Değerli dostlar, geçen hafta “Nezaket ve Kibarlık” adlı yazımda kibarlıkla ve nezaketle ilgili önemli bilgiler aktarmıştım. Bu hafta da “Görgü”den ve “Görgü Kuralları”ndan devam etmek istiyorum. Bu haftaki yazımıza Protokol ve Görgü Kuralları Uzmanı Sayın Nihat AYTÜRK’ün bir sözü ile başlayayım. “Konuşma, kişinin bilgisini ve kültürünü; davranışı, o kişinin görgüsünü, saygısını ve nezaketini gösterir.” Evet, çok doğru bir söz. Şöyle çevremize bakalım, neler görüyoruz, nelerle karşılaşıyoruz?
***
Eskilerin “Görgü Kuralları” dediği o nezaketi, kibarlığı, saygıyı, değeri görebiliyor muyuz? Maalesef, çok üzülerek ve acıyarak izliyoruz. Toplumsal düzen ve gelişim için görgü kurallarının çok gerekli ve önemli olduğu açık bir gerçekliktir. Çünkü görgü kuralları, toplumsal düzeni ve gelişimi sağladığı gibi insan ilişkilerini de güçlendirir. Toplumun kurallara uymunu destekler. Birbirimize karşı olan davranışı düzenler. İnsanların birbirleriyle uyumunu güçlendirir. Toplum içinde nasıl davranılacağını, hangi davranışın hangi durumlarda doğru ya da yanlış olduğunu işte bu görgü kuralları ile sağlayabiliriz.
***
Görgü kurallarının yasal bir yaptırımı yoktur; ancak toplumsal ve bireysel gelişmişliğin göstergesidir. Görgü kurallarının üst düzeyde uygulandığı toplumlarda, insanların birbirlerine olan saygısı, sevgisi, değeri de üst düzeyde oluyor. Düşünün, yaya geçitlerinde yayalara yol vermek yasal bir zorunluluk; başka durumlarda yine yayalara, yaşlılara, çocuklulara yol vermek, hem görgü kurallarına hem de insancıl davranışa girer. Yolda, kaldırımda yürürken çok karşılaşıyoruz; üç-beş kişi yolun veya kaldırımın ortasında durmuş, sohbet ediyor. Oradan geçenlerin geçişlerini zorlaştırıyorlar. Kaldırımların köşelerine araç park ediliyor. Böyle park etmeler, yayaların geçişini engelliyor. Hele çocukluların, engellilerin geçmeleri mümkün değil. İşte bu tür düşüncesizce davranışlar saygısızlık, görgüsüzlük; hatta terbiyesizlik olarak değerlendirilebilir.
***
Değerli dostlar, çoğumuzun bildiği, yine birçoğumuzun uygulamadığı bazı görgü kullarını hatırlatmak istiyorum. Bilen ve uygulayan dostlarımız, çevrelerine de yaysınlar. Dört-beş kişilik arkadaş grubu ile yolda yürüyeceksek mümkünse ikişerli olarak arka arkaya yürümek en doğru davranıştır. Yolda, kaldırımda, herkesin gelip geçtiği yerlerde grup halinde beklemek, durup sohbet etmek doğru değildir. Kapalı bir yerden açık bir alana veya açık bir alandan kapalı bir yere girmenin de kuralı vardır. Kapalı yerden dışarı çıkan biri, dışarıdan içeriye girene öncelik vermelidir. Yalnız burada bir fark var; o da toplu taşıma araşlarından inenlere öncelik verilir. Çünkü inenler olacak ki binenler olsun.
KAPI EN ÇOK ÜÇ KEZ ÇALINIR
Ayrıca bir yere girerken veya çıkarken arkadan gelen biri varsa kapı tutulmalıdır. Bu gelen kişinin kadın-erkek, genç-yaşlı-çocuk olması fark etmez. Bu davranış, insan olmanın gereğidir. Böyle bir davranış, o kişiyi küçülmez, yüceltir, değerli kılar. Bir odaya girilmek istenirse kapı mutlaka çalınmalı, içeriden olumlu bir karşılık alınırsa içeri öyle girilmelidir. Bir yere gidildiğinde evin kapısı çalındığında kapının önünde durulmaz. Kapı çalındıktan sonra iki adım geri çıkılır ve yanda durulur. Kapı da en çok üç kez çalınır.
KONUŞAN KİŞİNİN KONUŞMASINA İZİN VERİLMELİ
Eş-dost, arkadaş ortamında birisi konuşurken onun konuşması kesilmez, araya girilmez. Bu davranış, çok büyük saygısızlıktır. Böyle bir davranışın anlamı, “Ben seni dinlemiyorum.”, “Ben seni saymıyorum.” demektir. O konuşan kişinin konuşmasına izin verilmeli, konuştuklarının tümü sabırla dinlenmeli ve değerlendirilmelidir. Eş-dost ve arkadaş sohbetlerinde farklı görüşler, düşünceler olabilir. Böyle durumlarda farklı görüşlere, düşüncelere saygı duyulmalıdır. Karşınızdakinin 6 gördüğünü, siz 9 görebilirsiniz.
GEREKSİZ VE YERSİZ KONULARA GİRİLMEMELİ
Yine arkadaş ortamında konuşurken gereksiz ve yersiz konulara girilmemeli. Asıl konunun anlaşılması sağlanmalıdır. Oradaki kişilerden biri bizden bir öneri veya görüş istemediği sürece kimseye öneride bulunulmamalıdır. Topluma açık yerlerde; kafelerde, toplu taşıma araçlarında, hastanelerde, bankalarda telefonla konuşmak zorunda kalıyorsak buralarda yüksek sesle konuşulmamalıdır. Böyle davranışlar, saygısızlığın ve oradakileri yok saymanın bir göstergesidir.
GÖRGÜ KURALLARI, ÇOK ÖNEMLİ KURALLARDIR
Arkadaş ortamında yapılan sohbetlerde bir kişi doğrudan sizinle konuşuyorsa o kişiyle göz teması kurulmalıdır, o kişi dinlenilmelidir. Böyle ortamlarda telefonla ilgilenilmez, telefona bakılmaz. Bu tür davranışlar, saygısızlık ve umursamazlık örnekleridir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Görgü kuralları, toplumsal yaşam ve düzen için uyulması gereken çok önemli kurallardır. Yeri ve zamanı geldikçe bu kuralları aktaracağız.
Sözün Özü:
Sözlerdeki nezaket, güven yaratır. Düşüncede nezaket, derinlik yaratır. Nezaketi vermek, sevgi yaratır. Lao Tzu