engel konuluyorsa, trafik ışıkları varken kavşakta polis bekliyorsa, o ülke yurttaşlarının eğitildiğini iddia etmek güçtür. Tüm bu örneklemelerin anlamı şudur: “Biz sizi kurallarla durduramıyoruz, engel koyduk. Kaldırıma park etmek yasak ve siz bu kurala uymuyorsunuz. Biz de mecburen kaldırımı yükseltmek zorunda kaldık!” *** Bir ülkede trafik kazalarında ölen insan sayısı, başka bir ülkenin savaşta yitirdiği insan sayısından fazlaysa, maganda kurşunu ile masum insanlar ölüyorsa, bir kamyon parkta dinlenen insanları ezerek öldürüyorsa, insanlar evinin balkonunda veya pencere önünde otururken nereden geldiği belli olmayan bir kör kurşunla bitkisel hayata giriyorsa o toplumun eğitildiğini iddia etmek güçtür. Eğitim, bireylerin elit ve entelektüel gelişimini sağlar. Bireyler kendileri gibi düşünmeyen insanlara tahammül etmeyi, birlikte yaşamayı, birlikte üretmeyi, empati yapmayı eğitilerek kazanır. Eğer bir ülkede siyasi, etnik, dini çatışmalar varsa; anarşi, kaos ortamı söz konusuysa, insanlar, kamplara ayrılmış, biri diğerini ötekileştiriyorsa, birbirlerinin yaşam alanını daraltıp yaşam hakkını elinden almaya çalışıyorsa, o toplumun eğitildiğini iddia etmek güçtür. *** Necati Hocamızın yazısı uzun. Haftaya devam edelim. Sözün Özü: Eğitim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir. Bernard Shaw
Ekleme Tarihi: 17 June 2025 - Tuesday

EĞİTİMİN AMACI

Değerli dostlar, bu hafta itibariyle 2024-2025 eğitim öğretim yılı tamanlanmış olacak. Cuma günü 20 milyon civarında öğrenci, karne alacak ve yaz tatiline girecek. Öncelikle tüm öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum. Her yıl olduğu gibi bu yılda da öğrencilerin karnelerinde yüksek notlar görülecek.

NOT SİSTEMİ GERÇEKÇİ YAPILAMIYOR

Öğrencilerinin büyük çoğunluğu takdir, teşekkür belgesi alacak. Ama yaşamın gerçekleriyle bu notların pek uyuşmadığını görüyoruz. Bu durumun değerlendimesini eğitimci, yazar, akademisyen Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU hocamızın yazdıklarında göreceksiniz. Çünkü okullardaki not sistemi ve öğrencilerin değerlendirilmesi çok da gerçekçi yapılamıyor. Bunun neden böyle olduğunu da sonraki yazılarımızda ele alacağım.

EĞİTİM ÖĞRETİM ETKİNLİĞİNE ARA VERİLECEK

Bu hafta sonu tatile giren öğrencilerimiz için uzun sürecek bir dinlenme süreci başlayacak ve eğitim öğretim etkinliğine ara verilecek. Ara verilecek, diyorum, bu cümleyi özellikle kullandım. Çünkü eğitim ve öğretimin yalnızca okullarda verildiğini düşünen büyük çoğunluk var. Aslında toplumda büyük bir yanılgı ve yanlış anlama oluşmuş; “eğitim” ve “öğretim” kavramları birbirlerine o kadar çok karıştırılıyor ki her iki kavram da aynıymış gibi algılanıyor ve çoğu kez birbirlerinin yerine kullanılıyor.

***

Yukarıda da sözünü ettiğim eğitimci, yazar, akademisyen Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU hocamızın, eğitim ve öğretim sisteminin çelişkilerini ve çıkmaz sokaklarını ele aldığı ve bu çelişkileri çok güzel örneklediği bilgiselini aktarmak istiyorum.

***

Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU hocamızın paylaşımı şöyle: Eğitim fakültelerini kazanıp gelen öğrenciler, ilk dönem “Eğitim Bilimine Giriş” dersi alırlar. Bu derste ilk öğrendikleri şey, eğitimin tanımıdır. “Eğitim, bireyin kendi yaşantısı yoluyla istendik yönde, kasıtlı olarak davranış değişikliği yaratma sürecidir.“ biçiminde tanımlanır. Daha sonra öğrenme kavramının tanımı verilir. “Öğrenme, kalıcı izli, davranış değişikliği yaratma sürecidir.” önermesi  kullanılır. Öğretim üyesi, bu tanımdan sonra “Eğer davranış değişikliği oluşmamışsa öğrenme gerçekleşmiş sayılmaz.” çıkarımını öğretmen adaylarıyla paylaşır. Örneğin sigara, sağlığa zararlıdır. Bu bilgiyi bilen bir kişi, hala sigara içiyorsa öğrenmiş sayılmaz. Öğrenmiş olsa “Sigara sağlığa zararlıdır.” yargısını kullandıktan sonra sigara içmemesi gerekir. Öğrenmede kalıcı, izli, davranış değişikliğinin ortaya çıkması beklenir.

