Mustafa ATALAY
Köşe Yazarı
Mustafa ATALAY
 

KURAKLIK

Değerli dostlar, geçtiğimiz Kasım ayından bugüne şöyle bir baktığımızda gerçekten kurak bir yıl geçiriyoruz. Bu yıl ülkemiz, özellikle Manisamız, kurak bir yıl yaşadı. Peki böyle kurak geçen zamanlarda yapılması gereken ne? Kuraklıkla mücadele nasıl olmalı, neler yapılmalı? Sağlığımızı, toprağımızı, suyumuzu ve gıdamızı korumak için neler yapılmalı? Daha onlarca soru sorabiliriz. SU VE GIDA SIKINTISI EN ÖNEMLİ SORUNLAR Çevremize, özellikle ülkemizin ve Manisamızın verimli ovalarına baktığımızda içimizi yakan, yüreğimizi dağlayan görüntülere tanık oluyoruz. En verimli ve bereketli ovalar, konut yapımına, kentleşmeye açılıyor. Yine en verimli ve bereketli topraklar, sanayi bölgesi yapılıyor, yapılaşmaya açılıyor. Manisamızın o muhteşem ovalarında hem de dünyanın en verimli topraklarında 7-8 ayrı yerde organize sanayi bölgesi kurulu! Tüm dünyanın dile getirdiği en önemli sorun, su ve gıda sıkıntısı. SU SIKINTISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR Yıldan yıla artan kuraklık, içilebilir ve kullanılabilir su sıkıntısını da her geçen gün ortaya çıkartıyor. İşte, sorumsuzca ve hoyratça kullanılan sularımızın yaşanan kuraklıkla birlikte değeri ve önemi ortaya çıkıyor. Kentleşmeyi, yapılaşmayı ve sanayileşmeyi çorak ve verimsiz topraklara yapmamız gerekirken tam tersini yapıyoruz. İşin kolayına kaçıp düz ovalara, verimli ve bereketli topraklar üzerine sanayi bölgeleri kuruyoruz. Ovalar ve verimli topraklar, yer altı suralına daha yakın yerler. Dolayısıyla buralara kurulan sanayi tesisleri, gereksinimi olan suyu, yer altından çekerek sağlıyor. Yer altı sularının hoyratça kullanılmasına yol açıyor. Bu da bir başka sorun. HALKIMIZ VE ÜRETİCİLERİMİZ SÜREKLİ BİLİNÇLENDİRİLMELİ Yine ülkemizin birçok bölgesinde yer üstü ve yer altı sularının plansız ve düzensiz biçimde gereğinden fazla ürün sulamalarında kullanıldığını görüyor ve duyuyoruz. İşte halkımız ve üreticilerimiz bu konularda sürekli bilinçlendirilmeli ve uyarılmalı. Ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmaları da gözden geçirilmelidir. Suya daha az gereksinim duyan, kuraklığa dayanıklı, bol oksijen üreten ağaçlar dikilmeli, benzeri türde bitki örtüsü yetiştirilmeli, toprağın nemli kalması sağlanmalıdır. Böylece az da olsa yağan yağmurun yer altı suyu kaynaklarını besleyebilmelidir. Bir başka sorun da Manisamızın yeni yerleşim alanı olan Yunusemre ilçesi, özellikle Gediz Ovasına doğru yayılan yerleşim alanları. HAVUZ SUYUNA ÇÖZÜM BULUNMALI Ve asıl ilginç olan da şu: Bu bölgede yüzlerce yeni konut yapıldı. Buradaki konutların büyük çoğunluğu site biçiminde. Bu sitelerin yine büyük çoğunluğunda yüzme havuzu var. Bu yüzme havuzlarının en küçüğü 40-50 ton su alıyor. 100-150 ton su alan daha büyük yüzme havuzları da var. Evet, işte asıl sorun burada başlıyor. Her yaz başında bu havuzların suyu boşaltılıyor ve yerine binlerce metre küp su yer altından çekilerek veya başka yöntemle bu yüzme havuzlarına dolduruluyor. Buna da bir çözüm bulunmalı. ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KÂRDIR Ne yapılabilir? Aklıma gelen birkaç öneri şöyle. Bu havuzlardaki su boşaltılmadan devir daim yöntemiyle süzme ve arıtma yaptırılabilir. Böyle bir uygulama mümkün değilse en azından bu havuzlardaki su, belediye tarafından alınarak Atatürk Kent Parkının göletine doldurulup buranın kullanılırlığının ve görselliğinin arttılması sağlanabilir. Bir başka yöntem de yine yüzme havuzu olan sitelerin havuz suları, yağmur suyu depoları oluşturularak sağlanabilir. Yağmur suyu depoları demişken bu yeni yapılaşmaya açılmış bölgenin hem imar planında hem de mimari yapısında yağmur suyu deposu yapma zorunluluğu olmalıydı. Çok geç kalınmış bir uygulama olur; ama zararın neresinden dönülse kârdır. KURAKLIK; İÇİMİZDE, EVİMİZDE Evet değerli dostlar, kuraklık kapımızda değil; içimizde, evimizde. Bu sorunu çözmek, suyumuza ve toprağımıza sahip çıkmak zorundayız. Eğer bunu yapmazsak hem aç kalacağız hem de susuz. Her şey, elimizde, yeter ki gerektiği gibi sahip çıkalım. Yoksa çok geç olacak. Sözün Özü: Suyu koruyarak ve yaşadığımız dünyayı doğru kullanarak çölleşmeden kurtarmak bizim elimizde! Kitap Yüzü
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2023 - Salı
Mustafa ATALAY

KURAKLIK

Değerli dostlar, geçtiğimiz Kasım ayından bugüne şöyle bir baktığımızda gerçekten kurak bir yıl geçiriyoruz. Bu yıl ülkemiz, özellikle Manisamız, kurak bir yıl yaşadı. Peki böyle kurak geçen zamanlarda yapılması gereken ne? Kuraklıkla mücadele nasıl olmalı, neler yapılmalı? Sağlığımızı, toprağımızı, suyumuzu ve gıdamızı korumak için neler yapılmalı? Daha onlarca soru sorabiliriz.