***

Bir başka örnekleme ise şöyle. Eğitilmiş toplumlarda, devletin salgınlardan dolayı acil durum ilan etmesi yeterlidir. Bu acil durumdan sonra halkın hijyen kurallarına  daha çok dikkat etmesi, zorunlu olmadığı sürece sokağa çıkmaması, karantinadan kaçmaması, sosyal mesafeyi koruması, hastalık belirtileri görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna gidip test yaptırması beklenir. Eğer bir ülkede sokağa çıkma yasağını etkili duruma getirmek için ceza yaptırımı uygulanıyorsa, park ve bahçelerdeki banklar kaldırılıyorsa binlerce insan salgına karşı dua etmek için bir meydanda buluşup topluca dua ediyorsa, o toplumun eğitildiğini söylemek güçtür.

***

Bir ülkede eğitilmiş bireylerin yurttaşlık haklarını ve sorumluluklarını bilmesi beklenir. Vergi vermek, askere gitmek, kurallara uymak, seçimde hür iradesiyle oy kullanmak, çevreyi temiz tutmak, kamu malına zarar vermemek, demokratik haklarını kullanmak gibi. Eğer bir ülkede vergi kaçırılıyorsa, vergi kaçırmak olağan bir durummuş gibi algılanıyorsa, insanlar sokağa tükürüyorsa, birbirilerinin malına, canına zarar veriyorsa, o toplumun eğitildiğini iddia etmek güçtür.

***

Gelişmiş ülkelerin gelişmişlik düzeyi, yollarından ve kaldırımlardan da belli olmaktadır. Örneğin bir ülkenin kent merkezlerindeki caddelerin kenarlarına yaptıkları kaldırımların yüksekliği, o ülkenin gelişmişlik ve eğitilmişlik düzeyinin göstergesidir. Eğitilmiş toplumlarda kaldırımların yüksekliği 10 cm’den daha yüksek değildir. Eğer bir ülkede kaldırım yüksekliği 30 cm’den daha yüksekse, yollara yükselti konularak hızlı giden araçların yavaşlaması için engel konuluyorsa, trafik ışıkları varken kavşakta polis bekliyorsa, o ülke yurttaşlarının eğitildiğini iddia etmek güçtür. Tüm bu örneklemelerin anlamı şudur: “Biz sizi kurallarla durduramıyoruz, engel koyduk. Kaldırıma park etmek yasak ve siz bu kurala uymuyorsunuz. Biz de mecburen kaldırımı yükseltmek zorunda kaldık!”

***

Bir ülkede trafik kazalarında ölen insan sayısı, başka bir ülkenin savaşta yitirdiği insan sayısından fazlaysa, maganda kurşunu ile masum insanlar ölüyorsa, bir kamyon parkta dinlenen insanları ezerek öldürüyorsa, insanlar evinin balkonunda veya pencere önünde otururken nereden geldiği belli olmayan bir kör kurşunla bitkisel hayata giriyorsa o toplumun eğitildiğini iddia etmek güçtür. Eğitim, bireylerin elit ve entelektüel gelişimini sağlar. Bireyler kendileri gibi düşünmeyen insanlara tahammül etmeyi, birlikte yaşamayı, birlikte üretmeyi, empati yapmayı eğitilerek kazanır. Eğer bir ülkede siyasi, etnik, dini çatışmalar varsa; anarşi, kaos ortamı söz konusuysa, insanlar, kamplara ayrılmış, biri diğerini ötekileştiriyorsa, birbirlerinin yaşam alanını daraltıp yaşam hakkını elinden almaya çalışıyorsa, o toplumun eğitildiğini iddia etmek güçtür.

***

Necati Hocamızın yazısı uzun. Haftaya devam edelim.

Sözün Özü:

Eğitim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir. Bernard Shaw

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Cookies are used to ensure you get the best experience on our website. By continuing to use our site, you accept our use of cookies.