SU VE GIDA SIKINTISI EN ÖNEMLİ SORUNLAR

Çevremize, özellikle ülkemizin ve Manisamızın verimli ovalarına baktığımızda içimizi yakan, yüreğimizi dağlayan görüntülere tanık oluyoruz. En verimli ve bereketli ovalar, konut yapımına, kentleşmeye açılıyor. Yine en verimli ve bereketli topraklar, sanayi bölgesi yapılıyor, yapılaşmaya açılıyor. Manisamızın o muhteşem ovalarında hem de dünyanın en verimli topraklarında 7-8 ayrı yerde organize sanayi bölgesi kurulu! Tüm dünyanın dile getirdiği en önemli sorun, su ve gıda sıkıntısı.

SU SIKINTISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Yıldan yıla artan kuraklık, içilebilir ve kullanılabilir su sıkıntısını da her geçen gün ortaya çıkartıyor. İşte, sorumsuzca ve hoyratça kullanılan sularımızın yaşanan kuraklıkla birlikte değeri ve önemi ortaya çıkıyor. Kentleşmeyi, yapılaşmayı ve sanayileşmeyi çorak ve verimsiz topraklara yapmamız gerekirken tam tersini yapıyoruz. İşin kolayına kaçıp düz ovalara, verimli ve bereketli topraklar üzerine sanayi bölgeleri kuruyoruz. Ovalar ve verimli topraklar, yer altı suralına daha yakın yerler. Dolayısıyla buralara kurulan sanayi tesisleri, gereksinimi olan suyu, yer altından çekerek sağlıyor. Yer altı sularının hoyratça kullanılmasına yol açıyor. Bu da bir başka sorun.

HALKIMIZ VE ÜRETİCİLERİMİZ SÜREKLİ BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Yine ülkemizin birçok bölgesinde yer üstü ve yer altı sularının plansız ve düzensiz biçimde gereğinden fazla ürün sulamalarında kullanıldığını görüyor ve duyuyoruz. İşte halkımız ve üreticilerimiz bu konularda sürekli bilinçlendirilmeli ve uyarılmalı. Ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmaları da gözden geçirilmelidir. Suya daha az gereksinim duyan, kuraklığa dayanıklı, bol oksijen üreten ağaçlar dikilmeli, benzeri türde bitki örtüsü yetiştirilmeli, toprağın nemli kalması sağlanmalıdır. Böylece az da olsa yağan yağmurun yer altı suyu kaynaklarını besleyebilmelidir. Bir başka sorun da Manisamızın yeni yerleşim alanı olan Yunusemre ilçesi, özellikle Gediz Ovasına doğru yayılan yerleşim alanları.

HAVUZ SUYUNA ÇÖZÜM BULUNMALI

Ve asıl ilginç olan da şu: Bu bölgede yüzlerce yeni konut yapıldı. Buradaki konutların büyük çoğunluğu site biçiminde. Bu sitelerin yine büyük çoğunluğunda yüzme havuzu var. Bu yüzme havuzlarının en küçüğü 40-50 ton su alıyor. 100-150 ton su alan daha büyük yüzme havuzları da var. Evet, işte asıl sorun burada başlıyor. Her yaz başında bu havuzların suyu boşaltılıyor ve yerine binlerce metre küp su yer altından çekilerek veya başka yöntemle bu yüzme havuzlarına dolduruluyor. Buna da bir çözüm bulunmalı.

ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KÂRDIR

Ne yapılabilir? Aklıma gelen birkaç öneri şöyle. Bu havuzlardaki su boşaltılmadan devir daim yöntemiyle süzme ve arıtma yaptırılabilir. Böyle bir uygulama mümkün değilse en azından bu havuzlardaki su, belediye tarafından alınarak Atatürk Kent Parkının göletine doldurulup buranın kullanılırlığının ve görselliğinin arttılması sağlanabilir. Bir başka yöntem de yine yüzme havuzu olan sitelerin havuz suları, yağmur suyu depoları oluşturularak sağlanabilir. Yağmur suyu depoları demişken bu yeni yapılaşmaya açılmış bölgenin hem imar planında hem de mimari yapısında yağmur suyu deposu yapma zorunluluğu olmalıydı. Çok geç kalınmış bir uygulama olur; ama zararın neresinden dönülse kârdır.

KURAKLIK; İÇİMİZDE, EVİMİZDE

Evet değerli dostlar, kuraklık kapımızda değil; içimizde, evimizde. Bu sorunu çözmek, suyumuza ve toprağımıza sahip çıkmak zorundayız. Eğer bunu yapmazsak hem aç kalacağız hem de susuz. Her şey, elimizde, yeter ki gerektiği gibi sahip çıkalım. Yoksa çok geç olacak.

Sözün Özü:

Suyu koruyarak ve yaşadığımız dünyayı doğru kullanarak çölleşmeden kurtarmak bizim elimizde! Kitap Yüzü

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.